Atlantis Okyanusu’nun ortasında bulunan, Danimarka’nın komşularından biri olan ve yalnızca 18 adadan oluşan Faroe Adaları, birçok gezginin ölmeden önce yapılacak listesinde yer alan Kuzey Avrupa turunun güzide ülkelerinden yalnızca bir tanesi. Birbirinden muhteşem manzaralara sahip dağları, kayalıkların arasından kum gibi süzülen hırçın şelaleleri, sevimli üçgen çatılı evleri ve daha yazamadığımız birçok güzelliği ile sizlere ev sahipliği yapan bu güzel ülkede; birbirinden harika fotoğraflar çekebilir, unutulmayacak anılara sahip olabilirsiniz. 

 
Faroe Adaları, isminin kulağa ne kadar hoş geldiğini kimse içimizden kimse inkar edemez sanırım değil mi ? Aslında bu doğa harikası adalara bu ismin verilmesinin bir nedeni var. ‘’Koyun Adaları’’ anlamına geliyormuş Faraoce’de. Nedeni ise ülke nüfusundan daha fazla sayıda koyun bulunmasıymış. Evet bu bilgiden sonra coğrafya kaderdir demek istiyorum ülkemizdeki koyunlarımıza da… 

2 yemek kaşığı kadar tarih dersi

1035 ve 1814 yılları arasında ülke Norveç Krallığı’nın bir parçasıyken; 1814 yılında Faroe Adaları, Grönland ve İzlanda  Kiel Antlaşması'yla Danimarka himayesi altına girmiştir. 1948 yılından beri ise ülke Danimarka’ya bağlı olarak kendi kendine yönetmeye başlamıştır. Kültürel anlamda da çok yakınlar ve hatta Danimarka Meclisinde Faroe Adaları adına 2 koltuğa sahipler. 

E yok mu bir Faroe Adalarımız? Dediğinizi duyar gibiyim

Var tabii! Ama ne yazık ki Yeşil Pasaport veya Schengen vizesine sahip olmanız bile yeterli değil bu güzel ülkeyi ziyaret edebilmek için. Faroe Adaları, Avrupa Birliği üyesi değil ve bu nedenle Schengen’e üye bir ülke de değil. Ülkemiz vatandaşlarından da vize istiyor haliyle. Vize başvuruları ise Danimarka Konsolosluğu üzerinden yapılıyor. Vize başvurusunda ise tüm hazırlıklarınızı Schengen Vizesi alırmış gibi yapıp, sadece Faroe Adalarına gitmek istediğinizi belirterek yapabilirsiniz. Prosedürler aynı. Peki neden Danimarka? diye soracak olursanız; Danimarka’ya bağlı olarak kendi kendilerini yönetilen bir ülke oldukları için. 

Adaya farklı ulaşım seçenekleri bulunmakta

Doğası ve manzarası gereği dünyanın bittiği nokta olduğu hissi yaratan bu doğa harikası adalara ulaşım aslında çok da zor değil. Faroe Adaları’na ulaşım epey kolay. Yakın komşusu sayılabilecek ülkelerden (Norveç, Danimarka, İskoçya, İzlanda) uygun uçuşlar bulabilir veya direkt Danimarka’dan yaklaşık 1.5 gün süren feribot seçeneklerini de kullanabilirsiniz. 

Kalın kıyafetlerinizi yanınıza almayı unutmayın!

Sıcak Gulf stream akıntılarının, kuzeyden gelen çok soğuk sularla kucaklaşması sonucu ülkenin havası, ruhunuzu kesecek seviyede keskin oluyor. Bunun sonucunda ise yılın en sıcak dönemi Temmuz ayında bile hava sıcaklığının ortalama 13 derece oluyor. Sert rüzgârlar ile birer sıkı dost olmanız ve bembeyaz sislerin sizi her noktada selamlaması da kaçınılmaz oluyor haliyle. O zaman ne yapıyoruz? Faroe Adalarına yolumuz düşerse eğer,her mevsim yanımıza mutlaka kalın, rüzgâr ve yağıştan koruyacak kıyafetler alıyoruz! Sakın ha bugün hava güneşli gözüküyor, ağırlık yapmasın diye yanınızdan yağmurluklarınızı veya kalın kıyafetlerinizi eksik etmeyin efendim. Sadece arkadaşça bir öneri :) 

Faroece veya Danca bilmiyorsanız telaşlanmayın!

Ülkede yüksek oranda Danca ve Faroece konuşuluyor ancak bu dilleri bilmeseniz dahi yerel halk ile İngilizce konuşarak işlerinizi kolayca halledebilirsiniz. 

Pahalı bir ülke mi?

Tıpkı diğer kuzey ülkeleri gibi Faroe Adaları da haliyle biraz pahalı bir ülke. Ama dert etmeyin eğer gerçekten sağlam kamp ekipmanlarınız varsa ve öğünlerinizi de cep dostu olacak şekilde planlarsanız, seyahatlerinizi çok uygun bir fiyata gerçekleştirebilirsiniz. Ülkede kullanılan para birimi ise Faroe Kronu’dur. Bağımsız bir para birimi olmayıp Danimarka kronunun yerel bir sürümüdür. 

Kamp rezervasyonları için ise detaylı bilgiyi buradan alabilirsiniz. 

Huzurlu bir playlist ve Road Trip sevenlere

Faroe Adaları tam anlamıyla araba ile gezilecek bir yer. İzlanda’daki Ring Road rotası gibi kendinize özgü rotalar oluşturabilirsiniz. Fotoğraflarda hep engebeli gözüken görünüyor olsa da yollar çok düzgün ve sürücü dostu.Yol boyunca size eşlik edecek olan, yeşil ve mavinin mükemmel uyumu ise seyahatinizi iz bırakacak hale getirecek olan güzelliklerden yalnızca bir tanesi. Mesafelerin kısa olması ve her yerinin aşırı fotojenik olmasından dolayı dilediğiniz yerde arabanızı park edip, doğanın eşsiz manzarasının keyfini çıkarabilirsiniz. Bu arada ülkede toplamda sadece 3 adet trafik ışığı varmış efendim bu da böyle ilginç bir bilgi olsun okurlarımıza :)

3 Doğa Harikası Lokasyon 

  Sørvágsvatn
 Belki de birçoğumuzun daha önce gördüğü ve iç çektiği ‘’Okyanusun Üzerindeki Göl’’ olarak da bilinen Sørvágsvatn, Faroe Adalarının en gözde noktalarından birisi. Sahip olduğu eşsiz manzarası ve muhteşem doğasıyla birçok gezginin ve ünlü fotoğrafçıların da en önemli duraklarından birisi aynı zamanda. 

Gasadalur Köyü ve Mulafossur Şelalesi

 Kendinizi bir peri masalında yaşıyormuş gibi hissettiren, bu muhteşem köyün yanı başında bekleyen Mulafossur Şelalesi adeta köyün bir koruyucusu gibi köyün yanı başında hırçınca dökülüyor ve ortaya eşsiz bir doğa harikası çıkıyor. 

Yeşil Çatılı Evleriyle Saksun Köyü

 Faroe Adalarının en uzak köşelerinden birinde bulunan Saksun Köyü’nde yalnızca 14 kişi yaşıyor. Köyün içerisinde turistler için açılmış olan bir Kafe’de yer alıyor. Bu kafe aynı zamanda müze olarak da kullanılıyor. Köydeki evlerin çatılarının böyle yeşil olmasının sebebi ise yağmurdan korunmak ve ısı yalıtımı sağlamak içinmiş. Göze de çok sevimli gelmesinin yanı sıra çok uzun zamandır kullanılan bir yöntem olduğunu da sizlerle paylaşmak istedim.

 
Umuyorum ki sizler için derlemiş olduğum bu yazı faydalı olmuştur ve içinizdeki gezginin ruhunu bir nebze de olsa beslemiştir. Farklı yazılarda buluşmak dileğiyle!