Kafka'ya Mektuplar XXI

Kafka'ya Mektuplar XXI
  • 9
    0
    0
    0
  • Kafka,

    Bütün ömrüm boyunca ağlamaktan başka ne yaptım? Ağlatılacak insan olmak ağlatacak insan olmaktan daha mı kolay geldi yoksa ağlatılmayı da acınacak şekilde kendi içimde iyi bilinmekle, erdemli olmakla mı bağdaştırdım? Eline geçen ne diyeceksin; bu dünyada hiçbir şey olamadım. Bir kere alkış sesi duyabilmek için kendimle kavga edip duruyorum ama kimse kazanmıyor. ''İyi ki varım!'' ve ''İyi ki varım!'' Söyledim ama inanır mıyım? Üst üste legoları dikkatli bir şekilde diziyorum. Önce yeşil, sonra mavi, sonra turuncu... Renkleri üzerine bile kendimle münakaşa ediyorum çünkü muazzam olmalı, gören gülümsemeli. Evet, çok güzel oldu. Sonra ellerim ağrıyor, titriyor, sonuncusunu koyarken hepsini deviriyorum. Ne önemi kaldı? Bu zamana kadar çok uğraştım, çok düşündüm, çok yoruldum demek de gururuma dokunuyor. Yine başa dönüp susup ağlıyorum. Bir legoyu bitiremeyecek kadar beceriksiz olduğuma mı üzüleyim; bir hayaletin çabasının tasviri olduğuma mı karar veremiyorum. Hangisi beni daha çok üzecekse onu seçeceğim elbette; çünkü bir bıçak gibi keskin değilim. Kimse de beni bilemeyecek. Çöpe atılmayı bile unutulan, çekmecenin köşesinde unutulup paslanan kör bir bıçak. Elimden geleni yapmak kimseyi hayalimdeki gibi hoşnut etmiyor, hiç yapmasam da ben memnun değilim. Bu ikilemin arasında çırpınıp duruyorum. Kafka, bütün çabalarımın toplamında bile demek ki benim elimden hiçbir şey gelmiyor. Yetemiyorum, güldüremiyorum, gülemiyorum. Ne yapacağım şimdi? Ara ara acıyıp gösterilen ufak sevgi kırıntılarıyla doyamam, ancak hayatta kalabilirim. Ama inan çok, çok susadım. Yarım bardak suya karşı topladığım tüm kırıntılar, neden? 

    Belki çekmecenin köşesinde beklediğimi hatırlarlar.
    Belki legoların başında sabahladığımı hatırlarlar.

    Hiç olmadı ama belki bir gün olur. Bir gün herkese karşı duyduğum sevgi ve sorumluluğu koyduğum heybeyi sırtımdan biri indirir belki. Herkese önüm dönük yürüyorum; ama belki. Kafka; her şeyi düşünüp hiçbir şey yapamamak, anladın mı? Hayırlı bir evlat, mükemmel bir eş, iyi bir kardeş miyim diye düşünüyorum her gün. Ölçüyorum biçiyorum ama giyemiyorum o elbiseyi üzerime. Giyecek kadar haketmedim. Yine bir başkasına yakıştırıyorum, hediye ediyorum. Böyle çıplak, beceriksiz, yetersiz ve kör. Bir belediye işçisi gibi geceleri çöpleri yolları temizleyeceğim. Gün aydınlandığında herkes fark etmeden tertemiz yollardan yürüyecek. Çiçekler dikemediğim için anlamayacaklar. Onu da yapamadım diye yine kendime... Hep kendime... Kafka, herkesten özür dilerim, en çok kendimden.

    Mutlu kal.


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.