Vincent Van Gogh günümüzde dünyanın en iyi ressamlarından. Önemi ölümünden sonra anlaşılan sanatçı hayatını resim yapmaya adamış. Bu resimlerin ardındaysa oldukça zorlu bir hayat var.

1. İlk Resmini Yirmi Yedi Yaşında Yaptı

Van Gogh 27 yaşına kadar hiç resim yapmamış ve ilk resmini yaptığı 27 yaşından öldüğü yani 37 yaşına kadar kendini resim yapmaya adamış. Hayatı boyunca bir ressam olarak değer görmemesine rağmen resim yapmaktan hiç vazgeçmemiş.

2. Van Gogh Yalnızca Bir Resmini Satabilmiş

860’ı tablo olan 2100 eser bırakan ressam, yaşamı boyunca yalnızca bir çalışmasını satabilmiştir. Bugün Pushkin Müzesi’nde bulunan “ Kırmızı Bağ(The Red Vineyards near Arles) ” isimli tablosu, Brüksel’de sergilendiğinde Anna Boch tarafından satın alımış.

                                       

3. Nörolojik Hastalığı

Van Gogh’un kendi kulağını kesmesine kadar sebep olan bir hastalığı olduğu biliniyor. Bu hastalığın temporal lob epilepsisi olduğu düşünülüyor. Halüsinasyon görmesine sebep olan bu hastalık aynı zamanda bazı dönemlerde krizler yaşamasının da sebebi olmuş.

                                             

4. Otuzdan Fazla Otoportre

Kendisinin 30’dan fazla otoportresini çizmiş. Bu sayede hem ressamlık yeteneğini geliştirmiş hem de resimleri için modellere ödeyebileceği parası olmadığından böyle bir çözüm bulmuş.

                                               

5.Yakın Arkadaşı Theo

Vincent’ın en yakın arkadaşı aynı zamanda erkek kardeşi olan Theo'ydu. Theo, Vincent’ın ruhsal ve maddi anlamda en büyük destekçisi olmuş. Vincent hayatı boyunca 800’e yakın mektup yazmış ve bunların büyük çoğunluğu Theo’ya yazmıştır.Bu mektuplar Theo'ya Mektuplar adlı kitapta toplanmıştır.

                                             

6. Yıldızlı Gece’nin Hikayesi

Türkçesi Yıldızlı Gece olan Starry Night, Van Gogh’un en beğenilen eserlerinden birisidir. Sanatçı bu eserini aslında Saint-Remy-de-Provence isimli akıl hastanesinin penceresinden göğe bakarken çizmiştir. Herkesin çokça beğendiği bu eseri kendisi çok beğenmemiştir.

                                       

7.Vincent van Gogh Kulağını Neden Kesti?

Vincent van Gogh, Fransa’nın güneyinde Arles’te yaşarken Gauguin’i yanına davet etmiş ve birlikte birkaç ay çalışmışlar. Van Gogh’la birlikte geçirdikleri süre içinde zaman zaman aynı konulara yönelmişer fakat ortak çalışmaya başlamaları aralarının açılmasına sebep olmuş. Bir gece ikili tartışmaya başlar Vincent, eline usturasını alır ve usturayı Gaugin’in boğazına doğru götürür. Hızlı davranan Gaugin, kendini korumayı başarınca Van Gogh daha da sinirlenmiş ve hırsını alamayarak kendi kulağını kesmiştir. O günden sonra sanat dünyasında “Kulağı kesik sanatçı” olarak anılmaya başlar.

                                                   

8.Resimlerindeki Sarı Renk

Van Gogh resimlerinde bizi içine çeken sarı renk aslında kendisinin bir hastalığı yüzünden olabilir. Uzmanlar sanatçının içtiği absinthten dolayı gözlerinde var olabilecek olan bir hastalık olduğunu düşünüyorlar. Görüşünün bozulduğu ve sarımtrak renklerde görmeye başladığı için eserlerine de bu sarı rengin yansımış olabileceği düşünülüyor. Ayçiçeklerini resmettiği o muhteşem resimde bunları görebilirsiniz.

                                                     

9.“La tristesse durera toujours"

Van Gogh yalnızca 37 yaşında iken kendi hayatını sonlandırmıştır. 1890 yılında hastalığı iyice ilerlemişti. Fransa’nın Auvers bölgesinde bir buğday tarlasında kendini vurmuştur. 2 gün boyunca onu hayata döndürmeye çalışsalar da çaba sonuçsuz kalmış. Bu süreçte yanından ayrılmayan kardeşi Theo’ya son sözleri ise “Mutsuzluk sonsuza kadar sürer” anlamına gelen “La tristesse durera toujours” olmuştur.

                                         

Siz de Van Gogh ve eserlerinin hayranıysanız Loving Vincent filmini izleyebilirsiniz.

                                           

 

kaynak: 1  2  3