Memphis, 1981'de İtalya’nın Milano kentinde başlayan bir tasarım hareketidir. Ettore Sottsass öncülüğünde birçok tasarımcı ve mimarla beraber yola çıkılmıştır. Bu hareket adını, ilk toplantılarında tekrar tekrar çalan, Stuck Inside Of Mobile With The Memphis Blues Again isimli Bob Dylan şarkısından almıştır. Grup, her yıl 1981'den 1988'e kadar bu tarzda mobilya ve tasarım eşyaları üretip sergilemiştir.
Minimalizm ve modern estetiğe takıntılı zamanın tasarım anlayışına karşı maksimalist bir duruştur Memphis.
Pop Art akımının renk paleti, Art Deco’nun geometrik figürleri ve 1950'lerin kitsch olgusunun alışılmadık estetikleri bu harekete ilham vermiştir.
Mobilya, kumaş, seramik, cam ve metal nesnelerin postmodern şekilde uyumsuzluğu amaçlanmıştır. Adeta "Alice Harikalar Diyarında" gibi hissettiren bu mekanların ve tasarımların ‘psychedelic’ bir görüntüsü vardır. Geometrik şekiller, pastel ve neon tonlar, mozaik karolar, tek renkli çizgilerin kullanıldığı tasarımlar yapılmıştır.
Tasarımcı Karl Lagerfeld, bu hareket sürecinde üretilenlerin hayranı olup Sottsass'ın ilk koleksiyonunun tamamını satın almıştır. Aynı zamanda 2016’da David Bowie'nin sanat koleksiyonu ortaya çıkarıldığında, 80'lerden bu yana bu harekete ait 400'den fazla eser topladığı ortaya çıkmıştır.
Memphis, bugün tasarımcıların gösterdiği özgür tavır ve bireysel postmodern yaklaşıma birçok kapı açmıştır.
Biraz günümüzde Memphis hareketinden esinlenilen tasarımlara göz atalım.
Renesa Architecture tarafından tasarlanan The Pink Zebra, Feast Co‘nun Hindistan'ın Kanpur kenti merkezli restoran ve barıdır. Siyah, beyaz çizgilerle hareketlendirilen mekan çoğunlukla pembe renktedir. Mekan fikri, müşterilerin filmlerini sevdiği Wes Anderson'ın gerçeküstü setlerinden ilham alınarak tasarlanmıştır. Şeritler, tavandaki pembe çıtaların yanı sıra, çarpıcı ışık efekti için doğal ışık kullanımı sağlamıştır. Zemin döşemesindeki çizgilerle tavandaki açıklıklardan giren ışık, farklı geometrik şekillerin oluşmasına neden olur.
Ev eşyaları ve yumuşak hatlı mobilya tasarımları neo-Memphis olarak nitelendirilen Jonathan Adler tarafından tasarlanan, Ether Curved kanepe ve Neo Geo Drink masa, kadife ve cilalı pirinç stiletto ayakların taşıyıcı olarak kullanıldığı mobilya tasarımlarıdır. Mobilyaların sunulduğu alanda kullanılan renkler, geometrik şekiller, yatay ve dikey çizgiler onu bu hareketin bir parçası haline getirmiştir.
Camille Walala'nın yoğun grafik desenleriyle oluşan ev aksesuarları koleksiyonu, günümüzde onu Memphis hareketinden ilham alan en popüler tasarımcı yapmaktadır.
Koleksiyonu rengarenk bir paletten oluşup, noktalar ve çizgiler renkli blokları doldururken, siyah kenarlarsa tasarımını çerçeveler.
Masquespacio’nun tasarladığı Toadstool koleksiyonu, renkli kumaşları ve mantara benzeyen yuvarlak şekilleri ile ön plana çıkar.
Postmodern tasarım grubu Memphis’in çalışmalarında kullanılan renklerden ilham alan, nane ve orman yeşillikleri, somon pembesi ve koyu lacivertten oluşan cesur renk paletini seçmiştir.
Kaynak: 1, 2, 3, 4












Yorum Bırakın