Hırçınlığın Hazzı ve Zarafetin Saflığı: Black Swan (2010)

Hırçınlığın Hazzı ve Zarafetin Saflığı: Black Swan (2010)
  • 3
    0
    0
    0
  • Black Swan 2011 yılında En İyi Film, En İyi Yönetmen ve En İyi Kadın Oyuncu ödüllerinin yanı sıra En İyi Sinamatografi ödülünün sahibi olmuştu. Film, Requem For A Dream ve Jackie gibi başarılı yapımların yönetmeni olan Darren Aronofsky'nin eseri. Başrolünde Oscar ödüllü başarılı oyuncu Natalie Portman'ı, yan rollerinde ise Mila Kunis ve Vincent Cassel'ı gördüğümüz film, hırsını ve tutkularını işine yansıtan bir balerinin hikâyesini konu alıyor.

    Siyah ve Beyazın Mücadelesi Tek Bir Bedende

    Tchaikovsky'nin Kuğu Gölü eserinde hem siyah hem beyaz kuğuyu oynamak... Hırs, acı, kötülük ve hezeyanın yanında saflık, zarafet, sonsuz güzellik ve huzurun harmanlanması gereken bir performans ve kendine yenik düşen saplantılı bir balerin: Nina. Filmde Kuğu Gölü Balesi için başrol seçilmesi gerekiyor: Karanlık tarafta yer alan Siyah Kuğu ve cennetin bir parçası gibi olan Beyaz Kuğu. Başarılı balerin Nina, Beyaz Kuğu için biçilmiş kaftan olsa da Siyah Kuğu için tercih edilen bir balerin değil. Nina, ne yaparsa yapsın siyah kuğu için yeterli olamıyor çünkü siyah kuğu için sınırlarını aşması ve karanlığın tadına bakması gerek. Bu noktadan sonra filmde iki rengin savaşını bir bedende görebilmek mümkün: Siyah ve beyazın mücadelesi.

    Beyaz 

    Sosyal yaşantısını kariyeri için ikinci plana atmış bir ev kızı olan Nina, annesine bağlı ve içine kapanık denebilecek bir balerin. Eski bir balerin olan despot annesinin baskılarıyla geçirdiği yıllar onu sessiz ve dış dünyadan soyutlanmış birine çevirmiştir. Annesi "küçük çocuğu" olarak gördüğü kızını dışarıdaki dünyadan korumak için hep evine kapatmış, baleyi kendi elleriyle kızının hayatının merkezine koymuş ve hayatını hep yönetmiş. Bu durum da Nina'nın hep yeni doğmuş bir bebek gibi kalmasını sağlamış, onun karanlıktan, dünyevi zevklerden, cinsellikten, acıdan ve gerçeklerden uzak kalmasına sebep olmuş. Hayatla hiçbir zaman baş başa kalmamış olan Nina, siyahla hiç dans etmemiş, her zaman beyazın kucağında güvende olmuştur. Fakat annesinin bu çabası bile kızını bulimiyadan, anoreksiyadan ve anksiyeteden uzak tutamamış, aksine bunların içine atmıştır. Nina'nın siyahla olan ilişkisini sahip olduğu bu rahatsızlıklar tetiklemiştir çünkü Siyah Kuğu, kişinin zayıflıklarından ve vazgeçemediklerinden beslenir.

    Siyah

    Nina, Kuğu Gölü Balesi'ndeki başrol için rekabet ettiği ve kazandıktan sonra da rol için hazırlandığı dönemlerinde siyahla tanışmaya başlıyor. Rekabetçi bale dünyasında var olmaya çalışırken başarılı olabilmek Nina'yı dehşetli bir baskı altına sokmaya başladığı için karakteri kendine zarar verirken (bkz. tırnaklarını, tırnak etlerini derinden kesmesi ya da sırtını yara olana kadar kaşıması) görüyoruz. Bununla beraber başrolün peşinde olan ve serbest gece hayatıyla, cesaretiyle öne çıkan balerin Lily, Nina için bir başka tehdit oluyor. Bu nedenle Lily ile yarışmaya ve siyah kuğu olabilmek için sınırlarını aşmaya başlıyor Nina. Yönetmeninden -Thomas- gördüğü cinsel taciz ise cinsel bir devrim olmaya başlıyor. Onu hem korkutan hem de kendi cinselliğini keşfetmeye iten bu hareket, Nina'nın siyah kuğuya dönüşme sürecinin bir başlangıcı. Cinselliğini keşfetmeye başlamışken bale arkadaşı Lily nedeniyle kullanmaya başladığı uyuşturucu -ekstazi- Nina'nın psikotik belirtiler (gerçeklikle temasın kaybolması durumu) göstermesine neden oluyor. Ekstazi kullanımından dolayı artan hezeyanlar ve halüsinasyonlar performansını tamamen değiştiriyor. Artık hayat onun için "mükemmel" olmaktan ibaret. Kendini insan silüetinden bütünüyle sıyırıyor ve büyük siyah tüyleri olan, çirkin ve hırçın bakışlı, vahşi bir kuğu olarak görmeye başlıyor. Zarar verdiği tek kişi kendisi de olmuyor üstelik, filmin sonunda olası bir cinayeti içeren olay örgüsü söz konusu. Mükemmel olmak için canını verecek bu kadının fantezileri, beklentileri ve istekleri bu şekilde resmedilmiş. Filmin bir kısmında yönetmen Thomas ve Nina arasında geçen bir diyalog var. Bu diyalog aslında filmin sonunda Nina'nın başına geleceklerin habercisi. "Nina: Mükemmel olmak istiyorum. Thomas: Mükemmellik sadece kontrol ile ilgili değildir. Aynı zamanda kendini bırakmakla ilgilidir. Kendini şaşırt ki seyirciyi de şaşırtabilesin. Her şeyin ötesine geçmek! Bu, çok az kişide vardır. Nina: Bende olduğunu düşünüyorum."

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.