1902'de doğdum doğduğum şehre dönmedim bir daha geriye dönmeyi sevmem üç yaşımda Halep'te paşa torunluğu ettim on dokuzumda Moskova'da komünist Üniversite öğrenciliği kırk dokuzumda yine Moskova'da Tseka-Parti konukluğu ve on dördümden beri şairlik ederim
kimi insan otların kimi insan balıkların çeşidini bilir ben ayrılıkların kimi insan ezbere sayar yıldızların adını ben hasretlerin
hapislerde de yattım büyük otellerde de açlık çektim açlık gırevi de içinde ve tatmadığım yemek yok gibidir
otuzumda asılmamı istediler kırk sekizimde Barış madalyasının bana verilmesini verdiler de otuz altımda yarım yılda geçtim dört metre kare betonu elli dokuzumda on sekiz saatte uçtum Pırağ'dan Havana'ya
Bütün şiirlerinde ne anlatmak istediğini hissettik Nazım'ın, yahut bütün hissettiklerimiz için bir şiir bulduk onda. Hasretle geçen hayatını okuduk şiirlerinde. Aynı zamanda dinledik de; Cem Karaca, Zülfü Livaneli, Ahmet Kaya ve son olarak Athena karşımıza bir Nazım Hikmet şiiriyle çıktı. ''Ben artık şarkı dinlemek değil, şarkı söylemek istiyorum'' diyenleri, ''tam yüzyıldır bekleyenleri'' buraya alalım ve Nazım Hikmet şiirlerinden bestelenmiş 10 şarkıya kulak verelim.1- Ezginin Günlüğü - Seni Düşünmek Güzel Şey
Seni düşünmek güzel şey, ümitli şey, Dünyanın en güzel sesinden En güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey... Fakat artık ümit yetmiyor bana, Ben artık şarkı dinlemek değil, Şarkı söylemek istiyorum.
2- Zülfü Livaneli - Karlı Kayın Ormanında
Karlı kayın ormanında yürüyorum geceleyin. Efkârlıyım, efkârlıyım, elini ver, nerde elin?
Ayışığı renginde kar, keçe çizmelerim ağır. İçimde çalınan ıslık beni nereye çağırır?
Memleket mi, yıldızlar mı, gençliğim mi daha uzak? Kayınların arasında bir pencere, sarı, sıcak.
3- Athena - Geberiyorum
Geçip gitmiş günler gelin, Rakı için sarhoş olun, Islıkla bir şeyler çalın, Geberiyorum kederden.
İlerdeki güzel günler, Beni görmeyecek onlar, Bari selam yollasınlar, Geberiyorum kederden.
Başladığım bugünkü gün, Yarıda kalabilirsin, Geceye varmadan yahut, Çok büyük olabilirsin.
4- Ahmet Kaya - Aynı Daldaydık
Saat 21’i vuranda Burada kan panalar çalardı Burada… Burada hasret ve dert Sen nerdeydin?
Bugün… Bugün görüş günümüz Herkes geldi, sen nerdeydin?
Aynı daldaydık Aynı daldaydık Aynı daldan düştük ayrıldık Aramızda yüzyıllık zaman Yol yüzyıllık.
Tam yüzyıl.. Tam yüzyıl oldu yüzünü görmeyeli Gözlerin içimde durmayalı. Dokunmayalı sıcaklığına karnının Tam yüzyıldır bekler beni bu şehirde bir kadın Aynı daldaydık Aynı daldaydık Aynı daldan düştük ayrıldık Aramızda yüzyıllık zaman Yol yüzyıllık.
5- Cem Karaca - Çok Yorgunum
Çok yorgunum, beni bekleme kaptan. Seyir defterini başkası yazsın. Çınarlı, kubbeli, mavi bir liman. Beni o limana çıkaramazsın...
6- Grup Yorum / Suavi - Bu Memleket Bizim
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür, Ve bir orman gibi kardeşcesine, Bu hasret bizim!
7- Yeni Türkü - Sen
Sen esirliğim ve hürriyetimsin, Çıplak bir yaz gecesi gibi yanan etimsin, Sen memleketimsin.
Sen ela gözlerinde yeşil hareler, Sen büyük, güzel ve muzaffer Ve ulaşıldıkça ulaşılmaz olan hasretimsin.
8- Hüsnü Arkan - Bor Oteli
Şu Varna’da uyumanın yolu yok geceleri, Uyumanın yolu yok; Yıldızların bolluğundan, Yakınlığından, parlaklığından, Kumlukta hışırtısından ölü dalgaların, Sedefleriyle, Çakıllarıyla, Tuzlu yosunlarıyla hışırtısı; Denizde bir yürek gibi atan motor sesinden, İstanbul’dan çıkıp Boğaz’ı geçip Odamı dolduran anıların yüzünden Kimisinin gözü yeşil, Kimisinin bilekleri kelepçeli, Kimisinin bir mendil var elinde, Lavanta çiçeği kokuyor mendil.
Şu Varna’da uyumanın yolu yok, gülüm, Şu Varna’da, Bor Oteli’nde.
9- İlhan İrem - Hoş Geldin Kadınım
Hoş geldin kadınım benim hoş geldin yorulmuşsundur; nasıl etsem de yıkasam ayacıklarını ne gül suyum ne gümüş leğenim var, susamışsındır; buzlu şerbetim yok ki ikram edeyim acıkmışsındır; beyaz ketenli örtülü sofralar kuramam memleket gibi yoksuldur odam.
Hoş geldin kadınım benim hoş geldin ayağını basdın odama kırk yıllık beton, çayır çimen şimdi güldün, güller açıldı penceremin demirlerinde ağladın, avuçlarıma döküldü inciler gönlüm gibi zengin hürriyet gibi aydınlık oldu odam...
Hoş geldin kadınım benim hoş geldin.
10- Onur Akın - Seviyorum Seni
Seviyorum seni, Ekmeği tuza banıp yer gibi. Geceleyin ateşler içinde uyanarak, Ağzımı dayayıp musluğa su içer gibi. Ağır posta paketini, Neyin nesi belirsiz, Telaşlı, sevinçli, kuşkulu açar gibi. Seviyorum seni, Denizi ilk defa uçakla geçer gibi. İstanbul'da yumuşacık kararırken ortalık, İçimde kımıldayan birşeyler gibi. Seviyorum seni, Yaşıyoruz çok şükür der gibi.
Yorum Bırakın