Kofti rüyalar aynı arkadaş gibidir . Sana rüya gösterir ama vaha gibi davranır. Bu tür arkadaşlıklar insanların duygularını öğrenir.

Sizlerin duygularınızı öğrendikten sonra ağzından çıkan cümleleri öğrenirler. O cümleye göre değişiklikler yaparlar. Karşısındaki insana farklı cümleyi söyler. Burada tek amaç doğru cümleyi manipüle etmektir . Yapılan manipüle amacına ulaşmıştır. Tanrı’nın katından gerçekler er ya da geç ortaya çıkma huyu vardır. Gerçekler ortaya çıktığında kofti arkadaşlıkların gerçekte sahtekarlıklarla dolu olduğu görülür. Bu foya yüzünden sahteliğin bir doğrunun litost krizlerine sebep olur. Litost krizleri insanı çılgına çevirir. Krize giren insan rüyasını deli eder. Tek başına inzivada edilen dua Tanrı’nın katında yer bulur. Çünkü Tanrı’nın ilahi adaleti hiçbir zaman şaşmaz. Tek liman güvenli yer onun limanıdır. Bir gün doğru ortaya çıktığında insanlık nasıl yüz bulacak . O gün yalana inanan insanlığın içindeki yaratığa nasıl hükmedecektir . Ruhunda yaşattığı acıları düşünecek mi ?

Onu Tanrı’ya sorması gerekir . Çünkü kofti rüyanın vahasından önündeki gerçeği görmediği için gözü kapalıydı. Gözü kapalı olduğundan dolayı aklı selim düşünmeyi tercih etmez . Çünkü zihni gerçeğe değil söylenen yalana odaklıdır.  Gördüğü kofti rüyanın etkisiyle bencilliğin ruh haliyle duygusu körelir. Silikon dostlarının her cümlesini sorgulamazsınız . Çünkü söylenen söz birer doğru gibidir. Aptalca dinlenen masal gibi her şeye inanmak basittir. Geçici düşlerin insanlara yarattığı spesifik masala benzer. İnanılan yalan sanki ceset panayırından alınan ucuz gülen maske gibidir . Ezber bozan doğrunun içinde çetin savaşı vardır. O çetin savaşın günü insanlığın hangi tarafı öne çıkacak. O savaşta sessizlik birer güçlü silaha dönüşecektir . Sessizlik zihnine yüksek irtifalar yaşatacaktır . Yüksek irtifaların rüyalara etkisi boşluk yaşatmasıdır.  Bahsedilen yılanın sözlerinin kontrastlı halidir . Unutmayalım o gün elinde kartlarını firavun gibi dağıtacaktır. Umut bağlanılan sana söylenen söz esasta söz taşıyanlar çıkmadır. Yoz beyinlerin aklı buğz etmekten başka amaç gütmez . Yozlaşan beynin aklı sadece motifli matruşka gibidir. Matruşkanın huyu aşağı indikçe doğruyu bulmaktır . Kulağa fısıldanan yalanın dil kökenine bakın . Kökeninden yol bul. Bulduğun yol sana leşlerle yolculuk yaptığını ortaya çıkarır. Leş kokulu sözlerin bizlere Fransız mutfağından ara sıcak niyetinde verilen yemekler benzer. Yediğin yemeğin leş olduğunu miden kabul etmediğini anlarsın . Mide bulantısı yaşayan aklın aklına reaktör gibi tepkiye sebep olur. Tepkiyi nereye vermeye çalıştığını vicdanına sorarsın. Çünkü insan aklı en son vicdana soru sormaya gider. 

Kofti rüyalar beynine etkisini iliklerine kadar hisset. Çünkü rüyalar bile yalancı çoban gibidir. Kelimelerin zihin açması için gerçekçi olanına bakın . Safça inanılan sözler seni yanıltabilir. Bir rüya bile bilinçaltında bulanık sulardan farksızdır. Bulanık suda gerçek balığı bulmak zor. Bunu saf insanlar göremez. Saf insanlar söylenen yalan söze odaklanmıştır. Önüne tutulan havucun işidir.