Bir Stil İkonu Olarak Zeki Müren

Bir Stil İkonu Olarak Zeki Müren
  • 0
    0
    0
    0
  • Türk sanat müziğini Türk halkına sevdirmiş olan Sanat Güneşimiz Zeki Müren, sadece Türk müziği için değil, aynı zamanda Türk modası için de çok önemli bir isimdi. Adeta cinsiyet kimliklerini yıkan kostümleri ile Türkiye’deki tabuları umursamadan kendini istediği gibi ifade etmiş, olduğu gibi sahnelerde yer alarak kendini halka sevdirmiş gerçek bir sanatçıydı o. Peki, dönemine rağmen bu iddialı tarzıyla var olmayı başaran Zeki Müren’in Türk modasındaki serüveni nasıl gelişti? Bursa’da Üsküp göçmeni bir ailenin tek çocuğu olarak doğmuş olan Zeki Müren, çocukluğunu da burada, Tophane’de geçirmişti. Kendisini bildiğinden beri farklı kostümlere, kıyafetlere ilgisi olduğunu söyleyen Müren, gözlüğü kırılmasın diye top oynamaz, futbol gibi sporlarla da arası bulunmazdı. Daha çok ayda bir şehre gelen tiyatrolardan hoşlanır, onları her ay izlemeye gider, evde annesinin makyaj malzemeleri ile makyaj yapıp ayna karşısında kendisini bir yıldız olarak hayal edermiş Müren. Bir röportajında, 11 yaşında sünnet olduğunda, sünnet kıyafetini neredeyse 45 gün çıkarmadığını söylemiş, bu sözleri ile kıyafet ve kostümlere olan ilgisinin çocukluğundan beri onun bir parçası olarak süregeldiğini belirtmiştir. [gallery size="full" columns="2" ids="169566,169567"] Lise çağına geldiğinde ailesini ikna ederek İstanbul’da Boğaziçi Lisesine başlaması ile müzik kariyeri de başladı Müren'in. Radyo ile müziğe atılmış olan sanatçı, 146 kişinin arasından TRT radyosuna seçilen tek isim olmuş, lise son sınıfta Muhabbet Kuşu adlı ilk plağını çıkarmıştı. Radyo ile halk arasında da bilinen bir isim olan Zeki Müren, kısa süre içinde çok sevilen bir ses oldu. [gallery size="full" columns="2" ids="169568,169569"] Bu süreç içinde liseyi bitirip Güzel Sanatlar Akademisinde Yüksek Süsleme ve Dekoratif Sanatlar bölümünde okumaya başladı ve aldığı bu eğitim ile ileride kendi kostüm ve gündelik kıyafetlerinin tasarımını yapma olanağını kazanmıştı. Ama Zeki Müren’in asıl moda hayatı, radyoların ardından sahne almaya başladığı gazinolar ile başladı. O dönemlerde oldukça popüler bir mecra olan gazinoların sahipleri, Müren’in yükselen şöhreti ile kendisine sahne alması için oldukça yüksek meblağlar teklif etmekte, adeta Müren için birbirleriyle rekabet etmekteydiler. Gazinoda sahne almaya pek de yanaşmayan Zeki Müren, gazino sahiplerinin ısrarlarına daha fazla dayanamayarak tekliflerden birini kabul etmiş bulundu. O dönemlerde solistler kostüm olarak siyah smokin tercih etmekte, sade bir giyimle sahne almaktaydılar. Zeki Müren de başlarda ne kadar diğer sanatçılara uyum sağlayarak sade bir giyimle sahne almış olsa da, o bir yıldızın her daim parlaması, kendini göstermesi gerektiğini düşünüyordu. Bundan dolayı da daha ilk sahnelerinde bile gazinolara renk katmış, genelde tercih edilen siyah ve beyaz smokinlerin yanına bordo smokini de eklemiş, makyaj ile sahne almaya başlamıştı. Yalnız solistlerin kostümleri ile ilgilenmemiş, sahne arkasındaki çalgıcıların da giyimine el atmış, müzisyen ekibinin de solistle uyumlu bir kostümle sahne alması geleneğini de getiren isim olmuştu. [caption id="attachment_169573" align="aligncenter" width="816"] Ses Dergisi - 25 Mart 1972 - Sayi 13[/caption] Kısa sürede smokinlerin yanına kısa şortlar, yüksek topuklular, parlak ceketler eklendi. Türkiye'de self packing pazarlamasını başlatan isim olan Müren, bu işi en iyi yapanlardan biriydi. Sahne kıyafetlerinin eskizlerini, modellerini kendi çiziyor, kumaşlarını seçiyor; dikimlerini Yalçın Say, İzzet Ünver, Yasin&Niyazi Kardeşler gibi ünlü terzilere yaptırıyordu. Onun için her bir kostümün ayrı bir önemi ve hikayesi bulunmakta olduğundan kostümlerine Nefti Geceler, Aşkın Dolandı Boynuma, Kuğuların Sohbeti gibi romantik isimler veriyordu. [gallery size="full" columns="2" ids="169574,169575"] Kendisinin mini şortla sahne alması, Türkiye'deki sahne şovları için devrim niteliği taşımış, Türkiye'deki tüm tabulara meydan okumuştur. Kendisinin şortla sahne almasına dair yazılmış onca eleştirel habere ise "Bir sanatçı hem kulağa hem göze hitap etmelidir" diyerek cevap vermişti Müren. [gallery columns="2" size="full" ids="169578,169577"] 80 darbesinden sonra gelen baskıcı yönetim ile alışagelmişin dışında sahne alan sanatçıların sahne alması yasaklanmış olsa da Müren, istisnalardan biri olarak sahne almaya devam etmişti. Yine de 1980 yıllında geçirdiği kalp krizi ile sahne hayatı durgunlaşmış ve eski hareketli yaşamına devam etmesini güçleştirmişti sanatçının. [gallery columns="2" size="full" ids="169580,169579"] 1979'da modacı Muzaffer Çaha ile tanışmasının ardından, ilk defa başka birinin tasarlamış olduğu kostümleri de giymeye başladı. 80'ler ve 90'ların yarısı boyunca Zeki Müren'in stilistliğini yapmış olan Çaha, aynı zamanda sanatçının yakınındaki isimlerden biriydi. [gallery columns="2" size="full" ids="169581,169582"] Son kez sahneye çıkacağı gün olan 24 Eylül 1996 günü, TRT İzmir Radyosuna ödülünü almak için Bodrum'daki evinden İzmir'e doğru yola çıkmıştı Müren. Günde 36 ilaç almasına rağmen ilaçlarının onu terlettiği gerekçesiyle o gün ilaçlarının hiçbirini almamış, makyaj odasında nefes almakta zorlanmasına rağmen başına peruğunu taktırmış ve makyajını yaptırmaya devam etmişti. Hayatını sanatına ve sahnesine adamış olan Zeki Müren, yine son nefesini sahne arkasında, bir kulis odasında verdi. Sahnede kalp krizi geçirmeye başlamış olmasına rağmen bir sanatçı olarak şovuna devam etmiş, seyircilere durumunu belli etmemiş ve sahne arkasında, TRT İzmir Stüdyolarının makyaj odasında hayata gözlerini yumdu. Türk Müziğinin Sanat Güneşi ve Türk modasının stil ikonunu rahmetle anıyoruz... Kaynak: 1,2

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.