1984 yılının Doğu Almanya'sında geçen Yabancı Dilde En İyi Film Oscarı'nı almış film dışarıdan bakıldığında demokratik görünen ama hiç de sanıldığı gibi insan özgürlüğüne saygısı olmayan distopik bir dönemi anlatıyor.

 

Düzenin korucuyuları olarak görülen Stasi'nin tipik bir ajanı olan Yüzbaşı Gerd Wiesler filmin diğer kahramanı oyun yazarı Georg Dreyman'dan  şüphelenir ve onu dinlemeye koyulur.Bu gözlem sırasında Wiesler dramatik bir dönüşüm yaşar.Dreyman'ın kız arkadaşı Sieland sisteme boyun eğmemeye çalışır.

Yazar Dreyman ve kız arkadaşı Sieland arasında tutkulu ve entrikalı bir aşka tanık oluruz.Filmde beni en çok etkileyen Yüzbaşı Wiesler'in başkalarının hayatını özeline kadar dinlerken yaşadığı dramatik dönüşüm oldu.Film bu noktada insan ruhundaki aşkı,iyiliği,vicdanı ön plana çıkartıyor.'İyi bir insan olmanın' ne demek olduğunu anlatıyor.'İyi Bir İnsan İçin Sonat' adlı parçayı dinledikten sonra Wiesler'ın döktüğü gözyaşları,bu durumu adeta izleyiciye kanıtlıyor.

Filmde kullanılan dinleme cihazlarının gerçek olduğunu, müze ve koleksiyonerlerden temin edildiğini de belirteyim.Ayrıca  film BBC'nin 2016 tarihinde yayınladığı '21. yüzyılın en iyi filmleri' listesinde 32. sırada yer almaktadır.

Film herkesin duygularına hitap ediyor,bitirdikten sonra da unutmuyor,kendinize sorular soruyorsunuz.Bu Alman başyapıtını kaçırmamanızı tavsiye ederim.