Başta iki yakın arkadaş ve iş ortağı olan sihirbazlarımızın zamanla ahlakın bir hiç sayıldığı, hırs ve nefretin cirit attığı bir savaşa evrilen ilişkilerini konu alan sırlarla dolu Prestij filmi ile ilgili hasbihal edeceğiz.




Sayın Nolan, Viktorya döneminde geçmesine rağmen filmin o döneme ait izler taşımamasının nedenini benim tabirimle sonu gelmeyen ve kazananın bir türlü belli olamayan sihirbazlık oyununa dikkat çekmek istediği içindir. 

 

Filmde biraz değişik bir sunuşa tanık oluyoruz. Sürekli hikaye bir ileri bir geri sarıyor ve detaylara odaklanmanız gerekiyor. Zira Nolan'ın bu filmde sinemaseverlere aktarmak istediği ana fikir “Dikkatli bakmıyorsunuz. Aslında öğrenmek istemiyorsunuz, aldatılmak istiyorsunuz.” dur. Fakat yine de nasıl yemesi gerektiğini bilen için pek de zor değil.

 

 

Filmde hoşuma giden başka bir detay ise Tesla-Edison ilişkisine gönderme yapmaları. Özellikle Edison' un adamlarının Tesla' nın peşine düşmesi detayı insanda hafif tebessüm yaratır cinsten bir detay.  Belki de aslında Alfred-Robert ilişkisi de kısmen bu ikilinin bir tiplemesidir. Fakat kim Tesla, kim Edison tartışılır. Çünkü ne kadar filmin sonunda elini kirleten Robert olsa da Alfred de pek masum değildi. Öyle miydi ?

 

Kısacası bence birbirlerinin sihirbazlık sırlarını çözmeye çalışan ve bu uğurda yeri geldiğinde canlarından yeri geldiğinde konforlarından vazgeçetirtebilecek bir hırstan oluşan bu hikaye enfes oyuncu kadrosuyla da birlikte izlenmeye kesinlikle değer. <3