1) Dracula 

Korku edebiyatı dendiğinde akla gelen ilk kitap hiç şüphesiz Bram Stoker'ın kaleme aldığı Kont Dracula'nın hikayesini anlatan bu kitaptır. Stoker, bu romanı yazarken gerçek bir karakter olan III.Vlad Tepeş'ten ve ona verilen Dracula isminden etkilenmiştir. Olaylar bize karakterlerin günlükleri üzerinden aktarılmıştır. Bir vampiri yakalama hikayesi olan bu kitapta zaman zaman kimin kaçan kimin kovalayan olduğu karışmaktadır.

2)Üç Sahtekar

''Altın Tiberius'' denilen bir sikkenin peşinden giden üç farklı maceranın hikayesi olan bu kitap bittiği noktada sizi şaşırtıyor. Üç farklı kişinin birleştiği nokta ve aslında kim oldukları kitap boyunca bir merak konusu. Her şeyin açığa çıktığı an okuyucuya hissettirdikleri ise kitabın en güçlü yanı.

3)Vampir

Polidori  ''Yaşarken ölü olmak, bir mahkumiyet'' olarak adlandırmıştır vampirliği. Bir vampirin hikayesini anlattığı bu minik kitap, bir gece dostlar arasında girilen iddia üzerine yazılmıştır. O gece birkaç arkadaş kağıdı kalemi alır ve sabahına bir öykü çıkarmak için köşelere çekilir. Sabah olur fakat ortada yalnızca iki iş vardır: biri Polidori'nin Vampir'i diğeri de Marry Shelley'in Frankenstein'ıdır.

4)Dr.Jekyyl ve Bay Hyde

Stevenson'ın kabuslarından doğan bu eser bir bedende iki farklı şeyi barındırmanın; aynıyken zıt olmanın mümkünatı üzerine okuyucuları düşündürüyor. Tabii kendi tarzıyla.

5)Sonbahar Ülkesi

Kendisi daha çok bilimkurgu türünde yazdıklarıyla tanınsa da korku edebiyatını es geçmemiş olan Bradbury'nin bu kitabı içerisinde on dokuz öykü bulunduruyor. Ve uyarmak gerek: Bu öyküler ölüm dolu.

6) Hareket İblisi

Çocukken geçirdiği hastalıklarla birçok kez ölümün varlığına ve bu kadar yakın oluşuna şahit olan Grabinski'nin edebiyatı tıpkı zihni gibi karanlık düşlerle doludur. Polonya'nın Poe'su, Polonya'nın Lovecraft'ı gibi yakıştırmalara yer veren üslubu, öğretmenlik yaptığı dönemde çıktığı tren yolculuklarından beslenmiştir. Yazarın tüm öykülerinin derlendiği bu kitap da listedeki diğer kitaplar kadar kabuslarınıza konuk olacak ürkünçlüklerle doludur.

 

'' Tünelin sonundaki o rahatlatıcı ışık, üzerine gelen marşandizden başka bir şey değil.''