YALNIZLIK YÜZYILI

YALNIZLIK YÜZYILI
  • 0
    0
    0
    0
  • Artık adım attığımız dijital çağda yaşıyoruz. Bilinen Dünya Tarihi, bu seviyeye gelmiş bir uygarlık düzeyini ilk defa deneyimliyor. Teknolojik ilerleme baş döndürücü bir hız yakalamış durumda; ulaşılan gelişmişlik seviyesi birkaç yılda iki katına çıkıyor.

    Bu gelişim hızı insan hayatında hayal bile edilemeyen kolaylıklar sağlarken, beraberinde bir takım zorlukları da getiriyor. Dijital çağın en büyük zorluğu, önümüzdeki yıllarda insanların yalnızlığı olacak.

    Gelişmişliğin ulaştığı seviye, insanların kendilerini diğeriyle çok kolay kıyaslamasına neden oluyor ve bu da daha iyi yaşam koşullarını talep etmesiyle sonuçlanıyor. İnsanların daha iyi koşullarda yaşama talepleri her geçen gün artıyor ve artmaya da devam edecek. Akli melekelerinde bir sorun olmayan hiç kimse, daha iyisi mümkün iken daha kötü yaşam koşullarına katlanmak istemez.

    Kitle iletişim araçları çeşitlenip çoğaldığı oranda, insanların yalnızlığı da artıyor. Çünkü insanların kıyas yaparak sahip olduklarıyla yaşayıp yetinmenin bir tür mahrumiyet duygusu olduğu yanılgısına kapılmalarına sebep oluyor.

    Bu da hazzı hayatının merkezine almış olan insanların artmasına ve her geçen gün bu sapmanın daha da derinleşmesine sebep oluyor. Dijital çağın sosyolojide yarattığı tahribat en iyi kadın-erkek ilişkilerinde gözlemlenebilir.

    Kadın veya erkek, etrafında ulaşabileceği çok fazla seçenek olduğunu düşündüğü zaman, birinde karar kılıp onunla uzun süreli ilişki yaşayarak evlenmesi zorlaşıyor. Çünkü her gün daha da ulaşılabilir olan cazibeli alternatifler beliriyor. Oysa bir insanın duygusal ihtiyaçlarının karşılanması için çok fazla kişiye ihtiyaç yoktur. Birileri sizin için çoğalıyorsa, siz de onlar için aynı oranda çoğalıyorsunuz demektir.

    Seçeneklerin çoğalması beraberinde bağlanamama sorununu da getiriyor ve bu bağlanamama sorunu duygusal açlık yaratıyor. Dijital Çağ marhale kaydedip ilerledikçe duygusal açlık da büyüyor. Duygusal açlık ise niteliğin kaybolduğu çoğunlukta değil, ancak nitelikli azınlıkta doyuma ulaşabilir.

    Nitelikli azınlık ise her geçen gün azalırken, ihtiyaç duyulan duygusal açlığı karşılaması imkan dahilinde gözükmüyor. Bilakis, her geçen gün makas daha da açılarak bu ihtimal iyice görünmez hale geliyor.

    Peki ne olacak? Kısa süreli ilişkilerde duygusal nitelik ararken vasat niceliklerde harap olacak insanlık.



    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.