Oda Üçlemesi #1: Sasom I En Spegel (1961)

Oda Üçlemesi #1: Sasom I En Spegel (1961)
  • 15
    0
    0
    15
  • ''Çok garip. Her zaman doğru kelimeleri söylüyor, doğru şeyleri yapıyorsun; ama sonuç yine de yanlış oluyor.''

    Film, Bergman'ın ünlü üçlemesinin (Oda Üçlemesi/Tanrı-Din Üçlemesi/Tanrı'nın Sessizliği Üçlemesi/Opus Üçlemesi) ilk ayağını oluşturuyor.

    Filmin genel çerçevesini, genç bir kadının deliliğe inişiyle ona en yakın üç kişiyi nasıl etkilediği olarak çizebiliriz. Olaylar yaklaşık olarak 24 saat içerisinde gerçekleşiyor ve kamerada sadece 4 karakter görünüyor: Karin, David, Martin, Minus.

    Filmdeki tek kadın karakter Karin, şizofreni ile baş etmeye çalışıyor. Çevresindeki karakterler ise, bu durum karşısında ne yapacaklarını anlamaya çalışıyorlar. Peki Karin bu hale nasıl geldi? Soğuk ve kısmen narsist, kendi arzularını çocuklarından daha çok önemseyen, kendine takıntılı bir babanın gerçekliğinde sevilecek ya da sığınılacak ne var ki?  Karin bununla yüzleşmekte güçlük çektiği için, kendisine şizofreni teşhisi konulduğuna şahit oluyoruz. Gerçeklerden uzaklaştığı gibi, Martin'in ona olan aşkını da kabul edemiyor. Şizofreninin ona sağladığı öteki dünyasında, ona umut ve kurtuluş verebilecek bir baba-Tanrı arıyor. Ancak bulduğu tek şey, onu ele geçirmeye çalışan bir örümcek tanrı olduğunda, kendini sonsuza dek deliliğe adıyor.

    Maalesef David'in diğer çocuğu Minus içinde durum pek farklı değildir. ''Keşke babamla konuşabilseydim.'' diyerek çaresizliğini bize aktarmayı başarır. Film Minus'un ''Babam benimle konuştu.'' şaşkınlığıyla bittiğinde , hepimiz bir parça iyi hissederiz. 

    ''Görüyorsun Karin. İnsan büyülü bir çember çiziyor çevresine ve kendi gizli oyunlarına uymayan her şeyi bu çemberin dışında bırakıyor. Yaşam bu çemberi aştığı zaman, oyunlar küçük, karanlık ve gülünç oluyor. O zaman kişi, yeni çemberler çiziyor kendine ve yeni bir sığınak kuruyor.''

    Ayrıca film, Bergman'ın özel yaşamına dair çeşitli ipuçları barındırıyor.  Bergman da Karin ve Minus gibi yaşadı ve tüm hayatı boyunca elde edemediği şeye ihtiyaç duydu. Bunu da filmlerinde oldukça başarılı bir biçimde yansıttı. Sizi bir kez daha Bergman'ın sanatına davet ederek yazıyı sonlandırırken, izleyecek olanlara şimdiden iyi seyirler diliyorum.


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.