NASIL ?

NASIL ?
  • 1
    0
    0
    0
  • Eskiden en çok " Neden ? " kısmına takılırdım olayların . Bir şeylerin neden olduğuna dair şeyleri sorgulamak , bir vicdan yükü ya da zihnimin bitmek bilmeyen bir borcu gibi durmadan ruhumu kemirir dururdu . Her şeyi bir nedene bağlama durumu bitmiyordu , nedensiz şeylerin ortasında kendimi çok garip ve boşlukta hissediyordum . Cevaplar ararken , en geniş kapsamlı olan soruyu sormanın yıpranma payı olsa gerek , sorduğum bu " Neden ? " soruları , bir süre sonra öylesine net cevaplar getirmeye başladılar ki beraberlerinde , beni tamamlaması gereken tüm o cevaplar , fazlasıyla azaltmaya başladılar . Sonrasında durup bir baktım öylece . Sessizlik yayıldı bir süre . Duvarlarda , boşlukta , kalabalıkta ve gürültünün ruhunda bile sessizlik yayıldı . " Güzel ! " dedim kendi kendime . En azından vakit hızlanıyor bu dalgınlıkta . Zamanın nasıl geçmediğine takılıp durmak yerine , bir boşluğun ortasında var olan rastgele bir şey olabilmenin ufak bir parçası haline gelebiliyorum bu sessizlikte . Hatta bu durumu garip bir hale getirebilmek adına , bu benim en çekilmez huylarımdandır " Nasıl ? " diye bir soruya cevap arayayım . Açıkçası , nasıllarla aram daha iyi gibi sanki . " Nasılsın ? " diye bir soru var mesela . İnsanlar her gün aynı cevabı alacaklarını bilseler bile sorarlar . " Nasıl oldu ? " gibisi var " Bir şekilde oldu işte " diyerek geçiştirebiliyorsun . Nasıl ile başlayan ya da ondan türetilmiş sorulara cevap vermek yormuyor " Neden ? " sorusu kadar . Durum böyle olunca anlatmak kolay oluyor tabi . Mesela inceliyorum çevreyi , bakıyorum her noktada beliren yaşamlara . " Nasıl mı yorgunum ? " diyorum kendime " Kanatları olduğu halde bir dalda öylece durup gökleri izleyen bir kuş gibi ... "

    " Nasıl mı ruhum ? " diyorum mesela  " Bir dönem mavileşen ve ardından siyaha bürünen her yere dağılmış koca gökyüzü gibi . Koca bir huzur ya da koca bir karartı ... " Soruyorum öylece . Bir şeylerin nedenini bir şeylere bağlamak yerine , nelere benzediğini ilişkilendirmek garip bir haz veriyor bana . " Nasıl bitiyor mesela ? " bunu bile tadı kaçmadan cevaplayabiliyorum . " Bir gecenin ardından özlem duyabilmek için , ertesi günün güneşine katlanırcasına bitiyor . Yakıyor biraz ama geceye kavuşmaya değer " diyorum . Bu soru şu an bir dost gibi geziyor benimle . Bir sokak köpeğinin gözünde , bir ağaç dalında , esen rüzgarlarin sırtlarında , içinde olmaktan bunaldığım bir otobüste ya da sorunlu bir kalabalığın yalnız köşesinde . Yüksek katlardan aşağıya bakarken , özgürken ya da zamana tutsak anlarımda . Her yerde keşfedilmeyi bekleyen bir " Nasıl ? " bulabiliyorum . Bu soru , ruhumun bir köşesinde yer edinen farklı bir oda . Bu soru , içerisine çok cevap koyabileceğim yeni bir hazine sandığı . Pek çok cevapla geleceğim sana . Şimdilik kendine iyi bak yeni dostum ...


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.