Stanley Kubrick'in en iyi filmleri arasında olan otomatik portakal film'i Anthony Burgess'in romanından uyarlamadır.Roman'a sadık kalan Kubrick yönetmenlik hakkında hünerlerini hiç çekinmeden sergilediği film,koltuk yerleştime ile alakalı bir teknik geliştirip kurgulayıp bir şaheser sunuyor.Film'i izlemenizi kesilikle öneririm dönemin İngilteresinde yasaklanan film Kubrick öldükten sonra vizyona girmiştir.Her ne kadar bir ekstrem film olmasada içinde bolca sert sahneler mevcuttur.
Gelelim filmle alakalı en sevdiğim detaya,amacım bunu anlatmaktı aslında biraz konudan sapmış olabilirim.Film'in bir sahnesinde hapishane avlusunda çember şekilnde yürüyen mahkumlar var.İlk izlediğimde ulan bu görsel bir yerden tanıdık geliyor dedim bir türlü çözemedim.Hemen internet'e girip araştırdım ve sonuç Vincent van Gogh’un Prisoners Exercising tablosun'a yapılan bir gönderme olduğunu öğrendim.Fazla resimlerle alakam olmamasına rağmen bu tabloyu biliyordum,çok teori dönüyordu işte Gogh çemberin ortasındaki adam,intihar ettiği yaş kadar adam var tabloda falan gibi.Kubrick'in bu tabloya gönderme yaptığını öğrenince,film ve karakterlerle ilgili bazı şeyleri daha iyi anlamaya başladım.Gogh'un çaresizliği bir kurtuluş arayışını (tabloya iyi bakarsanız yukarıya doğru giden bir kuş var kurtuluş arayan Gogh gibi) karakterlerin piskopatlığı ve saykoluğu arasında çaresizce bunu devam ettirip kurtuluşa ulaşmak.Beyabanda yağmur arayan,sadece deri ve kemiklerden ibaret insan gibi...
Ana görsel Rene Magritte, The Son of Man, 1964 göndermesi. Bahsettiğiniz görseli eklemeniz okurlar açısından faydalı olur. Elinize sağlık.