Stravinsky'nin Bahar Ayini ya da orijinal adıyla "The Rite of Spring" müzik için devrimsel bir çalışmaydı. I. Dünya Savaşı ve Rus Devrimi'nin öncesinde yazılmış olan eser artistik, müziksel hatta sanatsal birçok çalışmanın harekete geçiş noktası olurken ilk gösterimi yapıldığı zaman büyük bir isyana da sebep olmuştu. "Ancak deli bir insanın yazacağı müzik” ve "kakafonik bir karmaşa" olarak nitelendirilen eser, seyircilerin büyük tepkisini toplamış hatta sahneye domatesler, yumurtalar bile fırlatılmıştır. Eserin neden 20. yüzyılın en büyük eserlerinden biri olduğunu inceleyelim.
Igor Stravinsky, 1 sene önce büyük başarıya ulaşan bale operası "Petruşka"dan sonra 1910 yılında Sergei Diaghilev'den yeni bir opera teklifi alır. Bunun üstüne yeni bir bale müziği olarak "Rite of Spring"i yazmaya başlar Stravinsky. Stravinsky, bale müziği amacıyla başladığı bu büyük eseri bir süre sonra adeta barbarik bir pagan ayini müziğine dönüştürür. Karmaşık bir harmonik ve ritmik yapıya sahip olan eser, Avrupa halk müziğinin izlenimci, kubist bir tarzda yeniden yorumuna dönüşür.
Bu büyük eserin büyüklüğünün farkına varan opera sahibi Diaghilev, eseri Rusya'da yayımlanmadan önce dinlemiştir ve adeta deliye dönmüştür. Müzik doğayı çağrıştıran ahenkli, Orta Çağ Avrupa'sını hatırlatan bir folk melodisiyle açılır. Eser devam ettikçe piyanodan çıkan notalar düzensizleşmeye başlar ve uyumsuz sesler eseri ele geçirir. Dinleyici Dionysos'un bahar ayinlerine dönüşmüştür. Eserin ikinci bölümünde ortaya çıkan akorlar eserin sonunda duyulur. Bu sırada ortaya çıkan disonant yani bozuk sesler eserin doğasını belirler. Eser, normal bir klasik müzik operasından çok Picasso'nun ellerinden çıkan bir tabloyu anımsatırken özellikle son kısımdaki iniş ve çıkışlarla beraber doğasal bir dini tören haline gelir.
Yorum Bırakın