Advertisement Tracker

Oda Üçlemesi #2: Nattvardsgästerna (1963)

Oda Üçlemesi #2: Nattvardsgästerna (1963)
  • 15
    0
    0
    11
  • ''Eğer Tanrı yoksa, bu gerçekten bir fark yaratır mı?''

    Film, Bergman'ın ünlü üçlemesinin (Oda Üçlemesi/Tanrı-Din Üçlemesi/Tanrı'nın Sessizliği Üçlemesi/Opus Üçlemesi) ikinci ayağını oluşturuyor.

    Filme dair yorumlarıma geçmeden önce, daha önceki içeriklerde bahsettiğim bir gerçeği yeniden hatırlatmak istiyorum. Bergman, bir papazın oğlu olarak geldiği dünyada, çok uzun bir süre din ile iç içe olmuştur. Ancak, içerisinde yetiştiği bu dinsel dünyaya dair büyük eleştirileri vardır. Bu eleştirileri, sanat yaşamını oluşturan filmlerine yansımış ve dünya için inanılmaz sayılabilecek eserlere imzasını atmıştır. 

    Film, bir papazın karısının ölümünden sonra yaşadığı inanç kriziyle ilgilidir. Papaz, aslında eşiyle birlikte inancını da kaybetmiştir. Tanrı ve din üzerine olan sorgulamaları onu anlamsız boşluklara iter. Marta'nın kendisine duyduğu aşk bile, Papaz Tomas'ı iyi etmeye yetmez. Marta'nın Tomas'a yazdığı mektup, şüphesiz dünya sinema tarihindeki en dokunaklı aşk mektuplarından biridir.

    İnanç konusunda Papaz ile benzer sorunlar yaşayan Jonas, eşinin desteği ile Papaz'dan yardım ister. Papaz ile aralarında geçen konuşmadan sonra, Papaz'ın kendisinden çok daha kötü bir durumda olduğunu anlayan Jonas'ın intihar haberini çok geçmeden alırız. Bütün bu içsel çöküşler gerçekleşirken, Papaz'ın anlam arayışları devam etmektedir. Film kendi sonuna yaklaşırken, gerek Jonas'ın intiharı gerek Tomas'ın Algot ile yaptığı sohbet, Papaz'ın inancını yeniden kazanmasına neden olur.

    ''İsa, çarmıha gerildiğinde ve asılı kaldığında acılar içinde bağırdı: ''Tanrım, Tanrım! Neden beni terk ettin?'' Bütün gücüyle bağırdı. Cennetteki babasının onu terk ettiğini düşünüyordu. Vaaz verdiği her şeyin yalan olduğunu düşündü. Ölmeden önceki anında İsa şüphe içerisinde kaldı. Kesinlikle bu, onun en büyük sınavı olsa gerek? Tanrı'nın sessizliği.''

    Bir Papaz'ın anlam arayışını, Tanrı'nın mutlak sessizliğini 80 dakika gibi kısa bir sürede bu kadar başarılı işleyebilen başka bir film daha var mıdır? Bilmiyorum. Film müthiş bir felsefi derinliğe sahip. Eminim içeriğe eklediğim repliklerden bunu anlamışsınızdır. Kendi içsel sorgulamalarınıza bir cevap bulmak ya da sadece Bergman'ın sanatını takdir etmek için bu filme bir şans verebilirsiniz. Şimdiden hepinize iyi seyirler diliyorum.


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.