Jules Verne’nin teknolojiye ilham kaynağı olduğunu duymuşsunuzdur. Verne’nin kitaplarıyla yaptığını günümüzde sinema endüstrisi gerçekleşmektedir. Biz de bugün Terminatör filminde yer alan Skynet’i yani yapay zekanın dünyanın kaderini değiştirmesi olasılığını konuşacağız.
Filme dönecek olursak, filmde geçen Skynet; yapay zeka tarafından kontrol edilen uluslararası bir ağdı. Bu ağı kullanan yapay zeka ise makine kontrolünü ele alıyor ve birbirini yiyen insanları fırsat bilerek kıyameti getiriyordu. Farklı firmaların bu alandaki faaliyetlerini düşündükçe bu olası geleceğin gerçekleşme ihtimali artıyor. En son Facebook’ta geliştirilen yapay zekaların birbirleriyle konuşmak için yeni bir dil oluşturması bu faaliyetlerin ne kadar ileri düzeyde olduğuna örnek olabilir. Hatta Facebook’un da dünya üzerinde büyük bir ağa sahip olması Skynet olabileceğinin sadece küçük bir işareti. Ama tek adayın Facebook olduğunu söylemek yanlış olur. Çünkü Google, Skynet için en güçlü aday. Neden mi? Fazla uzağa gitmeden Google’ın son yaptığı Google I/O etkinliğine bakalım. Google bu etkinlikte telefonlara gelecek Sanal Asistan'ından bahsetmişti. Bu tanıtımda birde video yayınlayarak Sanal Asistan'ın ne denli gelişmiş olduğunu insanlara göstermişti. İşte Google Sanal Asistan'ının tanıtımı:
Çoğunuz videoyu izlerken “Ayy ne kadar tatlı, benim işlerimi yapıyor” diyebilirsiniz. Ama aslında öyle olmamalı. Çünkü asistanın sizin yerinize karar alabilmesi onu tatlı bir makine değil korkutucu bir teknoloji yapıyor. Ayrıca Google’ın ağının Facebook’tan daha geniş olduğunu da unutmamak lazım. Yine de siz şimdilik elinizdeki android telefonu bir yerlere fırlatmayın. Bu sadece bir teori.
Daha önce Skynet’in makineleri ele geçirdiğini söylemiştik. Şuan da dünyamızda böyle bir teknoloji yok. Yani bildiğimiz kadarıyla. Ama bilmediğimiz olmadığı anlamına gelmez. Zira Elon Musk -her zaman belirtiyoruz, kendisi gerçek dünyanın Lex Luthor'u- insanlığı yapay zeka tehlikesi konusunda uyarmıştı. Kendisi, DeepMind(Google’ın Yapay Zeka Şirketi) ile birlikte bir anlaşmada bile yer almıştı. Stockholm’de yapılan Uluslararası Yapay Zeka Konferası’nda ise yapay zekalı silahlanmaya karşı yapılan bu anlaşmanın detayları verilmişti. Aslında Elon Musk’ın ve DeepMind’ın bu anlaşmanın içinde olması olası Skynet tehlikesinin bir göstergesidir. Bu teknolojiyi geliştirenler dahi bir şeyler görmüş olmalı ki böyle bir işbirliğine gerek duydular. Ne kadar önlem alınırsa alınsın yapay zekalı silahlanmaya gerek kalmayabilir. Sonuçta bütün sistemlerimizin bilgisayarlar ağlarına bağlı olduğunu unutmamak lazım. Şuan da Wannart bile bir yapay zeka tarafından hacklenebilir. Wannart'sız bir dünya, şimdi huzursuz hissediyorsunuz değil mi? Bu bağlı sistemler içinde küçük ev aletlerinden tutunda nükleer silahlara kadar her şey var. Bu durumu daha da korkutucu yapıyor.
Size Skynet olasılığından bahsederken inanmıyor olabilirsiniz ama 1865’te Verne’nin Ay’a Yolculuk kitabını okuyanlarda sizin gibi hissetmişti. Emin olabilirsiniz. Onlardan tek farkımız gerçekleşmesi için çok uzun süre beklemek zorunda kalmayacağımız.
Filme dönecek olursak, filmde geçen Skynet; yapay zeka tarafından kontrol edilen uluslararası bir ağdı. Bu ağı kullanan yapay zeka ise makine kontrolünü ele alıyor ve birbirini yiyen insanları fırsat bilerek kıyameti getiriyordu. Farklı firmaların bu alandaki faaliyetlerini düşündükçe bu olası geleceğin gerçekleşme ihtimali artıyor. En son Facebook’ta geliştirilen yapay zekaların birbirleriyle konuşmak için yeni bir dil oluşturması bu faaliyetlerin ne kadar ileri düzeyde olduğuna örnek olabilir. Hatta Facebook’un da dünya üzerinde büyük bir ağa sahip olması Skynet olabileceğinin sadece küçük bir işareti. Ama tek adayın Facebook olduğunu söylemek yanlış olur. Çünkü Google, Skynet için en güçlü aday. Neden mi? Fazla uzağa gitmeden Google’ın son yaptığı Google I/O etkinliğine bakalım. Google bu etkinlikte telefonlara gelecek Sanal Asistan'ından bahsetmişti. Bu tanıtımda birde video yayınlayarak Sanal Asistan'ın ne denli gelişmiş olduğunu insanlara göstermişti. İşte Google Sanal Asistan'ının tanıtımı:
Çoğunuz videoyu izlerken “Ayy ne kadar tatlı, benim işlerimi yapıyor” diyebilirsiniz. Ama aslında öyle olmamalı. Çünkü asistanın sizin yerinize karar alabilmesi onu tatlı bir makine değil korkutucu bir teknoloji yapıyor. Ayrıca Google’ın ağının Facebook’tan daha geniş olduğunu da unutmamak lazım. Yine de siz şimdilik elinizdeki android telefonu bir yerlere fırlatmayın. Bu sadece bir teori.
Daha önce Skynet’in makineleri ele geçirdiğini söylemiştik. Şuan da dünyamızda böyle bir teknoloji yok. Yani bildiğimiz kadarıyla. Ama bilmediğimiz olmadığı anlamına gelmez. Zira Elon Musk -her zaman belirtiyoruz, kendisi gerçek dünyanın Lex Luthor'u- insanlığı yapay zeka tehlikesi konusunda uyarmıştı. Kendisi, DeepMind(Google’ın Yapay Zeka Şirketi) ile birlikte bir anlaşmada bile yer almıştı. Stockholm’de yapılan Uluslararası Yapay Zeka Konferası’nda ise yapay zekalı silahlanmaya karşı yapılan bu anlaşmanın detayları verilmişti. Aslında Elon Musk’ın ve DeepMind’ın bu anlaşmanın içinde olması olası Skynet tehlikesinin bir göstergesidir. Bu teknolojiyi geliştirenler dahi bir şeyler görmüş olmalı ki böyle bir işbirliğine gerek duydular. Ne kadar önlem alınırsa alınsın yapay zekalı silahlanmaya gerek kalmayabilir. Sonuçta bütün sistemlerimizin bilgisayarlar ağlarına bağlı olduğunu unutmamak lazım. Şuan da Wannart bile bir yapay zeka tarafından hacklenebilir. Wannart'sız bir dünya, şimdi huzursuz hissediyorsunuz değil mi? Bu bağlı sistemler içinde küçük ev aletlerinden tutunda nükleer silahlara kadar her şey var. Bu durumu daha da korkutucu yapıyor.
Size Skynet olasılığından bahsederken inanmıyor olabilirsiniz ama 1865’te Verne’nin Ay’a Yolculuk kitabını okuyanlarda sizin gibi hissetmişti. Emin olabilirsiniz. Onlardan tek farkımız gerçekleşmesi için çok uzun süre beklemek zorunda kalmayacağımız.
Yorum Bırakın