Bir Uçurtma Avcısının Günah Çıkartması

Bir Uçurtma Avcısının Günah Çıkartması
  • 1
    0
    0
    0
  • "Yeniden iyi biri olmak mümkün"

    Bir çocuğun hata yapma lüksünün sınırı nedir? Affı sonsuz mudur? İnsan kötü doğabilir mi? İyi taraflarımızı beslemek, kötü taraflarımızı köreltir mi? Bir kitap okuduktan sonra kendi içinizde birçok soruya cevap bulabilme ihtimaliniz vardır. Fakat bu kitap kurgu olmasına rağmen gerçekliği kanımıza kadar işlediği için ortaya sürekli türeyen soru işaretleri ve içsel hesaplaşmalar çıkıyor. Nefes alan bir şeyin ötesinde, bir karakteri affedebilmek için vicdanınızla hesaplaşırken buluyorsunuz kendinizi. Acıtıcı derecedeki şüpheli "Ben olsam..." lar, kitabın kapağını kapatınca dahi peşinizde bir kuyruk gibi dolaşıyor. Kitabın iki ana karakteri var: Emir ve Hasan. Biri iyi yanımız, biri kötü yanımız. İyi yanımızın yenilmişliğine acımak ne kadar kolaysa, kötü tarafımızı affetmek de bir o kadar zor. Bu sebepten olsa gerek, son sayfayı hiç gözyaşı dökmemiş olarak okumak bir mucize haline geliyor. Uçurtma Avcısı, Afganistan doğumlu Amerikalı yazar Khaled Hosseını'nın 2003 yılında yayımlanan ilk romanı. Kitap boyunca bütün olayları ana karakter olan Emir'den dinliyoruz. İlk ağızdan duyulan genelde doğru gelir, empati kolaydır. Fakat bir çocuğu anlamak, aynı zamanda anlamaktan koşarak kaçmayı istemek, bu kitaptan başka tam olarak nerede ve nasıl hissedilebilir tartışılır. Mekan Kabil, zaman ise monarşinin son yıllarıdır. Emir zengin bir iş adamının zayıf kişilikli oğlu, Hasan ise onların hizmetkarları Ali'nin oğludur. Üstelik sürekli ezilen bir etnik kökene mensuptur, bir Hazara'dır. Aradaki statü farkına rağmen bir arkadaşlık sürdüren Emir ve Hasan'ın en büyük bağı, en güçlü ve aynı zamanda en zayıf olmalarına sebep olacak bağı ise her yıl Kabil'de düzenlenen uçurtma yarışlarıdır. "Senin mutlu olmana ancak senden bir şey almaya hazırlandıkları zaman izin verirler." Romanın önemli karakterlerinden biri de Emir'in babasının yakın arkadaşı olan Rahim Han'dır. Emir'in kendi yazdığı hikayeleri okuma yazma bilmeyen Hasan'a okumasını duyar ve çok beğendiğini söyleyerek onu destekler. Emir'in babasından çocukluğu boyunca beklediği desteği Rahim Han'dan alması, onun hayatını değiştirecek saygıyı da beraberinde getirir. İki çocuğun yollarını ayıracak olan olay ise uçurtma yarışı sırasında gerçekleşir. Hayat, Kabil'de çıkan savaş nedeniyle Emir ve babasını Amerika Kaliforniya'ya, Hasan ve babasını ise bambaşka yerlere sürükler. Fakat Emir'in çözemediği bir bağ ve bir türlü kurtulamadığı suçluluk duygusu vardır. Ne değiştirdiği ülke, ne de yolunda giden hayatı Hasan'ın hatırasını önüne geçemeyecektir. "Yalnızca bir günah vardır, tek bir günah. O da hırsızlıktır. Onun dışındaki bütün günahlar hırsızlığın çeşitlemesidir... Bir insanı öldürdüğün zaman, bir yaşamı çalmış olursun. Karısının elinden bir kocayı, çocuklarından bir babayı almış olursun. Yalan söylediğinde, birinin gerçeğe ulaşma hakkını çalarsın. Hile yaptığın, birini aldattığın zaman doğruluğu, haklılığı çalmış olursun. Kendisine ait olmayan bir şeyi alan insan, bu ister bir can olsun isterse bir dilim nan(ekmek) adiliktir. Çalmaktan daha kötü bir suç yoktur..." Bu muhteşem romanı zihninde canlandıranlar için 2007'de aynı adla gösterime giren filmini öneriyoruz. Keyifli okumalar, iyi seyirler...

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.