Ünlü bir İngiliz caz eleştirmeni olan Dave Gelly için "James Dean, Sinatra ve Bix’in bir araya gelmiş hali" ve caz denilince aklımıza gelen ilk isimlerden biri olan Chet Baker’ın trajik hayatını anlatacağız. 23 Aralık 1929 senesinde Amerika’nın Oklahoma eyaletinde dünyaya gelen Chesney Henry "Chet" Baker Jr., müzik ile her zaman içe içe olan bir ailenin ilk çocuğudur. Baker’ın babası, Chesney Baker Sr., profesyonel bir gitarist iken, annesi Vera ise çok yetenekli bir piyanistti. Küçük Chet'in de müziğe karşı ilgisinin olmaması neredeyse imkansızdı. Müziğe ilk adımını kilise korosunda yer alarak atan Chet, babası sayesinde ilk olarak trombonla tanıştı, fakat bu büyük müzik aletinden sonra trompete geçiş yaptı. Katıldığı Gerry Mulligan Quartet grubu, aniden meşhur olunca Chet de yavaş yavaş tanınmaya başlıyordu. Gerry Mulligan Quartets’in "My Funny Valentine" şarkısında Baker'ın muhteşem trompet solosu, onun imzası haline gelip, herkes tarafından tanınmasına büyük bir katkıda bulunmuştu. Fakat bu ani şöhret birkaç kötülüğü de beraberinde getirmişti. 1957 senesinde eroin kullanmaya başlayan Chet 1960 yılında uyuşturucu kullanmak ve bulundurmaktan İtalya’da 1 sene hapis yatmıştır. Batı Almanya ve Birleşik Krallık’ta da uyuşturucudan dolayı sınır dışı edilmiştir. Hatta Batı Almaya tarafından ABD'ye gönderilmiştir. 1966 yılında uyuşturucudan dolayı darp edilen ve daha sonra karıştığı bir kaç kavgada ağzına aldığı darbelerden dolayı dişleri düşen ve çenesi yamulan Chet artık trompetini çalamaz hale gelmiştir. Bir benzincide pompacı olarak çalışmaya başlayan Chet Baker müziğe geri dönmesinin gerektiğini düşünmüştü. Dişlerini ve çenesini yaptırdıktan üç ay sonra New York’ta sahne alabileceği bir yer bulmuştur. Kariyerine tekrar döndükten sonra Avrupa’ya dönen Baker, Amerika’ya artık yılda birkaç şov vermek için gidiyordu. İtalya’da yeni şarkılar yazıp, besteler üreten usta müzisyen Shipbuilding, Almost Blue, Let’s Get Lost gibi ünlü parçalarını hayatının bu döneminde kaydetmiştir. Takvim 14 Mayıs 1988’i gösterdiğinde Baker Amsterdam’da kaldığı Prins Hendrik otelinin önünde ölü halde bulunmuştur. İkinci kattaki bir odada kaldığı bilinen Baker’ın, aldığı uyuşturucuların etkisiyle otel camından düştüğü polis raporlarına yazılmıştır. Kanında eroin ve kokain bulunan sanatçının ölümünün hem uyuşturucudan kaynaklandığını hem de bir kaza olduğunu söyleyebiliriz. Şuan Prins Hendrik otelinde Chet Baker’ın anısına bir plaket bulabilirsiniz. Yetenekli bir caz müzisyeninin, hüzünlü hikayesini sizlerle paylaştık. Şimdi de o yetenekli müzisyenin etkileyici şarkılarıyla sizi baş başa bırakıyoruz, keyifli dinlemeler. [td_block_video_youtube playlist_title="" playlist_yt="z4PKzz81m5c, vP02sgYrHsw, 60iTCMNG08A, IgbPHTBiAVQ, sHXuCBMItOo" playlist_auto_play="0"]

1. Almost Blue
2. Every Time We Say Goodbye
3. In a Sentimental Mood
4. I Get Along Without You Very Well
5. When I Fall in Love

Kaynakça: 1, 2, 3