Netflix'in Yeni Yerli Dizisi Bir Başkadır'a Dair.

Netflix'in Yeni Yerli Dizisi Bir Başkadır'a Dair.
  • 17
    0
    0
    10
  • ''Takmış kızın tesettürüne, kendisi kafasında çuvalla geziyor farkında değil.''

    Berkun Oya'nın senaryosunu ve yönetmenliğini üstlendiği Bir Başkadır'ı dün bitirdim. Türkiye'nin mıknatıslarından yalnızca birinin iki kutbunu, bu kadar ışıltısız anlatabilmek inanılmaz bir senaryonun, yönetmenin, oyuncu kadrosunun ve teknik ekibin işi olabilir. Ki nitekim de öyle. Dizide olağanüstü bir sadelikte, olağanüstü bir anlatım var. Ortalama 40 dakika olan 8 bölümün her birinin sonuna özenle iliştirilmiş Ferdi Özbeğen parçaları bulunmakta. Bu parçalar ve nostaljik kayıtlar bölümlerin sonunda bizi bambaşka bir yolculuğa çıkmaya zorlarken, diziye de anlamlı bir dokunuş katmış. 

    Dizi, Meryem (Öykü Karayel) karakterinin gündeliğe gittiği bir evde bayılması ile başlayıp, psikiyatri kliniğine gönderilmesiyle devam ediyor. Meryem'in psikiyatri kliniğindeki doktoru 'Peri', yetiştiği sosyal çevrenin etkisiyle başörtülü Meryem'e müthiş bir önyargı ile yaklaşıyor. Bu tavrının doktor-hasta ilişkisinde çerçevelenmiş etik ilkeleriyle, uzaktan yakından alakası olmadığının farkında olan Peri, soluğu bir meslektaşının (Gülbin) kliniğinde alıyor. Peri'nin belirli aralıklarla hem doktor hem de danışan konumunda olduğu sahneler dizide yapılan nokta atışı eleştirilerden yalnızca biri. Kusursuz işleyen bu olay örgüsü ile birlikte, diziye: Peri'nin psikolog arkadaşı Gülbin, Meryem'in bir gece klübünde çalışan abisi Yasin, Peri'nin majör depresyon - mahalledeki hocanın 'daralma' yaşadığını savunduğu eş Ruhiye, ailenin müthiş bir bağlılıkla hürmet ettiği mahalledeki hoca, hocanın ailevi ve kendi değerleri arasında sıkışıp kalan kızı Hayrunnisa, Meryem'in gündeliğe gittiği evin sahibi Sinan ve diğer karakterler dahil ediliyor. Dizi ülkemizdeki keskin önyargılardan bahsederken, biz de modernlik ve geleneksellik çatışması arasında sıkışıp kalan karakterlere karşı önyargı besleyemeyeceğimiz bir anlatıya dahil ediliyoruz. Olay örgüsü içerisinde yer alan karakterleri, kendi yaşam tarzlarını ve hayat akışlarını düşündüğümüzde, güncel tavırlarını aklayıp, nötr bir şekilde izlemeye devam ediyoruz.

    Gündelik hayatta örneklerini sıklıkla gördüğümüz, yanından geçip gittiğimiz, farklı ekonomik düzeylere, farklı düşünce yapılarına sahip karakterlerin hepsi dizide de kendi içinde bir savaş veriyor. Kendi kişisel buhranlarımızla baş ederken ne kadar çaresiziz! İçine doğduğumuz aile, toprak, coğrafya; yurtdışında aldığımız eğitim kim olacağımız üzerinde hem ne kadar etkili hem ne kadar etkisiz. Evet biz 'bir şey'iz. Ama başkalarının ''kendi perspektiflerinden'' geçince ''aslında olduğumuz şeyin geçirdiği dönüşüm'' bizi hayrete düşürüyor. Gerçekten görünüşte farklı ama öz'de aynı mıyız? sorusunu bir kez daha kendimize sorarken, kendimizi dizinin sonuna gelmiş olarak buluyoruz.

    Dizideki oyuncu kadrosunun seçimi kusursuz. Tüm oyuncular muhteşem bir performans göstermişler. Hepsi bu konuda sonuna dek övülmeyi hak ediyor. Ancak Meryem karakteri için ayrı bir parantez açmanın gerektiğini düşünüyorum. Öykü Karayel, özdeşleştiği Meryem karakteri ile hem inanılmaz bir oyunculuk performansı sergilemiş hem de dizi boyunca tepkileriyle beni gerçekten sıklıkla olayın akışından koparıp, kahkahaya boğdu. 

    Şahsiyet sonrası beni bu kadar etkileyen yerli bir dijital yapım daha olmamıştı. Türkiye'nin geçmişte irdelenmiş, günümüzde de hala irdelenmeye devam eden sosyolojik bir yönü üzerine yapılan en güzel işlerden biri olan Bir Başkadır'ı izleyecek olan herkese şimdiden iyi seyirler diliyorum!


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.