Dostoyevski'nin karakterlerini ilmek ilmek işlemesi, betimlemeleri başarılı bir şekilde aktarması ve gerek ruhsal gerekse sosyal sorunları öyküleştirerek anlatması, okuyucuyu kendine çeken yazarın birçok özelliğinden yalnızca birkaçıdır. Hatta bazı insanlar kitaplarının edebiliği ve uzunluğu açısından zorlanacağını düşünür. İşte tam da böyle düşünenler için zorlanmayacakları kısa ve öz ama etkisi çok büyük beş eseri;
Öteki
İnsanı tedirgin eden bir atmosfere sahip olan Öteki, yabancılaşma kavramını iliklerinize kadar hissedebileceğiniz bir romandır. Sayfaları çevirdikçe bir insanın ruhunu ve mantığını nasıl kaybettiğini görürsünüz. İlginç bir kurgusu olan bu eser, Golyadkin adında bir adamın hayatından kısa bir zaman dilimini anlatıyor. Golyadkin'in toplumsal yaşamda kendisine bir yer edinmeye çalışmasını ama toplumsal düzenin buna izin vermemesini ve karakterin ikiye bölünümünü gösterir okuyucuya. Neler olacağını, neden böyle olduğunu okuyucuya yavaş yavaş geçiren ve sonunda etkisinden çıkartmayacak etkili bir kitaptır.
Ev Sahibesi
Roman diye geçse de kısa hikaye ya da romancık desek daha doğru olur gibi bu eser için. Bu hikayede yine kendisine has üslubunu konuşturmuş olan yazar, insanın ruh tahlillerini etkili bir şekilde yapıp aktarmıştır. Çoğu eseri gibi hayalperestlik içeren bu hikayenin kahramanı, Ordinav adında bilim tutkunu bir karakterdir. Bir gün bir kilisede genç ve güzel ama yanında yaşlı bir adam olan Katerina adında bir kadınla karşılaşır. Ona takıntılı şekilde olan sevgisi ve tutkusu zamanla karakteri yıpratır. Ordinav bu ikiliyi takip eder, sürekli Katerina'yı gözetler ve onların yaşadığı evde kiracı olarak yaşamaya başlar.
Yeraltından Notlar
Yazarın bir başka klasiği olan Yeraltından Notlar, iç çatışmalarla dolu olan bir romandır ki hatta bu olay, romanı etkili bir Dostoyevski klasiği yapan en büyük etkendir. İnsanı düşünmeye iten, sarsıcı sorular ve düşünceler barındıran ve okunması gereken bir eserdir. Adına baktığınızda bile kitabın özetini okumuş olursunuz bir nevi ama kısaca; 40 yaşında bir memur, bir miras ile memurluğu bırakıp köşeye çekilmiş bir yeraltı adamıdır. Dostoyevski bu eserinde, yaşamla bağı olmayan, yalnız ve yabancılaşan karakterin kendi benliğine ve topluma açtığı savaşı aktarmaya çalışır okuyucuya.
Bir Yufka Yürekli
Eserin kahramanı için hem hayalci hem de trajik bir karakter denilebilir. Trajik olmasının sebebi, hayalperestliğinin, toplumsal konumunun ötesinde olmasıdır. Tüm insanların mutlu olduğu bir dünya istiyordur. Hatta bu ütopik dünya için kendisini bile feda etmeye hazırdır, yeter ki insanlar mutlu olsun. Her insanda olacağı gibi, kendisini başkasının mutluluğuna adaması onu hiç mutlu etmez en sonunda. İşte Dostoyevski bu karakteri yaratarak yeniden içimizden birini yazmış ve göstermiştir. Dünyadaki kötülükler, insanın ruh halleri bu eserde okuyucuya derin bir şekilde aktarılır. İnsanı üzerinde düşünmeye iten etkili bir eserdir.
Beyaz Geceler
Bu eserde, sekiz yıldır Petersburg'da yaşayan ama hiç arkadaşı olmayan bir karakterle tanışır okuyucu. Yabancılaşma kavramı bu eserde de çok açık bir şekilde gözler önüne serilir. İnsanlarla doğrudan ilişkisi olmayan karakter, bir gün yine kendini yabancı hissettiği bir sokakta yürürken bir kızın ağladığını görür. Bir gün biriyle oturup konuşabilmek, dertleşebilmek en büyük hayallerinden olan karakterin fırsat ayağına gelmiştir. Kızın da yalnız olduğunu öğrenmiştir ve bu benzerlikleri onları dostluğa götürür. Kız derdini, hikayesini anlatmaya başlar; sevdiği adam söz vermesine rağmen geri dönmemiş ve onu yalnız bırakmıştır. Bu sırada öykünün kahramanı kızdan hoşlanmaya başlasa da bu duygularını gizler. Bu hikayede hayalperestin yabancılaşması diğerlerinden biraz daha farklıdır çünkü Beyaz Geceler'in kahramanı sadece hayal dünyasında kendine yaşayabilecek bir alan ve amaç oluşturabilmektedir.
Bu beş birbirinden değerli ve etkili eser, okuyucuyu yaptığı psikolojik analizlerle etkiler ve hayata farklı bir gözle bakmaya yardımcı olur.
Yorum Bırakın