Diyar derdim sen, sen Diyar!

Diyar derdim sen, sen Diyar!
  • 0
    0
    0
    0
  • Eskiden kendime çok güvenirdim. Diyar derdim sen, sen Diyar, belki her şeyi hemen yapamazsın, kimse yapamaz ama her şeyi öğrenebilirsin. Sen kutsanmışsın, öyle bir yapın var ki Diyar, kafana koyduğun her neyse başarabilirsin, evet bunu yapabilirsin. Kendi hayatını senden başkası kurtaramaz, bu yüzden bu böyle olmalı. Senin doğal yeteneklerin az hatta belki de yok. Ama unutma, senin en sevdiğin çizgi roman karakterin bile ''Iron Man''. Sen yeteneğini kafanda taşıyorsun. Senin süpergücün elbette ki hayal gücün. Kullan onu Diyar, sen hayal kurmayı, o hayali gerçekleştirmeyi ,gerçekleştiremezsen bile o hayali gerçekleştirmeye çalışırken başka hayalleri yakalamaya devam etmelisin. Sen ağaçtaki elmayı istediğinde gökteki yıldızı hedeflemelisin. Çünkü senin bunu yapman gerekiyor, senin bütün olayın bu.

    Eskiden kendime çok güvenirdim. Diyar derdim sen, sen Diyar!

    Şimdi sırtımı arkama yasladığımda, şöyle durup bir kendime baktığımda, derin bir nefes alıyorum.

    Ne çok şey değişmiş. Kaybolmuşum satır aralarında. Kararmışım, küflenmişim. Bir hayalim bile yok artık, tükenmiş veya tüketmişler. Hayır hayır, kimseyi suçlamayacağım artık. Ben ne yaptıysam kendime yaptım. Biri beni terk ettiyse benim suçum, biri benden umudunu kesmişse benim suçum, benim suçum...

    Size bir soru; Hayatınızın bir film olduğunu düşünün ,bu filmde sizin rolünüz hangisidir?

    Başrol? Yan rol? Figuran? Yapımcı ??

    Çoğu insan buna  başrol oyuncu der. Bu mantıklıdır da..

    ama ben farklı düşünüyorum. Bence insan kendi hayatının yönetmenidir. Evet bence öyle.

    Yere eğik, sırt kısmı geniş, arkasında ismimizin ve görevimizin yazdığı, yeşil bir sandalyede oturup hayatımızı yönetiyoruz. Başrolleri seçiyoruz, senaryoya katkıda bulunuyoruz. Ne olur senaristin kim olduğunu sormayın. Bu sizin bakış açınıza göre değişir, ama inanın kim veya ne olursa olsun bir senarist var. Evet arkadaşım, biz kendi hayatlarımızın yönetmeniyiz ve inanın hiçbir başrol, hiçbir figüran veya senarist bizim filmimize bizim onayımız olmadan yorum yapamaz, değiştiremez. Değiştirebiliyorsa siz kötü bir yönetmensiniz ve asla Oscar'ı alamayacaksınız. Sevgili arkadaşım, Oscar'ı almalıyız çünkü bu iyi bir reklamdır. Bunu asla unutma.

     


    Eskiden kendime çok güvenirdim .Diyar derdim.. Diyar

    artık demiyorum. Vazgeçtim. Artık kendime çok güvenmiyorum. Artık her şeyi yapamam. Kendime gülemem, kendime güvenemem. Yolda yürüyenler kervanına katılıyorum. Artık ben de bir yürüyenim. Sadece yürüyen. Yürüyen ne midir? Bu benim sıradan insanlara koyduğum bir lakap.

    Yol kaç kilometreyse o kadar yürüyen insanlar bunlar. Yan yolu olmayan, yoldan çıkmayan, yolu bozmayan ve sadece önüne bakıp yolu bitirmeye çalışan insanlar..

    Bu çok acıdır. Çoğu insan yürüyen olduğunu fark etmez veya çok geç fark eder. Beni onlardan ayıran şey ise bunun ne demek olduğunu bile bile buna razı olmuş olmam. Ne kadar aşağıyım görüyor musunuz? Pes etmek diye buna denir. Ben pes ettim. Hayal gücü diyordum. Kalmadı. Artık hep aynı şeyleri düşünüyorum. Aynı yemekleri yiyorum, aynı kitabı okuyorum, tekrar tekrar aynı dizileri, filmleri izliyorum. Bunu yaparken mutlu olmuyorum ama mutsuz da sayılmam. Yüzümde maske taşımıyorum artık, görün suratımı, ben artık kimseden gizlemiyorum.

    Böyle olmamın, değişmemin, pes etmemim sebebi aşk değil. Gerçi nasıl bir his olduğunu bile unuttum

    Ben Diyar Atakan Çabuk, aşka aşık adam!

    aşkın nasıl hissettirdiğini unuttum

    ama eminim, bu karanlığımın sebebi bu değil.

    Bu karanlığımın sebebi pandemi değil

    bu karanlığımın sebebi artık hayatımda olmayan insanlar değil

    onları özlüyorum ama sebebi bu değil

    Bütün bunların sebebi yıllar önce bana takınılmış bir tavır.

    her gün yüzüme vurulan, son derece ciddi, katı, umutsuz bakışlar.

    Acıma bakışları, çaresiz cümleler

    hayır ben bunları hiçbir zaman hak etmedim

    Ben, Diyar şu zamana kadar hiçbir zaman pes etmedim

    Şu zamana kadar her zaman devam ettim

    devam ettim çünkü bu gerekiyordu, şov her zaman devam etmeliydi.

    Hayal kurmalıydım, o hayalleri yazmalıydım

    aşık olmalıydım, o kadınları yazmalıydım

    merak etmeliydim, cevaplarımı bulmalıydım

    hepsini yaptım

    sonra yenileri geldi

    başka bir kadın geldi

    başka bir hayal kurdum

    başka konulara merak saldım

    farklı cevapları cebime koydum

    sonra bir şey fark ettim

    bütün bu yaşadıklarım bir yanılsamaymış

    aslında ben hiç aşık olmamalıymışım

    hayal kuramazmışım

    merak bana göre fazlaymış

    Bunları kabullendikten sonra başka bir şey daha merak ettim

    izin aldım kendimden

    son bir merak konusunu kendime çok görmemeliydim

    borç aldım kendimden

    sordum kendime

    sana bunları öğreten kim?

    aşık olmamayı, merak etmemeyi vesaire...

    kimdi sana bunları dayatan

    bu son cevap alışımdı

    çünkü ben bu cevaptan sonra artık hiçbir şeyi merak etmedim

     

     

     

    Eskiden kendime çok güvenirdim, Diyar derdim ben, sen kimsin?

    yolda yürüyensin

    hayır!

    değilim

    ben hayalperestim

    şimdi de kendime anarşistim

    savaş başlasın Diyar

    ne de olsa kazanan da kaybeden de sen olacaksın

    ne kaybedersin?

    ne kazanırsın?

    denemeye değer

    kazanırsan eğer

     


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.