Müziğiyle Çatı Katından Şehri İzliyormuş Hissi Veren Can Ayanoğlu İle Röportaj

Müziğiyle Çatı Katından Şehri İzliyormuş Hissi Veren Can Ayanoğlu İle Röportaj
  • 1
    0
    0
    0
  • Can Ayanoğlu, 15 yıldır elektronik müzik prodüksiyonu ile uğraşıyor. Son 3 yıldır ise kendi albümlerini ve kendi teklileri yayımlayan Can, parçalarıyla kendine has bir dünya yaratarak o dünyanın hikayelerini anlatıyor.

    Underground soundlar üretmeye kendini adamış Ayanoğlu, her geçen gün kendi tarzınaa daha da yaklaştığını, parçalarının karakterini daha net tasarlayabildiğini bizlere gösteriyor.

    2021'de Urban Royalty EP yayımladı. Albümün hikaye anlatımı aristokrat soylulara inat güçlenen ve yükselen bir sokak hiyerarşisi üzerine kuruldu. Parçaları dinlediğinizde kendinizi polis sirenleri, dövme sanatçıları ve sokakların diğer tüm kraliyet üyeleri içerisinde hissetmemizi amaçlayan Can Ayanoğlu ile son çalışması ve müziği üzerine bir röportaj gerçekleştirdik.

    1) Merhaba Can Bey, Listenary Röportaj Seansı serimizde sizinle bir röportaj gerçekleştireceğimiz için mutluluk duyuyoruz. Umarım iyisinizdir. Pandemi sizin için nasıl geçiyor?

    Merhaba! Ben de sizlerle düşüncelerimi paylaşacağım için oldukça mutluyum. Pandemide yaşananlar konusunda oldukça üzgünüm ancak pozitif kalmaya çalışıyorum. Etrafımızda onca olan bitene rağmen prodüktörler hayatı neredeyse bilgisayar üstünde yaşadığı için günlük yaşamımda gözle görülür bir değişiklik olmadı. Kahvemi koyup akşama kadar para kazandığım işimle uğraşıp, mesaim bitince de kişisel bilgisayarıma geçiyorum diyebilirim onun dışında süt almaya ve spora çıkıyorum. Umarım sizler ve sevdikleriniz de sağlıklı ve mutlusunuzdur.

    2) Elektronik müzikte genelde ilk aşamalarda bir sanatçının çizgisinden yürümek onu idol olarak belirlemek birçok sanatçı tarafından tercih edilen bir durum. Sizi dinlediğimiz zaman ise kendi sound’unuzu yakaladığınızı düşünüyoruz. Fakat örnek aldığınız isimler var mı veya dinlemeyi çok sevdiğiniz isimleri duymak isteriz?

    Elektronik müziği incelemeye çok erken yaşlarda başlama fırsatı buldum. Sanırım ilk örnek aldığım sanatçı ve gruplar The Chemical Brothers. The Prodigy, DJ Shadow, Rusko, Caspa, Shpongle ve Infected Mushroom'du. Dubstep, jungle, psy-trance, techno, hardstyle gibi türlerin dinleyeni içine çektiği bir hikaye anlatımı var ve ses tasarımı açısından oldukça zengin türler. Kronolojik olarak sıralayamasam da Kill The Noise, Skism, Angerfist, JOYRYDE, Apashe, Flux Pavilion, Excision, Aphex Twin, Rezz, RIOT ve Kumarion gibi sanatçıların tarzları kendi tarzımı bulmamda oldukça etkiliydi. Etkilenmek anlamında aklıma gelenler bunlar. Son zamanlarda sıkça dinlediğim isimler ise; KLOUD, Kumarion, Apashe, DJ Shadow ve JOYRYDE.

    3) Müziğe girişiniz remix/iş birliği şeklinde oldu. Gelecek planlarınızda benzer bir iş birliği görecek miyiz yoksa kendi hikayelerinizi baştan yazmaya devam edecek misiniz?

    Bu sene içerisinde Urban Royalty EP'yi sevdiğim sanatçıların remikslerinden oluşan bir versiyon ile taçlandırma çalışmaları içerisindeyim ayrıca iki yeni tekli bitirdim. Daha fazlası da yolda. Beni en çok heyecanlandıran konular şimdilik bunlar. Kendi hikayelerimi oluşturmayı seviyorum. Remiks şeklinde değil ancak henüz kesinleşmeyen yabancı vokallerle sıfırdan bir işbirliği yapmayı planladığım tekliler var. Yabancı vokallerin kalite ile kıyasla oldukça alçak gönüllü olmalarından kaynaklı bir çalışırken kendimi rahat hissetme durumum var. Ben biraz utangaç ve alıngan olduğum için lokal isimlere DM'den yazamıyorum. Buradan seslenmiş olayım, albümlerimi beğendiyseniz ve yeniliklere açıksanız sizler beni bulun lütfen. Projenin kendimi geliştirmeye ayırdığım zamandan çalmadığını ve tarzımı yansıttığını hissettiğimde keyifle üzerinde çalışabilirim. 

    4) Elektronik müzik kendi içinde birçok fraksiyona ayrılıyor. Kendinizi elektronik müziğin hangi alt dalına konumlandırıyorsunuz? 

    Bu soruyu cevaplarken çekiniyorum çünkü tek bir türe ait olmayan bir tarzım var. Kicklerim 909 ya da 808, hip-hop kickleri üzerine katmanlanmış distortion ağırlıklı elektronik seslerden oluşuyor. Snare ve hi-hat seçimlerim old-school, trap ve drum and bass türlerindeki kullanıma yakın. Synthlerimi tamamen sıfırdan tasarlıyorum. Pes dizaynım genel anlamda drum and bass, dubstep türlerine yakın. Vokal seçimlerim orkestral ya da experimental-pop ağırlıklı. Tek bir alt-türe ait işler yapıyorum diyebilmek mümkün değil. Bir türü referans alıp parçanın başına oturduğumda türün hoşuma gitmeyen özellikleri ya da belli kurallara bağlı kalmak zorunda olmak beni kısıtlıyor gibi hissediyorum. Ufkum daralır ve kendi gelişimime engel olurum gibi hissediyorum. Tam olarak duymak istediğim tarzı yapıyorum diyebilirim.

    5) Son EP çalışmanız Urban Royalty’de şehrin karanlık havasını anlatmak istemişsiniz. Müziklerin altyapısında bu karanlık hava oldukça hissediliyor. Bu çalışmadaki ilham kaynağınız nedir, konsepti ne belirledi?

    Urban Royalty'nin ilham kaynağı yaşadığı yeri kendi oyun alanına çevirebilmiş tüm insanlar diyebilirim. Sokakları gezerken etrafa bakın, yakın çevrenizde bile bu profile uyan birilerini bulmakta zorlanmayacaksınız. Bu karmaşada kalpleri kırılıyor, eğleniyorlar, beş parasız kalıyor ve aşık oluyorlar. Tek bir gecede zengin olanlar var, tek bir gece de şöhret olanlar. Sevdiklerini kaybedip bir çatı katından şehri izleyenler. Tutkuları için sabah akşam yorulmadan koşturanlar. Kimsenin değer vermediği işlere ömürlerini adayıp vazgeçmeyenler. Ne olmuş olursa olsun, şehir yaşıyor. Bu yaşam alanları tüm insanlarının hayatı korkusuzca deneyimleme isteği sayesinde varlığını sürdürmeye devam ediyor. EP'nin havasını karanlık olarak nitelendirebiliriz. İnsan kaynaklı gerçekçi bir hikaye anlatımı aydınlık bir atmosferde geçiyorsa yüksek ihtimalle dinleyiciye satmaya çalıştığı bir hayal vardır. Ben hikayelerimde hayal satmak değil duygularımı anlatmak istedim. 

    6) Biz ekibimizce dinlediğimizde çalışmanızı çok beğendik. Sound’lar ve vokallar birbiriyle uyumluydu. Siz dinleyicilerden nasıl tepkiler aldınız?

    Çok teşekkür ederim! Her albümde muhteşem geri dönüşler alıyorum. Manevi olarak beni tatmin eden yorumlar yapılıyor. Dinleyicilerimle gerçek anlamda arkadaşız. Neredeyse hepsiyle Instagram üzerinden konuşurum, sorularını cevaplarım. Numaramı veririm. Beni kendilerinden biri olarak gördükleri için çok destekleyiciler, hiç negatif yorum almadım diyebilirim. Geniş kitlelere hitap eden bir tarza sahip değilim ancak kendi içimizde ortaya çıkan işten ve vizyonumuzdan oldukça memnunuz. Her geçen gün kalitenin arttığı genel bir kanı. Urban Royalty'de dinleyicilerden aldığım yorumlar da genel olarak bu yöndeydi. Bazen, "Bu tarzı neden Türkiye'de yapıyorsun?", "Pop yapsana ünlü olursun." gibi yorumlar alıyorum. Ben duymak istediğim müziği üretiyorum. Ait olduğum coğrafyanın insanları da beni anlasın, dinlesin, ortak bir duygu paylaşalım istiyorum. Barış Manço saykodelik rock yaparken kimsenin haberi yoktu belki ama kişisel gelişiminde ve kariyerinde çok büyük rolü olduğuna eminim.

    7) Hikayesi ve ortaya çıkış aşaması olarak sizin için farklı ve özel olan bir çalışmanız var mı? Varsa eğer bizimle bu hikayeyi paylaşmak ister misiniz?

    Muhtemelen sanatçılar bu soruya başka sanatçılarla yaşadıkları olaylardan bir cevap seçerler ancak ben kendi deneyimlediğim ve muhteşem bir hikayesi olduğunu düğündüğüm bir parçamı paylaşmak isterim. İlk albümümün adı "Dream Rave". Bu albümde "Talom's Den" isimli bir parça var. Bir gece uyukluyordum. Rüya görmeye başlamışım. Rüyamda inanılmaz yüksek bir ses duydum. Duyduğum sesten çok etkilendim. Savaş borusuyla karışık bir ses. Kafamı çevirdiğimde simsiyah bir mağara girişinin önünde domuz derisinden yapılmış davullarına vuran bir kabile vardı. Nedense, bu kabilenin bir başka kabile ile savaş içerisinde olduğunu ve kadim bir yaratığı savaşa çağırdıklarını anladım. Duyduğum ses yaratığın davullara verdiği tepkiydi. En sonunda mağarasından çıktı ve düşman kabile ile kanlı bir mücadele başladı, hayatımda bu kadar uzun bir savaş izlemedim. Ertesi gün uyandım ve rüyamı insanlara anlatmak istedim. Kelimelerle ifade etmek zor oldu, ben de bir parça olarak anlatmaya karar verdim. Parçanın girişinde duyduğunuz davullar, drop'tan önce duyduğunuz tiz pre-drop sesler, savaş boruları ve parçanın melodisi tamamen rüyamı anlatıyor ve bu alemde duyduklarımın birer kopyası.

    8) Şarkılarınızı oluştururken enstrümanları kendiniz mi çalıyorsunuz? Yoksa sample mı kullanmayı tercih ediyorsunuz?

    Enstrümanları emülatörler aracılığıyla yazıyorum. Canlı estrüman ihtiyacımı da sample kayıtlarıyla birleştirerek kullanıyorum. Orkestral elementlerin kayıt kalitesi yüksek olanları sample paketlerinde dahi oldukça nadir bulunuyor dolayısıyla hepsini katmanlamak ya da üzerinde oynamak gerekiyor. Davulları kendim çalmaya bayılırım ama yine kayıt kalitesi istediğim gibi çıkmadığı için elektronik kayıtlarla katmanlamak durumda kalıyorum. Tuşeyi kaybetmemek adına zaman zaman klavyeleri canlı kaydedip daha sonra üzerinde oynuyorum. Bir kaç sample dışında tüm tekil sesler katmanlanarak yeni bir sese dönüştüğü için hepsi kendi tasarımım diyebilirim.

    9) Son sorumuza doğru geliyoruz. Çoğu müzik türüne de öncüsü olan elektronik müziğin geleceğini nasıl görüyorsunuz? Biraz bu konudan bahsetmek ister misiniz? 

    Klasik, geleneksel müzik asla değer kaybetmez. Günümüz teknolojileri çok büyük imkanlar sunuyor ve canlı bir orkestrayı dinlemeye gitmediysek neredeyse kulağımıza erişen çoğu ses işlenmiş olarak bizlere ulaşıyor. Bu bağlamda elektronik olmayan müzik zaten çok az diyebilirim. Ben bu ikilinin güçlü yanlarının ortak kullanıldığı bir müzik vizyonuyla yola çıktım. Global anlamda da buna yakın bir anlayış söz konusu. Gelecek zamanlarda ülkemizde elektronik müzik farkındalığı çok daha yüksek olacakmış gibi hissediyorum. Bu anlamda eski öncülerden, uzum zaman boyunca kaliteli işlere imza atmış biri olarak anılmak niyetindeyim. Gelecek parlak görünüyor, sadece biz prodüktörler çok çalışmalı ve çıtayı her daim yukarı taşımalıyız.

    10) Son sorumuza da geldik. Mottomuz “Songs to discover today”. Takipçilerimize dinleyebilecekleri 3 albüm önerir misiniz?

    APASHE - Renaissance 

    JOYRYDE - BRAVE 

    DJ Shadow - Our Pathetic Age (2.CD)

     

    Can Ayanoğlu'na ulaşmak için;

    Youtube

    Spotify


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.