Simon de Beauvoir İkinci Cins kitabını 1949'da genel tanımlarını incelemek için yazmıştır. Bu tanımların kadınları üzerinde asırlardır baskı kurmak için kullanıldığı sonucuna varmıştır. De Beauvoir için, bireylerin görüşleri sosyal ve kültürel olarak üretilmiştir. "Kadınlık doğuştan gelen bir şey değildir, kadınlık erkekleri egemen tutmak için toplumsallaşma süresince öğrenilmiş bir kurgudur."

De Beauvoir kadınları tarih boyunca erkeklere göre aşağı ve ikinci görmelerinin üç nedenden dolayı olduğunu söylemiştir: İlk olarak toplum kadına öncelikle erkeğin ihtiyaçlarını karşılamasını ve bu sebeple erkekle ilişkisi olduğunu, ikinci olarak değerinin doğrulanması için dışarıdan ipuçları toplamasını öğretmiştir.Son olaraksa, kadınların tarih boyunca erkeklere oranla yasal haklarının çok az olduğunu ve bu nedenle kamusal alanda etkisinin çok az olduğunu söylemiştir.De Beauvoir kız çocuğunu oyuncak bebekle karşılaştırarak çocuğa bir bebek gibi davranıldığını söylemiştir. Oyuncak bebek özdeşleşmenin güçlü bir aracıdır,bu oyuncakla birlikte kız çocuğu kendi tercihi olmaksızın giydirilme,güzel görünme, görünüşe dikkat çekme durumuyla kimliğini tanımlamayı öğrenir.Kendini, aynı erkeklerin kadınları nesneleştirdiği gibi nesneleştirilmeyi öğrenir.Oyuncak bebek itaatkardır, rolü giydirilmek, sahibinin sırlarını dinlemek,sahibi yalnız olduğunda onu rahatlatmak ve okula gittiğindeyse onu evde beklemektir.De Beauvoir, kız çocuğunun büyüdüğünde kendisini oyuncak bebeğiyle aynı durumun içinde bulduğunu söylemektedir.Bir kadın olarak kocasını güzelliğiyle cezbetmek,ondan ayrılmaması için elinden geleni yapmak,sessizce problemleri dinlemek ve işe gittiğindeyse evde beklemek onun görevi olacaktır.Yani plastik de olsa,canlı da olsa bir aksesuardır.

De Beauvoir eğer bir kadın evlenmezse bile yine de kadının nesneleştirilmesinin devamlılığını sağlamakta suç ortağı olan güzellik,diyet,moda endüstrisi gibi dış baskılar yüzünden erkek ölçütlerine bağlı kalabileceğini belirtmiştir.Özgürlüğe ulaşmak için kadınların normların sosyal kurgular olduğunu bilmesi gerektiğine inanmıştır.Ona göre yalnızca o zaman sınırladıkları bağlamdan çıkma özgürlüğüne sahip olabilecekler ve kendi hayatlarını belirleyebileceklerdir.Aşırı muhafazakarlığa karşı yazılan İkinci Cins kitabı Fransız kadınlarının oy kullanma hakkı kazanmasından beş yıl sonra yayımlandı, bu çok az kadının çalıştığı zamanlardı.De Beauvoir'in kadın doğulmadığı tersine sonradan olunduğu argümanı günümüzde hala geçerliliğini koruyor.

">1