Hassas Aynalar

Hassas Aynalar
  • 4
    0
    0
    0
  • Tanrı, insanı yaratırken ilk önce kalbi yarattı. Çünkü Tanrı için kalp hem vicdan hem de ölüm yaşam arasında bağlantısını sağlayan merkezdi. Bu merkez insanı beşeri olarak etkiliyordu

     

    Fakat vicdani boyut olarak karmaşık denklemler yaratıyordu. Kalbi hassas hale getirip bir nevi cehennem yaratıyordu. Bu cehennem maneviyat olarak vicdanı yıpratıyordu. Vicdan o kadar insanı yıpratıyordu ki kalp bile cam aynadan farksızdı. Geçmişte işlediği  hatadan dolayı vicdan hiç durmuyordu. En sonunda vicdanın aklına insanı rüyalarında ayna gibi yaşanan olayları yansıtma fikri geldi . Vicdan bir ayna olmuştu.  İnsan uykusunda yaptığı hatayı rüyasını değil karabasanlarla yaşayarak öğreniyordu. Her hata aynaya yansıma yaptığında rüya bir anda cehennem evine dönüşüyor. Bu evden kaçış için arıyorsun . Maalesef vicdan sana labirentler yaratıyordu. Labirentler bile korkutucu hale geliyor. Aklın bile rüyana cephe kurmuş. Deli gibi kaçış yolu aramaktasın. Rüyanın bitmesi için bilinçaltına intihar denemeleri yapmayı deniyorsun .  Buna izin vermiyor aklın . Farklı labirentler senin ruhunun hali değiştiriyor. Kaçış yolları zihnin oyunlarıyla sayesinde çıkmaz sokağa çıkıyor. Vicdan yaptığın hatadan dolayı aklını bile istilaya uğratmıştı. Bu istilanın etkisini rüyalarda yaşıyorsun. Bu hata yüzünden göz kapakların korkaklaşıyor. Alnın gerilmekten soğuk terler akıtıyor. Bu soğuk terler kirpiklerini titrek ediyor. Kirpiklerin titrek oldukça ruhun endişe yaşıyordu. Endişe ettikçe kalbin daralıyor. Kalbin daraldıkça adrenalin seviyesi yükseliyor. Ruhun DMT formunda kabuk değişiyordu. Rüya kabus oldukça kalbin iyice hassaslaşıyor.  Rüyan artık vicdanından dolayı sana hüküm vermiyor.  Hükmetmekte zorlanıyorsun. Aklın bile sana düşman kesilmişti . Bir odaya girmeyi denedin. O odaya girdiğin kalbin etiyle kemiğiyle ayna formuna dönmüştü. Hassaslaşan kalbin ansızın cehennem görüntüsünü göstermeye başladı. Cehennem alevlerini gördükçe kabus büyüyor. Aynayı kırmayı deniyorsun . Ve ayna kırılıyor. Kabustan uyanıyorsun . Biraz soluklanıyorsun. Tanrı’nın yarattığı kalbini dinliyorsun . Aklın vicdana dönüşümü bitmiş. Biraz vicdanını dinliyorsun. Kalbinin hassas ayna gibi davranışı uykunu bitirmiş. Bir hadisinde Hz.Peygamber (s.a.v) sahabelerini şöyle buyuruyor ."Bir mü'min, bir mü'minin kalbini kırsa, 70 defa Kâbe'yi yıkmaktan beter günaha girmektedir." demiştir . 

     

    Bazen en iyi ayna vicdanın ya da kalbin olabilir. Kırılan aynalar değil kalbindir. Uykularını bölen vicdanın ayna gibi yansıttığı hataların. Vicdanın kalbinin cam parçacıklarıyla ruhunu kanatarak sınar. Sınandıkça ruhun delik deşik acılara maruz kalır. Uykunu hiç istemezsin . Aynaya baktıkça ruhun zihninde farklı dünyalarda vicdanında tartışır. Bir rüya bütün hatalarını görmene sebep olur. Fakat rüya değil kabuslar birer nasihattır . Elindeki taşla kır tüm ayna gibi kalpleri .


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.