Günümüz Türkiye medyasının, özellikle literatürde ana akım dediğimiz ve aslında bir holding medyasından ibaret olan konvansiyonel medyanın, geldiği noktayı mercekle tutulmuşçasına daha net görebilmek açısından belli başlı haberleri bu köşede yeni nesil bağımsız sosyal içerik platformu Wannart aracılığıyla sizlerle birlikte irdelemek niyetindeyim. Almış olduğum gazetecilik alanındaki naçizane akademik eğitim doğrultusunda halâ öğrenmeye ve üretmeye devam etme niyetinde olan bir birey olarak bunun kendi öğrenme sürecime de katkı sunacağı kanaatindeyim. 

Bu sebeple ilk olarak günümüz Türkiye konvansiyonel basınının önemli temsilcilerinden Milliyet'te yayınlanan 31 Temmuz 2022 tarihli bir köşe yazısını sizlere sunmak istiyorum. İlgili köşe yazısına şu link aracılığıyla ulaşabilirsiniz. Tavsiyem önce köşe yazısını okumanızdır. https://www.milliyet.com.tr/amp/yazarlar/ali-canip-olgunlu/yerebatan-yeniden-6798904

Bu köşe yazısında genel olarak Yerebatan Sarnıcı'nın tarihinden, öneminden ve insanın halet-i ruhiyesine verdiği huzurdan bahseden satırlar göreceksiniz. Bir de başlıktan da anlaşılacağı üzere Yerebatan Sarnıcı'nın yenilendiğinden, yeni yüzüyle ziyaretçilerine merhaba dediğinden haberdar olacaksınız. Fakat Yerebatan Sarnıcı'nın kim veya kimler tarafından, hangi kurum veya kuruluşlar tarafından yenilendiğine dair bir şey göremeyeceksiniz muhtemelen. Çünkü o kişiler veya kurumlar sakıncalı(!). Çünkü o kurum İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB). 

Bilmem İBB'yi veya İBB başkanını acaba bu kadar görüyor muyduk önceden medyada? Evet görmüyorduk. En azından herhangi bir siyasi polemiğin öznesi olarak görmüyorduk. İBB başkanı ayda yılda bir televizyona çıkardı ve biz onu sadece metroları, yolları yapan kişi olarak bilirdik. Ama şimdilerde İBB Başkanı'nı her türlü siyasi polemiğin öznesi olarak görüyoruz. Nedense İBB gündeme yapmış olduğu restorasyon hizmetiyle değil de sadece herhangi bir siyasi polemiğin parçası olduğu zaman geliyor. Acaba? Gerçekten böyle mi? Gerçekten sunulan gibi mi? Tabi ki hayır. İBB şu aralar "150 günde 150 proje" kapsamında bir dizi açılış gerçekleştiriyor. Türkiye'nin en kalabalık metropolü ve Avrupa'nın en büyük şehri İstanbul'un belediyesinin yapmış olduğu bu hizmetlerin haberlerine konvansiyonel medyada denk gelebiliyor musunuz? Hayır. Az önce okuduğunuz köşe yazısında da görüldüğü üzere, yapılan hizmeti kimin yaptığı adeta gizlenmiş vaziyette. 

Türkçe normları içerisinde en basit anlamıyla bir cümle özne, nesne ve yüklemden oluşur. Az önce okumuş olduğunuz köşe yazısının özne eksikliğini fark ettiniz mi? Yerebatan Sarnıcı restore edildi. Evet ama kim tarafından? Haberin temel unsurları olan 5N1K kapsamında sorulan sorulardan (Ne?, Nasıl?, Neden?, Nerede?, Ne zaman?, Kim?) "kim?" sorusuna bu medya içeriğinde nedense cevap bulamıyorsunuz. Halbuki insan medyayı neden takip eder? En basit anlamıyla bu sorulara cevap bulabilmek için. Fakat ideolojik veya tamamen duygusal(!) kaygılar gereğince sanırım kim sorusunun cevabını bulmak okuyucuya bırakılmış. O zaman biz de görevimizi yerine getirelim ve bilinçli okuyucular olarak Yerebatan Sarnıcı'nın kim tarafından restore edildiğini öğrenelim ve paylaşalım. Yerebatan Sarnıcı, bu kentin tarihi ve kültürel değerlerine sahip çıkmak adına yola çıkan İBB Miras ekibi tarafından restore edilmiştir. Linki aşağıya bırakıyorum: