Eskiden kendime çok güvenirdim. Diyar derdim sen, sen Diyar, belki her şeyi hemen yapamazsın, kimse yapamaz ama her şeyi öğrenebilirsin. Sen kutsanmışsın, öyle bir yapın var ki Diyar, kafana koyduğun her neyse başarabilirsin, evet bunu yapabilirsin. Kendi hayatını senden başkası kurtaramaz, bu yüzden bu böyle olmalı. Senin doğal yeteneklerin az hatta belki de yok. Ama unutma, senin en sevdiğin çizgi roman karakterin bile ''Iron Man''. Sen yeteneğini kafanda taşıyorsun. Senin süpergücün elbette ki hayal gücün. Kullan onu Diyar, sen hayal kurmayı, o hayali gerçekleştirmeyi ,gerçekleştiremezsen bile o hayali gerçekleştirmeye çalışırken başka hayalleri yakalamaya devam etmelisin. Sen ağaçtaki elmayı istediğinde gökteki yıldızı hedeflemelisin. Çünkü senin bunu yapman gerekiyor, senin bütün olayın bu.
Eskiden kendime çok güvenirdim. Diyar derdim sen, sen Diyar!
Şimdi sırtımı arkama yasladığımda, şöyle durup bir kendime baktığımda, derin bir nefes alıyorum.
Ne çok şey değişmiş. Kaybolmuşum satır aralarında. Kararmışım, küflenmişim. Bir hayalim bile yok artık, tükenmiş veya tüketmişler. Hayır hayır, kimseyi suçlamayacağım artık. Ben ne yaptıysam kendime yaptım. Biri beni terk ettiyse benim suçum, biri benden umudunu kesmişse benim suçum, benim suçum...
Size bir soru; Hayatınızın bir film olduğunu düşünün ,bu filmde sizin rolünüz hangisidir?
Başrol? Yan rol? Figuran? Yapımcı ??
Çoğu insan buna başrol oyuncu der. Bu mantıklıdır da..
ama ben farklı düşünüyorum. Bence insan kendi hayatının yönetmenidir. Evet bence öyle.
Yere eğik, sırt kısmı geniş, arkasında ismimizin ve görevimizin yazdığı, yeşil bir sandalyede oturup hayatımızı yönetiyoruz. Başrolleri seçiyoruz, senaryoya katkıda bulunuyoruz. Ne olur senaristin kim olduğunu sormayın. Bu sizin bakış açınıza göre değişir, ama inanın kim veya ne olursa olsun bir senarist var. Evet arkadaşım, biz kendi hayatlarımızın yönetmeniyiz ve inanın hiçbir başrol, hiçbir figüran veya senarist bizim filmimize bizim onayımız olmadan yorum yapamaz, değiştiremez. Değiştirebiliyorsa siz kötü bir yönetmensiniz ve asla Oscar'ı alamayacaksınız. Sevgili arkadaşım, Oscar'ı almalıyız çünkü bu iyi bir reklamdır. Bunu asla unutma.
Eskiden kendime çok güvenirdim .Diyar derdim.. Diyar
artık demiyorum. Vazgeçtim. Artık kendime çok güvenmiyorum. Artık her şeyi yapamam. Kendime gülemem, kendime güvenemem. Yolda yürüyenler kervanına katılıyorum. Artık ben de bir yürüyenim. Sadece yürüyen. Yürüyen ne midir? Bu benim sıradan insanlara koyduğum bir lakap.
Yol kaç kilometreyse o kadar yürüyen insanlar bunlar. Yan yolu olmayan, yoldan çıkmayan, yolu bozmayan ve sadece önüne bakıp yolu bitirmeye çalışan insanlar..
Bu çok acıdır. Çoğu insan yürüyen olduğunu fark etmez veya çok geç fark eder. Beni onlardan ayıran şey ise bunun ne demek olduğunu bile bile buna razı olmuş olmam. Ne kadar aşağıyım görüyor musunuz? Pes etmek diye buna denir. Ben pes ettim. Hayal gücü diyordum. Kalmadı. Artık hep aynı şeyleri düşünüyorum. Aynı yemekleri yiyorum, aynı kitabı okuyorum, tekrar tekrar aynı dizileri, filmleri izliyorum. Bunu yaparken mutlu olmuyorum ama mutsuz da sayılmam. Yüzümde maske taşımıyorum artık, görün suratımı, ben artık kimseden gizlemiyorum.
Böyle olmamın, değişmemin, pes etmemim sebebi aşk değil. Gerçi nasıl bir his olduğunu bile unuttum
Ben Diyar Atakan Çabuk, aşka aşık adam!
aşkın nasıl hissettirdiğini unuttum
ama eminim, bu karanlığımın sebebi bu değil.
Bu karanlığımın sebebi pandemi değil
bu karanlığımın sebebi artık hayatımda olmayan insanlar değil
onları özlüyorum ama sebebi bu değil
Bütün bunların sebebi yıllar önce bana takınılmış bir tavır.
her gün yüzüme vurulan, son derece ciddi, katı, umutsuz bakışlar.
Acıma bakışları, çaresiz cümleler
hayır ben bunları hiçbir zaman hak etmedim
Ben, Diyar şu zamana kadar hiçbir zaman pes etmedim
Şu zamana kadar her zaman devam ettim
devam ettim çünkü bu gerekiyordu, şov her zaman devam etmeliydi.
Hayal kurmalıydım, o hayalleri yazmalıydım
aşık olmalıydım, o kadınları yazmalıydım
merak etmeliydim, cevaplarımı bulmalıydım
hepsini yaptım
sonra yenileri geldi
başka bir kadın geldi
başka bir hayal kurdum
başka konulara merak saldım
farklı cevapları cebime koydum
sonra bir şey fark ettim
bütün bu yaşadıklarım bir yanılsamaymış
aslında ben hiç aşık olmamalıymışım
hayal kuramazmışım
merak bana göre fazlaymış
Bunları kabullendikten sonra başka bir şey daha merak ettim
izin aldım kendimden
son bir merak konusunu kendime çok görmemeliydim
borç aldım kendimden
sordum kendime
sana bunları öğreten kim?
aşık olmamayı, merak etmemeyi vesaire...
kimdi sana bunları dayatan
bu son cevap alışımdı
çünkü ben bu cevaptan sonra artık hiçbir şeyi merak etmedim
Eskiden kendime çok güvenirdim, Diyar derdim ben, sen kimsin?
yolda yürüyensin
hayır!
değilim
ben hayalperestim
şimdi de kendime anarşistim
savaş başlasın Diyar
ne de olsa kazanan da kaybeden de sen olacaksın
ne kaybedersin?
ne kazanırsın?
denemeye değer
kazanırsan eğer
Yorum Bırakın