Parodik Bir Bilim-Kurgu: Otostopçu'nun Galaksi Rehberi

Parodik Bir Bilim-Kurgu: Otostopçu'nun Galaksi Rehberi
  • 1
    0
    0
    0
  • İçerdiği karakterler ve özellikler nedeniyle parodik bir bilim kurgu romanı olan Otostopçu’nun Galaksi Rehberi, galaktik meseleler, uzay gemileri, yüksek teknoloji ve fantastik ögeler barındırır ve Douglas Adams’ın yüksek hayalgücü kendisinin komik ve etkileyici bir dil oluşturmasına yardımcı olmuştur. Okuyucuyu güldürmeye ve aynı zamanda yarattığı evren hakkında bilgilendirmeye çalışmıştır. 

    Okurun eseri okumaya başladığı andan itibaren yazarın etkileyici üslubunu ve ironik söylemlerini fark etmesi mümkündür. Mizahi yönü oldukça güçlü olan Adams, romanın neredeyse her yerinde parodi kullanır. Romandaki teorik kısımlar tanıtılır ve aktarılırken kendi uydurduğu bilim kurgusal ögeleri okuyucunun anlayabileceği şekilde açıklamaya çalışmış ve bilgisayar gibi postmodern ve teknolojik araçların komedileştirerek ve kişileştirilerek aktarılması romanı en büyük parodik bilim-kurgu türüne sokmuştur zaten. 

    Mesela, Sirius Sibernetik Şirketi’nin pazarlama bölümü robotu ‘Birlikte çok eğlenilecek plastik bir dost’ olarak tanımlanır. Fark ettiyseniz Adams aynı zamanda kendi bilimsel dilini de gösterir böyle isimler ve olaylar aktarırken. Robotlar üzerine olan bu kişileştirme en iyi şekilde Marvin adlı bir paranoyak androidde görülür. Bu robot, aşırı derecede mutsuz, umutsuz ve bir o kadar da zeki olarak tanımlanır. Marvin’in aşırı depresif halleri hikayeyi daha da komikleştirir. Kendisi dahil herkesten nefret eden, hayattan zevk almayan ve yaşamak istemeyen bir robot olması düşünüldüğü zaman insanlara gayet komik gelmektedir. 

    Hikayenin en başlarında ise karşılaştığımız bir uzayüstü Vogon filosu dünyayı yok edip uzayda bir kısayol oluşturacaklarına dair insanlara bilgilendirme olarak duyuru yapar ama aynı zamanda hikayenin baş kahramanlarından olan Arthur Dent’in de evinde devlet izin almadan bir kısayol çalışması başlatmıştır. Aslında devletin bu kısayolu yapmak için uğraşmasına hiç gerek yoktur çünkü zaten dünya yok olacaktır. Burada önemli olan şey okuyucunun bu olayda eleştirel bir parodi olduğunu fark etmesidir ayrıca okuyucu dünyanın yok olmasına aldırış bile etmeyebilir çünkü yazarın üslubundaki komiklik bir şeyler için üzülmeye müsaade etmez. Yani düşünsenize uzaylılar gelip dünyalılara tuhaf konuşmalar ve dünyayı yok edeceğiz diye bildirimler yapıyor ama normal devlet bile Arthur’un evini yıkarken daha öncesinde bir haber bile vermiyor. 

    En önemli elementlerden biri olan her otostopçunun galaksi rehberi otostopçulara bilgi sağlamak için oluşturulmuş kılavuz niteliğinde bir maddeler bütünüdür ve içinde oldukça komik maddeler barındırır. Mesela, havlular konusunda da birçok söyleyecek sözü vardır bu rehberin. Bir havlu, otostopçunun yanında bulundurabileceği en kullanışlı şeydir. Soğuk havalarda ısınmak, sıcak yerlerde altınıza serip uzanmak, nehirlerde yelken olarak kavgalarda ise savaşmak için ve acil durumlarda sallamak için kullanılabilir. Romanda bu basit parça komik postmodern bir içerik olarak okuyucuya aktarılmıştır. Yani kimi zaman bir silah kimi zaman ise bir kalkandır bu basit ama bir otostopçu için en gerekli olan parça.

    Karakterler arası olan diyaloglar da romanı üst düzeye çıkaran bir başka parodik olaydır. Mesela, Arthur ve Ford Prefect’in konuşmasında Ford, dünyanın sonuna kadar güvenebileceği birinden bahseder ama dünya 12 dakika sonra yok oluyordur aslında. Ayrıca Derin Düşünce (Deep Thought) adlı bir bilgisayar vardır. Bu araç, milyonlarca yıl önce yaşamış, bizden çok daha üstün ve zeki varlıklardan oluşan hayali bir ırkın içinden en zeki iki kişinin hayatı, evreni ve her şeyi hesaplayabilen bir bilgisayar yapmakla görevlendirilmesi sonucu oluşmuştur. Hayatın evrenin ve her şeyin cevabını sorduklarında, çok az bir süre düşünmek zorunda kalacağını söyleyen araç, aslında 7,5 milyon yıl sonrasını kastediyordur. 7,5 milyon yıl sonra o gün geldiğinde ise cevap olarak 42 sayısını verir. Belirtmeden geçmek istemem ki, google’a ‘what is the answer to life, the universe, and everything?’ sorusunu yazdığınızda size 42 hesabını verir o da tıpkı Deep Thought gibi. Aslında bu diyalog da olay da absürt ve eğlencelidir. 

    Yazar hem grotesk hem komik bir karakter olan uzaylı Zaphod Beeblebrox’ı, fantastik bir alkol olan ve otostopçunun rehberinde de adı geçen önemli içecek pangalaktik gargara barutunu ve uzaylıların dünyayı neredeyse zararsız olarak görmesini ve daha birçok şeyi hikayesine ekleyerek eseri daha da okunası yapmıştır. 

    Sonlara doğru ise okuyucu ve Arthur Dent absürt, komik ama bir o kadar da etkileyici ve değişik bir gerçekle karşılaşır. İnsanların aslında dünyanın amacını öğrenmek için fareler tarafından oluşturulan ve dünyaya gönderilen bir deney oldukları anlatılır. İnsanlar, gerçekte nasıl fareleri deney için kullanıyorsa, Adams’ın dünyasında da fareler insanları kullanıyordur. 

    Popüler kültüre çok fazla katkıda bulunan bu roman her ne kadar biraz eğlendirmek, eğlenmek amaçlı yazılsa da hicvin, ironinin ve parodinin ardında melankolik bir hava da yansıtır. Dünyanın yok olması, herkesin kendi çıkarı için bir şeylerin peşinde olması, kişileştirilmiş robotların, uzaylıların ve farelerin olması eğlendirse de içinde etkileyici bir duygusallık da barındırır. İnsanın bu evrende ne kadar küçük olduğunu çok etkili bir şekilde anlatan bu roman, bir yandan güldürürken diğer yandan insan kendini evrenin merkezi yapmamalı der resmen.


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.