KOZA (1995)
Koza filmi Nuri Bilge Ceylan'ın ilk filmi olması açısından önem taşımaktadır. Filmde diyaloglar bulunmadığı için, bu içerikte bir replik paylaşamayacağım. Ama filme ait bu kesiti izleyebilirsiniz.
KASABA (1997)
''Size şunu söylemek istiyorum. Evet belki ben bir baltaya sap olamayan, sıkıcı ve acınacak durumda biriyim. Tersliğim, uyumsuzluğum canınızı sıkıyor. Galiba hiçbir yeteneğim de yok. Kanımdan başka da verecek bir şeyim... Gençliğim, kimseye gerekli olmayan bir izmarit gibi yok olup gidiyor. Ne bir yuvam, ne dostlarım, ne de bir işim var. Gençliğimin en verimli çağında, bu kasabaya kısıldım kaldım. Erkekliğim, dinçliğim, kalbim gözümün önünde eriyor. Şunu da söyleyeyim, askere gitme vakti gelene kadar bu kasabadan kurtulmaktan başka bir şey düşünmedim. Ama o sabah gelip çattığında, beni bu kasabaya bağlayan, o güne kadar fark etmediğim daha derin bağlar olduğunu fark ettim. Çiğ damlalarıyla kaplı kavaklardan havaya ince bir koku yayılıyordu. Nedense o gün bana bu kavakları, çamları, çınarları hayatımda sanki ilk kez görüyormuşum gibi geldi. Sabahın bu erken vaktinde sokaklarda serseri bir mayın gibi dolaşan köpek çetelerinden başka bir şey olmaz. Galiba bu sessiz sabahları, köpekleri, toprak kokusunu seviyorum. Ama bu kasabada yaşayan insanları ve onların küçük hesaplarını anlamıyorum. Ruhuma yabancı ve boğucu buluyorum. Şimdi söyleyin bana büyük, ciddi ve herkese gerekli bir işin yapıldığı bir yerlere gitmek istemekte kötü olan ne var?''
MAYIS SIKINTISI (1999)
Ali'nin eline tutuşturulan domates sepetinin, cebinde taşıdığı yumurtanın(onun için anlamı çok büyük olan bir yumurta) kırılmasına neden olduğunu fark ettiği anda yüzüne yerleşen ifade... Çocuksu öfkesini dışavuruşundaki samimiyetin filme ait bir repliklen daha anlamlı olacağını düşündüm. İzlemenizi tavsiye ediyorum.
UZAK (2002)
''...Taşradan gelmişsiniz, işiniz gücünüz torpil aramak. Bir vasıf filan bulmak diye bir derdiniz yok. Amcaydı, dayıydı, bakandı, milletvekiliydi cart curt. Her şeyi hazır bulmaya çalışıyorsunuz.''
İKLİMLER (2006)
''İnsanlar basit nedenlerle mutlu, daha da basit nedenlerle mutsuz olacak şekilde yaratılmıştır. Aynen basit bir nedenle doğmaları ve daha da basit bir nedenle ölmeleri gibi''
ÜÇ MAYMUN (2008)
''Ya aslında çok duygusal bir adamımdır ben.. Vallahi. Tuhaf gelecek size ama.. Hemen ağlarım mesela bir şey olduğu zaman öyle birisi şiir falan okuduğu zaman. Vallahi billahi.''
BİR ZAMANLAR ANADOLU'DA (2011)
''Savcı: Ya doktor, bir insan bir başkasını cezalandırmak için hakkaten kendini öldürebilir mi Doktor? Olabilir mi böyle bir şey ya, he?
Doktor: Zaten intiharların çoğu başka birini cezalandırmak için yapılmıyor mu Savcı Bey?'
KIŞ UYKUSU (2014)
''Karşımızdakini olduğu gibi görmeyip onu tanrılaştırmak; sonra da sanki böyle bir tanrı olabilirmiş de olmuyormuş diye ona kızmak.. Bana biraz haksızlık etmiyor musun?''
AHLAT AĞACI (2018)
''Aslında başka şeyler hayal etmiştim tabi ama.. Olsun.. Var mı öyle pat diye hayale ulaşmak? Neler yaşadım, ne insanlar tanıdım. Çoğunu unutmuş olsam da unutuşun bile bir cazibesi var bence. İnsan biraz da zamanın içinde süzülmeli, iyi ve kötü anıları birbirine karışıp belirsizleşmeli ve silinip gitmeli. Silinmeyecek olanlar da var tabi, zamana bir çentik atmak...''
Yorum Bırakın