Üç Renk: Mavi | Krzysztof Kieslowski.

Üç Renk: Mavi | Krzysztof Kieslowski.
  • 22
    0
    0
    19
  • ''-Marie, neden ağlıyorsunuz?

    +Çünkü siz ağlamıyorsunuz.''

    Mavi, yönetmen Krzysztof Kieslowski'nin 1993 yılında yayınlanan, başrolünde Juliette Binoche'un yer aldığı, yönetmenin kendisiyle özdeşleşmeyi başarmış olan üçlemesinin ilk filmidir. Yönetmenin, serinin diğer iki filmi, Beyaz ve Kırmızı ile birlikte, Fransız bayrağının üç rengini ve temsil ettikleri idealleri ortaya koyduğu düşünülüyor. Mavi - Özgürlük, Beyaz - Eşitlik, Kırmızı - Arkadaşlık.

    İlk filme odaklanacak olursak, film bir kaza ile başlıyor. Bu kaza, başrolümüz Julie'nin eşini ve kızını kaybetmesi ile sonuçlanıyor. Kazadan hemen sonra, Julie'nin bu acıyla baş etmesini izlemeye başlıyoruz. Julie, böylesine büyük bir travmayı, hayatındaki her şeyi, geçmişini hafızasından silmeye çalışarak atlatmaya çalışıyor. Öyle ki, kazadan sonra, eşinin arkadaşı Olivier ile yaşadığı tek gecelik beraberliği; kaçarak, evindeki tüm eşyaları; satarak, ünlü ve saygın bir besteci olan eşinin ölmeden önce, Soğuk Savaş'ın bitişini kutlamak amacıyla birleşmiş yeni avrupa için hazırladığı ve ortasında olduğu bestesinin sayfalarını da; yırtarak yok ediyor. Geçmişle olan bağlarını birer birer koparırken, yeni yakınlıklar kurmaktan da aynı oranda kaçıyor.

    Filmin adında dahi yapılan belirgin mavi vurgusu, filmin içerisinde de kendini gösteriyor. Mavi avize, mavi yansımalar, karakter ile özdeşleşen mavi yüzme havuzu sahneleri.. Rengin anlamı önce karaktere, daha sonra tüm filme yayılıyor. Böylelikle mavi, hem özgürlüğü hem de hüznü temsil etmeye başlıyor.

    Julie'nin dönüşümü anlattığım kadar kolay gerçekleşmiyor. Film, bu tarz filmlerle ilgilenmeyenler içni durağan geçmiş/geçecek olabilir. Ancak benim için, Julie'nin iyileşme sürecinin her ayrıntısı izlenmeye değerdi. Kafasındakileri uzaklaştırmak için basit bir şekere odaklanmaya çalıştığı an, aldatıldığını öğrendikten sonra eşinin onu aldattığı kadına ve doğacak çocuğuna iyilik etmeye çalışması...

    Hepsinin gerisinde, bir kadının derin bir kederle baş etmeye çalışmasının gerçekçi hikayesi olarak izlemenizi tavsiye ederim. Şimdiden iyi seyirler!

    ''Artık yapmam gereken tek bir şey olduğunu anladım.

    Hiçbir şey. Ne mal mülk, ne hatıralar, ne arkadaşlar, ne aşk. Bunların hepsi bir tuzak.''


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.