Hayalin Düşüncesi

Hayalin Düşüncesi
  • 2
    0
    0
    0
  • İnsanoğlu yaratıldığından bu yana hep hayal kurmayı öğrendi . Hayal kurma dürtüsü bilinçaltımıza Tanrı tarafından nakledildi . Bunu bebek iken fark etmedik . Büyüdüğümüzde bu dürtüyü kullanmaya başladık . Hayal kelimesinden başka kelime türettik . Onun ismiyse "ütopya" idi . Yunanca'dan tüm dillere yayıldı . Fakat biz onu hayalle eşdeğer manaya getirdik . Hayal sadece elde edeceğimiz olguların mahsülüydü . Bu olgularda genellikle seveceğimiz iş ya da güzel ülkeler oldu . 

    İlk önce hayallerimizi resimlere resmettik . Bunu dünyanın taş,yontma ve tunç devirlerinde duvarlara işledik. Mağara duvarları mat ve griydi . Fakat insanoğlunun hayalleri hep gökkuşağı gibi renkliydi . Duvara çizdiğmiz resimleri belli bir süre sonra hayvan derilerine çizdik. Hayvan derileri bize hayal isteğinin dürtüsünü harekete geçirdi . Buradan sonra hayallerimizi kağıda geçirme isteği doyurdu. Ağaçlardan papürüs elde etmeye çalıştık. Bu başarı sayesinde hayli yol kat ettik . Artık elimizde kalem vardı . Hayallerimizi papürüs kağıdına yazmaya ve resmetmeye başladık . Bizler hayalleri aklımız ve kalbimizle uyumlu şekilde üretmeye başladık . En önemli hayal ürünümüz "sevgi" idi . Sevgi ise insanlığın için göreceli bir kavramdı. Sevgi hayalin güzel ütopik şehriydi . Bu kavram hayalin ürünü olduğu kadar seçimlerimizdi . Hayallerimiz artık belli bir seçimler tabii tutuyorduk . Evet hayal etmek güzel bir olgudur. Sonra bu kavramından hayalperestlik gibi ilginç ve şaşırtıcı yapı elde ettik. Artık insanoğlu hayalperestti . Hayalperestliğimiz geçmişten gelen dürtülerden dolayı yeni yerler , yeni icatlar , yeni ütopyalar ve yeni distopyalar keşif etmemize sebep oldu. Bu insanlık için hayret verici bir gelişmeydi . Fakat hayalperestliğimizin bedelini keşiflerin getirdiği yapılar sayesinde kötü şekilde ödeyecektik. Orta Çağ Avrupasında bir bilim adamı dünya yuvarlak diyince skolastik düşüncedeki engizisyoncu kilise papazları bu adamı çarmıha gerdi . Çünkü o zamanda hayal bile kurmak insanı düşünmeye ve sorgulamak itiyordu. Bu kilise için baş ağrıtmaydı. Hayalin ruhu geçmişteki dürtüler sayesinde ayaktaydı. İnsanoğlu bu olaylara direndi . Hayalperestliğini ileriye götürdü . Bu hayalperest düşünceler bilim , edebiyat ve sanatta gelişmelere sebep oldu. Biz buna reform ve rönans isimlerini verdik . Fakat insanların unutkanlığı tutmuştu . İnsanoğlu hayallerini kötü kullanma tercihinde bulundu . Ve bu tercihler insanlığın iyi ya da kötüyü . Bu kötü tercih silah,para ve savaş gibi hayalin yan etkili ürünlerini ortaya çıkardı . Bu insanlığın en kötü kaçınılmaz hayaliydi. Bu hayalperestlik eleştiri silahının icat edilmesine sebep oldu . Bu da kara kalem sayesinde oldu . Kağıt bile hayalin gazabına uğradı. Hayal bir nevi zıtlıklar denklemlerinin savaşıydı . Bunun sebebi ise distopik eserlerden kaynaklıydı. Distopik eserlerde içinde toplumsal hicivler vardı . Örnek vermek gerekirse İngiliz Yazar William Hazlit'in "Nefretin Hazzı" kitabıydı . Gün geçtikçe hayalin etkisiyle distopya eserlerinin içinde cümleler mermi gibi kullanılmaya başlandı. Bir nevi hayal edip gerçekleştirdiklerimiz soğuk savaş gibiydi. Bu soğuk savaş bizlerin hayallerimizin kötü ürünleriydi . 

    Hayalin düşüncesi tüm zıtlıklardan yeni bir dünya inşa etmekti. Kötü tarafı savaş icat etti . İyi tarafıysa barış istedi . Herşey insanoğlunun hayal etme düşüncesiyle başladı. Tıpkı taşın kıvılcımdan ateşi icat etme gibiydi . Hayal ettik şansı ete kemiğe büründürüp "zar" adını verdik. Hayal ettik stratejiyi ete kemiğe büründürdük adını "satranç" dedik. Hayal ettik anıları ete kemiğe bürünüp "fotoğraf" ismini verdik. İnsanoğlu hayal ettiğini hep ete kemiğe büründürdü. Akıl ve hayal birleştiğinde insanoğlu için imkansız yoktur. Hayal bir düşüncenin insanlığa armağanıdır. 


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.