BİR KÖŞEDE UNUTULMUŞ

BİR KÖŞEDE UNUTULMUŞ
  • 2
    0
    0
    0
  • Yorgunluğu , gözlerinin altına çürümüş meyve rengince çökmüştü . Nefes alıp verirken , soluduğu amaçsızlığı , ciğerlerinden önce ruhunda gezdirip , ona uygun bir kılıf arıyordu . Bir amaca ait hissedebilmek istiyordu . Bu boktan hayatın bir köşesinde , yaşamı değerli kılan ve kendisine ait bir şeyler bulabilmek . Bir gömlek gibi kırışmış ruhunda , bu ana dek yaşamış olmanın verdiği birkaç anlam unutmuş olmayı umarak , durmadan benliğini kurcalıyordu . Onca zamanı harcamış olmak , farkına varmadan oynanmış garip bir kumardı ve bunu yeni anlıyordu . " Bu kumarın bir getirisi var mı ? " diye sorarcasına , ruhunu daha da yokluyordu . Götürdüklerini somut bir şekilde görebildiğinden oldukça paniklemişti . Kalbi , uzunca bir zamandan beri , sadece vazifesini yerine getirebilmek için tıkırdıyordu . Hoş bir melodiye sahip olması da zor gibiydi . Unutulmuş ve bozulmuş , eski bir müzik kutusu gibi . Yanaklarının çukurlarında birikmiş yalnızlık hissi , tadı hatırlanmayan küçük öpücükler ve kaçamak gülüşlerin yoksunluğu , yüzündeki ifadeyi soğuk bir kış gününe döndürüyordu . Bakışlarının ardına hapsedilmiş onca tutsak ışıltı , ruhundaki soğuk odalarda kafayı yemek üzereydi ve bir kaçış yolu bulmak için kayıp bir amaca yalvarıyorlardı . Hayatın bir köşesinde unutulmuş bir ruhun içerisinde , oldukça kalabalık duygular vardı . Kuşku ve ürpertiyle beslenmiş sefil çocuklar . Onların bir seveni yoktu . Varlıklarının değerli olduğu bir gönül pazarı da . Karanlık sokakların ardında , kendi seslerine mahkum edilmişlerdi sadece . Diyeceklerini duyabilecek tek şey kendileri olduğundan , tutunabilmek adına , kendi varlıklarına gülebilecek kadar garipleştiler . Bir dünyayı aydınlatabilecek onca farklı renktiler belki zamanında . Üzerlerine çöken onca yalnız gece , onları bir zifirin kırık parçalarına çevirdi . Bir bütünü anlatan onca kırık parça , kırıldıkları yerlerden bilendiler . Artık , kendi ruhlarına battığı kadar , acıtanı yakacak kadar dikenleşti her biri . Ruhu , bir köşede unutlmuş her şey gibi , vahşileştiler . Karanlık özlerine sızdı . Yalnızlık karanlığı arzuladıkça , her biri yeni kızgın duyguları doğurdu . Ruhunun ceplerinde kalmış olmasını umduğu her bir amaç yerine , ruhundan kızgınlık fışkırıyordu . Zamanında , umutlarla diktiği ruhunun patlayan dikişlerinden fışkıran , koyu kırgınlıklar ...

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.