Vincent Van Gogh'un Gizemli Ölümü

Vincent Van Gogh'un Gizemli Ölümü
  • 8
    0
    0
    0
  • Vincent Van Gogh’un intihar hikayesi aslında bir efsaneyi oluşturan ilginç bir olay olabilir.  Efsane dememin sebebi ise herkes öyle düşünse de ölümü belki de bir intihar değil de başka sebeplerden kaynaklanmış olabildiğini düşünmeleri yüzünden. Hatta bu intihar olayı hem Irving Stone’un biyografik romanı Yaşama Tutkusu’nda hem de bu romandan uyarlanan ve dilimize Ölmeyen İnsanlar olarak çevrilen Vincente Minelli’nin filminde ölümsüzleştirilmiştir, ve hepimiz bu tarihsel gerçeği böyle kabul etsek de Gregory White Smith ve Steven Naifeh 2014’te Vanity Fair için yazdıkları makalede on yıl süren yeni biyografi araştırması yaptıklarını ve sonuçlara göre bu intihar olayının ‘saçmalık’ olduğunu söylemişlerdir.

    Stone'un intihar ipliği, bir avuç unutulmaz imgeye aşık olan bir halk tarafından hevesle kucaklanmış ve kendi kulağını kesecek bir sanatçı düşüncesiyle büyülenmiş olsa da, kötü bir tarihe, kötü psikolojiye ve kötü adli tıpa dayanıyordu.” diyerek bu konuyu tartışmaya sunmuşlar ve bu olayı daha da gizemli hale getirmişlerdir.

    Van Gogh Müzesi’ne göre, sanatçının intiharı, kardeşine olan son mektuplarında hissedilen acı verici duygular ve kasvetten dolayı gerçek olarak kabul ediliyor gibi aslında. Smith ve Naifeh Van Gogh’un bu mektuplarında hiçbir zaman son günleri hakkında bir şey yazmadığını hatta bir intihar notu bile bırakmadığını garip bulduklarını çünkü Van Gogh’un bolca kelimeler üretebildiğini ve kelimelerle oyunlar oynadığını söylüyorlar. Yani böylesi bir insan için kendi ölümünden bahsetmemesi olanaksız onlar için. Sanatçının üstünde bulunan bir yazı kardeşine olan mektuplarının birinin taslağı olduğu gerçeğini ortaya çıkarmış ve bu taslakta aslında ne kadar da yaşamaya istekli olduğunu savunmuşlardı çünkü Van Gogh, Theo’ya ilerleyen zamanlar için “iyimser-hatta coşkulu- bir gelecek olduğunu” yazmıştı. Zaten ilk gösterisinin parlak başarısı göz önüne alındığında, böyle yazmak için her türlü nedeni vardı. Hatta bir merminin karnına bir delik açmasından sadece birkaç gün önce daha fazla boya siparişi bile vermişti.

    Deliğin orada nasıl oluştuğunun hikayesi, Auvers'taki 1890 yazında Van Gogh'u acımasızca zorbalığa uğratan René Secrétan adında 16 yaşındaki bir Paris eczacısını içeriyor. Bu kişi ayrıca bazı resimlerinde ve çizimlerinde de bulunuyor hatta. Secretan’ın bu olayla ilişkisi Van Gogh’un ölümünden sonra camianın sürdürdüğü sessizliği de açıklıyordu çünkü kimse intihardan bahsetmiyordu ama başka bir şeyden de bahsetmiyorlardı. Secretan zengin bir iş adamı olmuş ve ‘Toto’ olarak dalga geçtiği Van Gogh’u Ölmeyen İnsanlar filminde Kirk Douglas olarak görmüştür de aynı zamanda. Daha sonra Van Gogh’u öldüren silaha sahip olduğunu ama atış yapmayı reddettiğini söylemiştir. Steven Naifeh ve Gregory White Smith’in yazdığı biyografide çocuğun Van Gogh’u vurduğunu, ama bunun sebebinin kaza mı yoksa kasıtlı mı olduğunun belirlenemediğini iddia etmişlerdir. Onlara göre ressam yaralandıktan sonra çocuğu korumak için gerçeği açıklamamış ve kaldığı yere yaralı bir halde geri dönüp de ne olduğuna dair sorgulandığı zaman “benim vücudum benim kararım kimseyi suçlamayın intihar etmek isteyen benim” demiştir. İntihar süsü vermek istemiş olduğunu düşünen yazarların, öyle olmadığına inanmalarının sebebi hem ressamın kimseyi suçlamayın sözleri hem de Van Gogh’un arkadaşı olan Dr. Paul Gachet'ın yaptığı otopsinin sonuçlarıdır. Otopside aslında ressama uzun mesafeden ve dik olmayan bir açıyla ateş edildiğinin yazıldığını gördüklerini iddia etmişlerdir.

     

    Van Gogh'un olası cinayetini çevreleyen yeni kanıtlar birkaç yıldır halkın gözü önünde olmasına rağmen bu olasılıklar yine de onun intihar olayında pek bir etki yaratmadı. İnsanlar, intihar olduğunu düşünmeye devam ettiler tıpkı şu an olduğu gibi. Aslında ressamın psikolojik durumu göz önüne alındığında insanların bu düşüncelerine de hak verilebilir. Yine de Van Gogh Müzesi'ndeki bilginler bile, sanatçının bu konu hakkında yazılan biyografilerine karşı ciddi şüpheleri olduğunu özel olarak itiraf etmişler, olayın “çok tartışmalı" olduğunu iddia etmişlerdir. Yani artık bu araştırmalarla, tartışmalarla ve düşüncelerle Vincent Van Gogh’un zamansız ve trajik ölümü çözülmemiş bir gizem haline gelmiştir.

    Kaynak: 1, 2


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.