Britanya Krallığı'nda İngilizler özellikle mezhepsel olarak İrlandalılar'a yoğun bir asimilasyon ve baskı politikası uygulanmaktaydı. 70 sene önce gerçekleşmiş olan büyük kıtlıkta İngiliz Kraliyeti'nin İrlandalı köylü ve yoksul halkı kasıtlı bir biçimde aç bırakma politikası uygulaması ilk bağımsızlık hareketlerinin temellerini atmıştı.
Okurken Dinleme Tavsiyesi:
Dublin'de 21 Kasım 1920 Pazar günü yani bilenen ismiyle "Kanlı Pazar" İrlanda Bağımsızlık Savaşı'nda bir dönüm noktası olmuştu. 31 kişinin yaşamını yitirdiği olaylar, sadece bir gün içinde Dublin'i savaş alanına çevirmişti. Bu yaşanan olaylar, o dönem İrlanda’da IRA ve Britanya Ordusu arasında senelerdir süren olayların doruk noktası olacaktı.
İngiliz istihbaratına bağlı "Kahire Çetesi" olarak bilinen cinayet, tecavüz ve yağma gibi olaylarla bilenen 18 yüksek rütbeli askeri casus bir süredir IRA'nın hedefindeydi. Bu casus ağı yalnızca İrlanda halkına zulüm etmekle kalmayıp yerel halkı fişleyip cezalandırıyordu. İngilizler tarafından oluşturulan geniş istihbarat ağının en temel bileşeni olan bu gruba "Kahire Ekibi" denmesinin nedeni ise Dublin'de Kahire Cafe isimli bir mekanda buluşmalarıydı. Ayrıca Birinci Dünya Savaşı esnasında Mısır ve Filistin'de görev alıp çeşitli savaş suçları işlemişlerdir.
IRA, 1919 yılında İngiliz istihbarat ekibini bulup öldürmekle görevli bir suikast timi kurdu. Kahire Ekibi’nin IRA operasyonlarını ve üyelerinin güvenliğini tehlikeye sokuyor olması sebebiyle IRA İstihbarat Şefi Michael Collins, Kasım 1920’de ekibin suikast emrini verdi.Kanlı Pazar’dan hemen bir gün önce IRA'nın özel timlerine, 20 ajanın sürekli kullandığı 8 farklı mekan bilgilerine dair istihbarat talimatları teslim edildi ve 21 Kasım sabahı IRA özel timleri, suikastleri gerçekleştirmek üzere Dublin’in dört bir yanına yerleştirildi. Kahire Ekibi üyesi 15 hedefin suikastleri başarıyla tamamlanırken, diğerleri belirlenen konumlarında bulunamadılar. Hedeflerin çoğunun başarısız olmasına rağmen o gün yaşananlardan korkan ajanların, Dublin'den kaçması şaşırtıcı olmamıştı.Suikast olaylarının ardından Dublin'de bulunan İngiliz Birlikleri intikam almak amacıyla şehrin çeşitli noktalarına konuşlandırıldı. Öğleden sonra İngiliz Yarbay Bray Croke Park’daki bir futbol maçının basılarak, orada bulunan herkesin aranmasını emretti. Emirlere itaat etmeyen herkes için vur emri verilmişti. Sahada bulunan herkesin aranmasını istemek, büyük bir kalabalıkta çıkacak kaos sonrası katledilecek insanlara kılıf uydurmaktan başka bir şey değildi.
O gün maçı izlemeye gelen insanların sayısının 15 bine yakın olduğu tahmin ediliyordu. Askerlerin stada gelmesiyle birlikte kısa süre içinde silah sesleri duyulmaya başlandı. Olaylar esnasında futbolcu, seyirci ve stad görevlisi onlarca insan hayatını kaybetti. İngilizler olaylarda kendilerini aklamak için stadın içinde kolluk kuvvetlerine ateş açıldığını iddia etti fakat herkes bunun "Kahire Çetesi" suikastlerine misilleme olarak yapıldığını biliyordu. Yıllar sonra görülen davada halka bir bilgilendirme yapmadan askerlerin rastgele üstlerine ateş açmaya başladıkları belirlenmiştir.
Croke Park Katliamı'ndan bir gün sonra İngiliz Basını yalnızca "Kahire Çetesi" ölümlerini Britanya halkıyla paylaştı, Kanlı Pazar'da yaşananların üstünü kapatmaya çalıştılar fakat olaylar sonrasında İrlanda halkı IRA etrafında daha çok kenetlendi. Binlerce yeni sempatizan ve üye kazanan IRA İrlanda'da kısa zamanda "Black and Tans" adı verilen İngiliz birliklerine karşı büyük ve güçlü bir kamuoyu oluşturmayı başardı. Kısa bir süre sonra İrlanda Bağımsızlık Savaşı başlayacak ve olaylar yalnızca Dublin ile sınırlı kalmayıp tüm Britanya'ya yayılacaktı.
Günümüzde Kanlı Pazar hala maç sırasında öldürülen futbolcu Michael Hogan ile birlikte anılır. Stad olayın üzerinden yıllar geçmesine rağmen çeşitli anmalara ev sahipliği yapmaktadır. Stad içinde bulunan bir tribünün adı olaylarda öldürülen Micheal Hogan ismiyle anılmaktadır.
Yorum Bırakın