Kürtler ve Ulus Devlet Teorisi

Kürtler ve Ulus Devlet Teorisi
  • 0
    0
    0
    0
  • Ulus devlet teorisine göre, Mezopotamya coğrafyasında bitişik olarak yaşayan nüfusları bugün 40 milyon civarında olan Kürtlerin de bir ulus devlete sahip olmaları gerekirdi; fakat bu olmadı. Ama neden? 


    Bugün Bakur, Başûr, Rojava ve Rojhilat Kürtleri yaşadıkları ülke yönetimleri ile ciddi sorunlar yaşıyorlar ve yaşamaya devam edecekler gibi görünüyor. 

    Başûr bölgesi, Irak içinde federal bir devlet statüsü kazanmış olsa bile, henüz bağımsız bir devlet değil. 

    Rojava ise, Suriye iç savaşından sonra IŞİD terör örgütüne karşı çok büyük bir savaş vererek, Suriye rejiminin çekildiği alanda bir hakimiyet kurdu; yani verilmiş bir haktan söz edemiyoruz. İstikrarını kaybeden Suriye rejiminin boşalttığı alanı kontrol ediyor sadece. IŞİD terör örgütüne karşı savaşıp çok büyük bedel ödeyerek bugünkü statüsüne kavuştu ki, Rojava'da henüz bir devlet değil. Suriye rejimi gücünü tekrar toplayabilirse, daha önce bazılarına kimlik bile vermediği Kürtlerin elindeki bölgede hak sahibi olduğunu iddia ederek, bölgeyi işgale kalkışmayı göze alamazsa bile, bölgeyi istikrarsızlaştırmaya çalışacak olmasını öngörmek için dahi olmaya gerek yok. 


    Rojhilat’ta da durum vahim; genelde Sünni olan Kürtler, Şii Molla rejimi baskısı altında. İran-(İsrail ABD) gerilimi ile rejimin toplum üzerindeki baskıları, İran'ı yakın bir gelecekte üçe bölecek; bu artık çok net gözüküyor.


    Bakur'da ise, demokratik seçimlerle kazanılan belediyelere bile kayyum atanıyor; bir statüsü yok, yakın veya uzak bir gelecekte de olmayacak gibi gözüküyor. Ancak, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi gibi bazı ihtimaller var.


    Peki, neden batı aklının ürünü olan ulus devlet teorisi, Osmanlı'dan kopan birkaç milyonluk ulusları bile devlet sahibi yaparken, çok geniş bir coğrafyada bitişik yaşayan Kürtleri teğet geçmekle kalmadı, bir de onları dörde böldü?


    Genelde Sünni olan ve dini aidiyetleri çok güçlü olan Kürtler, batının İslam antipatisi sebebiyle, eğer bağımsız bir ulus devlet olurlarsa, kontrol edilmesi zor, belki de imkansız olacağı düşünülmüş olmalı ki, dört ayrı ulus devletine bölüştürüldü.


    Osmanlı'nın devamı olan laiklik motivasyonu çok yüksek Cumhuriyet ulus devlet olurken, İslam'a sahip çıkan Kürtler ise laik cumhuriyetin parazit olarak gördüğü hedef haline geldi. 


    Her ulusa marketten ekmek verir gibi devlet dağıtılan dönemde, Kürtlerin ulus devletten mahrum kalması kuvvetle muhtemeldir ki, İslam'a olan bağlılıkları sebebiyledir. Aradan geçen yüzyıla rağmen Kürtlerin İslam ile bağları halen çok güçlüdür. Kürtlerin yaşadıkları dört parçada da soykırıma varan anti demokratik uygulamalara maruz kalmaları, yakın gelecekte bu coğrafyada patlak verecek savaşlarda, bölgenin kendi içinde yaşayacağı çatışmalarda taraf olması için hazırlamaktır. 


    Seküler Batı aklı, İsrail'e yakın coğrafyada dini aidiyetleri güçlü, istikrarlı bir bölge istemez; çünkü bir sonraki savaşın teopolitik nedenlerle çıkacağı artık çok net. İstikrarsızlık ise, en temelde hak gaspları ile anti demokratik uygulamalardan beslenir ve çözülmesi imkansız, sorunlar üretir. 

    Batının seküler üst aklı bir yandan Kürtleri Rojhilat, Başur, Bakur ve Rojava'da, sınırları içinde kaldıkları rejimler eliyle, soykırım yok sayma ve antidemokratik uygulamalarla baskılarken diğer taraftan da Kürtlerin önüne geç dönem ulus devlet olma hedefi koyarak motive edip kendisine yaklaştırıyor hem de patlak verecek olası bir savaşta savaştıracak bir müttefik kazanmış oluyor. Nasıl plan ama?





    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.