Dünyanın dört bir yanından yapılan yeni araştırmalar, bir bireyin en sevdiği müzik türünün kişiliğiyle yakından bağlantılı olduğunu gösteriyor. Geçen hafta denk geldiğim bir müzik haberinde, İngiltereli Profesör Adrian North, müzik zevkleri ve kişilik tipi konusunda bugüne kadarki en büyük çalışmalardan birini üstlenmiş. North, müzik psikolojisi konusunda uzmandır ve özellikle pop müzik kültürü ile ergenlik dönemindeki sapkın davranışlar arasındaki ilişki, müzik ve tüketici davranışı ve müzik tercihinin günlük yaşamdaki rolü olmak üzere müziğin sosyal ve uygulamalı psikolojisi üzerine kapsamlı araştırmalar yapmış.

 

North, üç yıl boyunca, 60'tan fazla ülkede 36.000'den fazla kişiden çok çeşitli müzik stillerini tercih sırasına göre derecelendirmelerini istemiş ve kişiliğin belirli yönleri de anketle ölçmüş. Sonuçlar ise şöyle:

 

Blues tutkunlarının özgüveni yüksektir, yaratıcıdır, dışa dönüktür, naziktir ve rahattır. 
Caz tutkunlarının özgüveni yüksektir, yaratıcıdır, dışa dönüktür ve rahattır. 
Klasik müzik tutkunlarının özgüveni yüksektir, yaratıcıdır, içe dönüktür ve rahattır.
Rap hayranları kendine saygısı yüksektir ve dışa dönüktür. 
Opera hayranlarının kendine güveni yüksektir, yaratıcı ve naziktir. 
Country (bizde Türkü) ve western (Amerikan kırsal kesim müziği) hayranları çalışkan ve dışa dönüktür. 
Reggae hayranları yüksek özgüvene sahiptir, yaratıcıdır, çalışkan değildir, dışa dönük, nazik ve rahattır. 
Dans hayranları, yaratıcı ve cana yakın ama nazik değillerdir. 
Indie hayranlarının özgüveni düşük, yaratıcı, çalışkan değil ve nazik değildir.
Bollywood hayranları yaratıcıdır ve dışa dönüktür. 
Rock/heavy metal hayranlarının özgüvenleri düşüktür, yaratıcıdır, çalışkan değildir, dışa dönük değildir, naziktir ve rahat yaşam isterler. 
Chart pop hayranlarının özgüveni yüksektir, çalışkandır, dışa dönüktür ve naziktir, ancak yaratıcı değiller ve rahat değillerdir. 
Soul hayranlarının özgüvenleri yüksek, yaratıcı, dışa dönük, nazik ve rahatlardır.

 

North, müziğin insanların kimliğinin neden bu kadar önemli bir parçası olduğunu araştırmak istediğini söyledi ve ekledi: “İnsanlar aslında kendilerini müzik aracılığıyla tanımlıyorlar ve onun aracılığıyla diğer insanlarla ilişki kuruyorlar ama müziğin kimlikle nasıl bağlantılı olduğunu ayrıntılı olarak bilmiyoruz.” dedi. North ayrıca, “Müzik zevki ve kişilik arasında bir bağlantı olduğundan her zaman şüphelenmiştik. İlk kez gerçek anlamda detaylı olarak bakabildik. Bunu daha önce hiç kimse bu ölçekte yapmamıştı.” dedi.

 

İnsanların müzikal kimlikleri, giydiği kıyafetlerle, gittiği barlarla/müzik kulüpleriyle ve kullandığı argo türlerinden anlaşılabilir. Bu yüzden kişiliğin müzikal tercihle ilgili olması o kadar da şaşırtıcı değil. North, “İnsanların kendi kişiliklerine uygun müzik tarzlarını seçtikleri hissine inandık ve gerçekten buna kapıldık.” dedi.

 

Elde edilen sonuçların, insanların dinlemeyi sevdikleri şeyler konusunda savunmaya geçebileceği belirtiliyor, çünkü bu durum onların hayata bakış açılarıyla derinden bağlantılı olabilir. North, hem klasik hem de ağır metal müziğin benzer kişiliklere sahip ancak farklı yaşlardaki dinleyicilerde farklı durumlar olduğunu kaydetti. Kişilik grubunun daha genç üyeleri, görünüşe göre ağır metali tercih ederken, daha yaşlı türleri klasik tercih ediyor. Bununla birlikte, her ikisinin de temel motivasyonu aynıdır: dramatik ve teatral bir şey duymak; ortak duygu "görkemli bir aşk" dedi.

 

“Araştırmaya katılanlar, ağır metal hayranlarının intihara meyilli bir şekilde depresyona girdiği ve kendileri ve genel olarak toplum için bir tehlike oluşturduğu konusunda bir görüş belirtti” dedi, “ama bunlar oldukça hassas şeyler. Yaşları bir yana, temelde aynı türden insanlar [klasik müzik hayranı olarak]. Pek çok heavy metal hayranı size Richard Wagner'i büyük, gürültülü ve küstah olduğu için de sevdiklerini söyleyecektir. Hem heavy rock hem de klasik müzikte de bir tiyatro duygusu var ve sanırım dinlerken gerçekten ulaşmaya çalıştıkları şey de bu.” diye ekledi.