Şu an bir gece, mevsimlerden kış. Camdan giren soğuk hava ruhumu ürpertirken bedenimi titretiyor. Camı kapatsam güzel olur, fakat şu an ruhuma dokunan soğuk hava ruhumun yalnızlığını alıyor. Bana eşlik ediyor. Uzun zamandan beri ruhumda yalnızlık ve sessizlik var. Duygulara sahip olmasa da soğuk havanın yanı başımda olduğunu bilmek beni rahatlatıyor. Tamamen yalnız değilim.
Hislerim nasıl? Bahar mevsiminde olduğu gibi capcanlı mı? Kesinlikle hayır! Soğuk havayı oldum olası sevmem. Bu yüzden kendimi ve ruhumu capcanlı hissetmiyorum. Tamam itiraf ediyorum: bütün suç havanın değil, kabul ediyorum.
Aslında suç hepimizde. Evet sende de suç var, onda da suç var. Hepimiz suçluyuz! Dünyayı neden bu kadar soğuk hale getirdiniz? Üşüyorum görmüyor musunuz? Soğuk kalbiniz buz kestirdi dünyayı. Bütün insanlar üşüyor görmüyor musunuz! Sevgiyi sildiniz kalbinizden, mahkum ettiniz insanları kapkaranlık kalplerin içine. İnsanlar bağırıyor karanlıkların içinden. Görmüyoruz!
Güzel bir çift söze sahip değilsiniz! Tanımadığınız bir insana buz gibisiniz, görmüyor musunuz? Güler yüzlü değilsiniz. Neden bu kadar kötülüğe kapıldık? Görüyorum, bağırıyorum en içten; kimse görmüyor. Karanlıklar ışığı hapis etmişken ışığı arıyor insanlar. Bir sağa bir sola koşuyor herkes, küçücük bir sevgi ışığını görmek için; görmüyoruz. Bir gün sonsuz bir ışık dünyayı ele geçirecek. Fakat biz hiçbir zaman göremeyeceğiz. Zaten karanlık bir kalp ışığı hak eder mi! Eğer ki ederse ışıkların içinde bile karanlıkta kalacağız sonsuza kadar.
Yorum Bırakın