Oyun dünyasının en yaratıcı isimlerinden, deli dahi Tim Schafer'ın yıllar sonra yaptığı değeri bilinmeyen Psychonauts'un devam oyunu geçen sene oyuncularla buluşmuştu ve bence asla kaçırılmaması gereken bir yapım. İlk olarak hikayeyle başlayalım, Psychonauts 2; ilk oyunun bittiği noktadan başlıyor ama hemen korkmayın çünkü oyuna girmeden önce ilk oyunun hikayesini özetleyen bir sinematik bulunuyor. Tatlı Psychonaut'ımız Raz ile oyunun başında Truman Zanotto'yu kimin kaçırdığını öğrenmeye çalışırken aramızda bir hainin olduğunu ve Maligula'ya geri getirmeye çalıştığını öğrenerek hikayeye girişiyoruz. 

Tabii ki konu insanların beynine girmek olunca ortaya uçuk kaçık, sınırsız ihtimaller ve bu ihtimallerden doğan birbirinden keyifli bölüm tasarımları çıkıyor. Bir bölümde para kazanma stresi altında ezilen birinin beynindeyken diğer bölümde 'yemek programı' metaforuyla sürekli kendini eleştiren birinin beyninde bulabiliyoruz kendimizi ve emin olun bu travmalarda gezmek aşırı eğlenceli. 

Her bölüm birbirinden hem tasarımsal hem de oynanış olarak çok farklı, hiçbir zaman bir döngüye düşmüyoruz ve oynanış sıkıcılaşmıyor. Bir bölümde süre bitmeden malzemeleri yetiştirip yemek yapmaya çalışırken -konuşan bir yumurtayı kaynatmak gerçekten garip hissettiriyor ama en azından o halinden memnun- bir diğer bölümde bowling topuyla inşaatlardan düşmeden geçmeye çalışıyoruz. Platform kısımları aşırı keyifli olduğu için asla sıkılmıyorsunuz, kontroller basit ve tepkisel; her bölümün sonunda ise genellikle bir boss savaşı oluyor ve onu alt etmeye çalışıyorsunuz bu savaşlarda gayet dengeli bir zorluk seviyesi sunuyor ve öğrendiğiniz mekanikleri test ediyor. 

Görsel olarak ise oyun kendine has stiliyle aşırı güzel duruyor. O uçuk kaçık, saykodelik dünyanın içinde kendinizi sık sık kameranızı açıp fotoğraf çekerken bulabilirsiniz. Hayranlarını 16 yıl bekleten ve sonunda bizlerle buluşan Psychonauts 2; kesinlikle kaçırılmaması gereken, size platform oyunlarını sevdirecek türden, piyasadaki en nevi şahsına münhasır yapımlardan biri.