Kafka'ya Mektuplar XX

Kafka'ya Mektuplar XX
  • 19
    0
    0
    0
  • Kafka, Sevgili Kafka,

    Hiçbir zaman dağ gibi duramamış olmanın burukluğu var içimde. Hani hesap olması gerekenden fazla gelir ama itiraz edemezsin, aldığın kazak defolu çıkar ama geri götüremezsin. Ya karşı çıkarlarsa? İtiraz ederlerse? Seslerini yükseltirlerse? Ufacık bir münakaşa başlangıcına kalkışsan bile ilk çıkışta yükseltide susarsın. Haklı olsan bile. İşte böyle böyle bütün haklılıklarımı beraber gömdük. Herkes bir toprak kürek attı. Elbirliğiyle yaptık. Tahmin ediyorum ki dağ gibi durma hakkına aileden yalnızca bir iki kişi sahip oluyor Kafka. Mendil kapmaca gibi ilk kim yakalarsa o; geri kalanların hayata daha naif yaklaşmaktan başka çaresi kalmıyor. Alışverişte denediğini katlayıp koyan insanlar, ilk kez girdiği ortamda ürkekçe oturanlar, pazarlık yapamayanlar, kargoyu şikayet edemeyenler, telefonla konuşurken gerilenler, susarak anlaşılmayı bekleyip olmayınca gece sessizce ağlayanlar; biliyor musun Kafka hepsi o kadar içimde ki sanki küçük tatlı bir mahallede etliye sütlüye dokunmadan hep beraber yaşıyor gibiyiz. Merhaba bu kadar pasif görünüp kendi kendini tamir etmeye çalışanların sokağı. Merhaba, ama olmayacak. Elimden gelse de önce kendime, sonra onlara sarılsam. Bağırın desem ''inecek var!'' diye. 5 kuruş para üstünü bekleyin, bağıra çağıra kavga edin ama ne olur o hüzünlü gözlerle bakmayın duvara. Bakın, ilk defa sayfayı yırtıp yeniden yazmak yerine üstünü çizdim kelimelerin. Güzel ve özenli durup durmamasını umursamadım. Çünkü bir rutin gibi durmadan kendimi onaramam. Bir yerde çizecektim; şimdi çizdim.

    Defteri açtığımda genelde Cem Adrian çalıyor, dışarısı ise kar bahçesi. Oralarda kar olmaz biliyorum, keşke sen de şuan izleyebilsen. Keşke en temel şeyler için bile bir muharebe yaşamak zorunda kalmasak. Biz ve kendimiz. Şimdi böyle söylüyorum diye doyumsuz gibi gözükeceğim ama fazlasını istiyor diye kim kime kızabilir ki? Bu isteği ben koymadım içime. Dünyanın bir köşesinde ziyaret görmemiş bir köyde bihaber yaşayan bir insanın mutlu olma ihtimaliyle bizim mutlu olma ihtimalimiz hangi mantıkta boy ölçüşebilir? Bilmesem ben de daha sık gülümseyebilirdim, görmesem ben de daha çok şükredebilirdim belki. Kafka, derleyip toplamam gereken çok şey var ama yapamıyorum. Belki yeteri kadar istemiyorumdur, belki korkuyorumdur. Mesela cümlelerimin hep kısa kısa olduğunu farkettim az önce. Lafı uzatırsam söylediklerim etkisini kaybeder ve dinlemeyi bırakırlar gibi geliyor. Dönüp bakıyorum da sana karşı bile yapmışım bunu. Oysa sen her halükarda dinlersin, dinlerdin beni. Sen demişken, nasılsın? Bir işe girmişsindir muhtemelen, umarım sevdiğin bir iştir çünkü hayatta kalmak için istemediğin bir işi yapmak diğer herkesten daha fazla ıstırap verir sana biliyorum. Öyleyse de sakın eski haline dönme, dayan. Çünkü bir zamanlar başardığın için seninle gurur duyuyorum. Bu gurur da bana bu kalemi elime almak için güç veriyor.

    Tek defter, 3 kalem, 10 sene.


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.