Serinin 9. bölümü/filmi ''Komşunun karısına göz dikmeyeceksin.'' öğretisi üzerine kurgulanmıştır.
30 yaşlarında, başarılı bir kalp cerrahı olan Roman, bir meslektaşını ziyaret eder ve kendi cinsel işlev bozukluklarının kalıcı-tedavi edilemez olduğunu öğrenir. Roman durumu eşine anlattığında, eşi Hanka,aşkın haftada bir kez, beş dakika içinde yaptıkları şey olmadığını, Roman'ı bu soruna rağmen kabul ettiğini söyler.
Roman'ı hastalığının tedavi edilemez olduğunu öğrendikten sonra, yetersizlik duygusu ele geçir. Eşinin hareketlerini her zamankinden daha fazla incelemeye başlar. Arabalarının torpido gözünde bir fizik öğrencisine ait tuhaf bir defter bulur. Eşinin telefonlarını dinlemek için bir cihaz yapar. Son olarak da, kayınvalidesinin şu anda boş olan evinin anahtarının kopyasını yaptırır. Roman, karısının, torpido gözünde bulduğu defterin sahibi ile bir ilişkisi olduğundan şüphelenmektedir. Çok geçmeden şüphesinde haklı çıktığını anlar.
Karısına sağlayamayacağı bir şeyi kıskanmaktan çekinmesine rağmen, bu ilişkinin detaylarını merak eder. Gördüklerinin etkisiyle paramparça olur ve umutsuzluk duygusu ile kendisi için intihar düşünceleri üretir.
Hanka, Mariusz'dan ayrılır. Hatasıyla yüzleşirken, Roman'dan samimi biçimde af diler. Devam etmelerini ve bir çocuk evlat edinmelerini talep eder. Roman, Hanka'dan zaman ister. İlişkileri bu olayın etkilerinden sıyrılmaktayken, Hanka bir kayak tatiline çıkar. Mariusz bir şekilde Hanka'nın tatilinden haberdar olur, onun yanına gitmek için hazırlıklarını tamamlamışken Roman, Mariusz'u görür. İkisinin birlikte tatile gittiğini düşünerek, daha önce aklına giren intihar düşüncesini eyleme döker. Oysa gerçek bambaşkadır. Hanka, Mariusz'u tatilde gördüğü anda, orayı terk eder. Eve döndüğünde, eşinin masanın üzerine bıraktığı mektubu okur. Bütün bu gidişat size filmin mutsuz bir sonla biteceğini düşündürse de tam tersi olur.
Roman ölmemiştir. Evlilikleri, bütün yaşananlara ve izleyicilerin bütün yadırgamalarına rağmen devam eder.
Yorum Bırakın