İyi giyinmeyi sevmem ve sevmek zorunda olmam nedeniyle bazı arayışlar içine girdim. Hayatımda şöyle değişikliklere gittim;
*Yeni eve taşındığımda olabilecek minimum sayıda mobilya ve ürün satın aldım.
*Dolabımdaki herseye yatağa döküp geçen sene giymediğim ne varsa ayırdım ve dolap gibi uygulamalarda sattım.
Bunu yaparken şu soruyu sordum sadece. Geçen sene giymediysem seneye de giymem. Çünkü giyemiyosam demekki o rengi, deseni artık sevmiyorumdur veya trend model almışımdır artık giyemeyeceğim çok bellidir.
*Sonra ise sevdiğim, micro trend kavramından uzak, zamansız renk desen ve modelleri belirledim.
*Bunların ağırlıkla siyah, beyaz ve koyu toprak tonları olduğuna karar verdim. Siyah, beyaz her daim zamansızdır. Toprak tonlarında ise seçiminiz ise ister istemez trendlere kayabilir. Sorun değil
*Modeller ise renkler kadar keskin değil. Ya klasik kesimlerden yana olacaksın ya da micro değil de macro trendleri tercih edeceksin. Mesela geçen kış Zara mini pötikare desenini saldı mağazalara, aşırı almak istesem de gerçekten 5 ay sonra kimsenin artık yüzüne bakmayacağını biliyodum ve çok yakışsa da o elbiseyi yavaşça kabindeki görevliye vererek ayrıldım mağazadan.
*Artık dolabım 3 tondan ibaretti.
*Üniversiteye giderken her gün farklı kombin yapmak zorunda değildim, dersten sonra ofise dönerken de yedek kıyafetim olması gerekmiyordu. Tam okul - ofis arası casual bir dengedeydim, şıktım ve aşırı mutludum. (İyi giyinmem çalışma hayatımın başlamasına neden oldu ve hocamın yanında işe başladım - halen devam)
*Kombinlere fırsat veren ürünlere yöneldim. Modeli iyi ama dikkat çekmeyen parçalar aramaya başladım.
*Siyah askılı dökümlü bir elbise aldım. Yazın tek parça ile sonbaharda ise üzerine oversize siyah kazak ile kombinledim.
*Siyah askılı tulumumu neyle kombinlemedim ki, canı çıktı.
*Baskılardan uzak durdum çünkü aşırı çabuk değişen bir baskı trendi var.
*Desenlerde sadece leoparı gözlükte ve diğer aksesuarlarda tercih ettim. Kıyafette hala desen kullanmıyorum.
*Sadece çanta seçimim farklıydı. Yukardaki basamakta uyguladığım her ne varsa çantada uygulamadım. Siyah, beyaz, desenli, pembe, desenli, baskılı. Zamansız olan tüm çantalar benim için tamamdı. Kombinimde sadece çantamı ön plana çıkarıyorum. Yok tabi ki hala %90 siyah, kırık beyaz ama asla bunda diretmiyorum.
*Oversize üst, geniş paça pantolon, siyah bir sneaker, gözlük. Ölene kadar bu 4 parçayı giyebilirim.
*Tabi ki son olarak materyali. Önceliğim sürdürülebilir olması. Polyestere dokunmam bile…
Şimdi ise size baştan bir gardrop oluştursam seçeceğim parçaları göstereceğim, marka-fiyat detayına takılmadan sadece stiline odaklanalım :) Örnekler zara ve mango ağırlıklı olabilir, zaten tüm markaları kopyalayan markalar, siz bütçesine göre muadillerini eminim bulabilirsiniz. En sonda da bunları uyguladıktan sonraki gardrobumun minik ve eski bi fotoğrafını paylaşıyorum :)
Al bunu, klasik, 3-4 mevsim şekli bozulana kadar giyersin. Ama muadil bul çünkü %100 polyester bu. tabi ki (zara)
Hayır, 2 ay sonra pişman olacaksın. (zara)
Model klasik, güzel, varsa siyahı. Bu renk asla. (zara)
Bayılırım. Zamansız (zara)
Geniş kesim, min. 3-4 kombin imkanlı. (mango)
Yavaştan "anlıyosun bu işlerden" kombinine pantolonla giriş 101 (mango)
Hiç yorma kendini (mango)
Yazı baskılı, maalesef (mango)
Mankenin darklığına görmezsek, aşırı iyi bi parça. (zara)
Bir takım pişmanlıklar. (zara)
Mantıklı. (zara)
Vee, bonus birkaç yıl önceki dolabım . Çok da değişmedi.
Sevgilerle,
Yorum Bırakın