Edebiyatın 5 İkonik Kurgusal Kötü Karakteri

Edebiyatın 5 İkonik Kurgusal Kötü Karakteri
  • 9
    0
    0
    0
  • O - Pennywise

    Stephen King’in palyaçosu Pennywise, insanların en büyük korkularını somutlaştıran bir şekil değiştirendir. Kötü olmasının en büyük sebebi de öncelik olarak çocukları esir alması, nedeni gayet açık aslında çocukların korkularının somut ve sömürülmesi daha kolay olma eğiliminde olmasından. İnsanları başarısızlıklarıyla, terk edilmeleriyle, yalnızlıklarıyla baştan aşağıya sömüren ve psikolojik acının sonrası fiziksel acı vermekten de kaçınmayan kötü bir karakter Pennywise. Şekil değiştirme, zihin okuma, kontrol etme, telepati, görünmezlik, ışınlanma ve daha bir sürü başka yeteneği olan bu karakter, yeteneklerini hep kötüye kullanıp bunlarla beslenme eğiliminde. Bir kişinin cesaretinin ya da iradesinin ne kadar kuvvetli olduğunu anlayabilen ve ona göre hareket edebilen bir karakter ve ondan ne kadar çok korkarsan o kadar çok esiri oluyorsun. Yani bu kadar fazla yeteneği olması, bunları kötüye kullanması, ilk önce çocukları hedef alması ve psikolojik şiddetin yanında fiziksel şiddet de uygulaması onu başlı başına edebiyat tarihinin en kötülerinden biri yapıyor. Tabii ki zayıf yönleri de var. Narsist bir karakter olması onu hata yapmaya sürükler mesela. Kendi özseverliği yüzünden insanları küçümser hatta çoğu zaman onlara kaçış yolu bırakır, kaçmalarına bile izin verir çünkü ne de olsa onları alt edebilecektir ama sırf bu yüzden birçok hata yapar. Cesaret ve kalp varsa eğer 'It' orada yoktur çünkü bunlar korkunun düzgün bir şekilde işlemesine engel olur.  Bir de tabii girdiği biçimin yasalarına uyması gerektiği bir kural vardır. Yani eğer o an bir vampir kılığındaysa o zaman güneş ışığına karşı savunmasızlaşır.

    Doctor Faustus - Mephistopheles

    Mephistopheles tam anlamıyla bir kötü müdür bilemem tabii ama kötü olduğu kesin öyle ki şeytan kelimesiyle eş anlamlı hale gelmiştir. Tam olarak kötü olup olmaması aslında tamamen diyaloga girdiği insanla alakalı. Karşısındaki insan teklifi kabul etmese ya da kendi iradesiyle bir şeyler istemese bulaşır mı bilinmez ama isteyene de kötülükleri çok güzelmiş gibi aşılayabilir. Mephistopheles, şeytanın yani Lucifer’in yardımcısı olarak geçiyor ve bir anlaşmayla Faustus’u esir alıyor. Faustus’un isteği ise daha fazla bilgi ve güçtür ve bu yüzden Mephistopheles’i çağırır.  Anlaşma sonucu, Mephistopheles yıllarca Faustus'a sihirli güçleriyle hizmet edecek, ancak 24 yıllık bir dönemin sonunda şeytan Faustus'un ruhunu alacak ve onu sonsuza dek lanetleyecektir. Bu dönem boyunca Faustus ne zaman geri adım atmak istese Mephistopheles buna izin vermez. Yani Faustus ruhunu şeytana satarak onun esiri olmuştur. Mephistopheles de bu esaret karşısında son derece mutludur. Ayrıca neredeyse her kurgusal kötü karakterde olduğu gibi Mephistopheles’in de ölümsüzlük, şekil değiştirme, zihin kontrolü ve kara büyü gibi doğaüstü güçleri vardır. Aslında Faustus’u en başta uyarıyormuş gibi yapsa da yeni bir yem bulduğu için gayet mutlu olan Mephistopheles, manipülatif olmasıyla bile ‘kötü’ olmak için ideal bir karakter.

    Harry Potter - Dolores Umbridge   

    Voldemort’un nasıl kötücül bir karakter olduğunu anlatmaya gerek bile duymadan bu dünyanın ikinci bir kötüsünden bahsedeyim. Profesör Dolores Umbridge; tamamen önyargılarıyla ilerleyen, ırkçı, fiziksel ve psikolojik her türlü zarara itirazı olmayan bir karakter. Daha ilk karşılaştığımız zaman zaten ne kadar kötü olduğunu hissedebiliyoruz.  Harry’nin yargılandığı zaman hiçbir şekilde dinlemeyip önyargılarıyla hareket etmesi ve gerçeği asla kabullenmemesi, tıpkı Voldemort gibi mugglelara duyduğu nefret ve öfke yüzünden olan ırkçılığı, Harry fikirlerini savunduğu için onu acımasızca cezalandırması, Profesör Trelawney’i gözünü kırpmadan okuldan göndermeye çalışması ve diğer bütün öğrencilere ve yaratıklara karşı duyduğu nefret onu tamamen kötü bir karakter yapmaya yetiyor da artıyor bile. Bunları yaparak güçlü gözükmeye çalışan ama aksine tamamen korkak olan ve kendi kötülüğünü başka şeylerle örtmeye çalışan biri de aynı zamanda.

    Othello - Iago  

    Iago, klasik edebiyatın en kötü şöhretli düşmanlarından biri, dünyanın yanışını izlemek isteyen bir suç dehasıdır. General Othello altında hizmet veren ve Venedik silahlı kuvvetlerinin lideri olan Venedikli bir askerdir. Othello’ya duyduğu nefret, Othello’nun karısı Desdemona'nın sadakatsiz olduğuna inandırarak onu yok etmek için karmaşık bir plan yapmasına neden olur. Othello'nun kıskançlığı, Brabantio'nun ırkçılığı, Roderigo'nun Desdemona'ya olan sevgisi veya Cassio'nun düşük alkol toleransı gibi insanların zayıf yönlerini saptamada başarılı olan usta bir manipülatördür ve bunları kendi lehine kullanır. İronik bir şekilde, ihaneti ortaya çıkana kadar, oyundaki diğer karakterler ona tamamen güvenerek ona ‘dürüst Iago’ demişlerdir. Iago’nun bu iftirası ve ihaneti, Othello’nun en sonunda karısını öldüresiye boğmasına kadar yol alır. Iago kıskançlığı yüzünden gözünü bile kırpmadan bir aileyi yok edebilecek bir kötülüğe sahiptir.

    Drakula - Kont Drakula

    Kont Drakula, Bram Stoker'ın 1897 efsanevi korku romanı Dracula'nın ana karakteridir. Vampirin arketipi olarak herkes tarafından tanınan, tüm zamanların en ünlü kurgusal karakterlerinden ve korku ikonlarından biridir. Drakula, Drakula Kalesi olarak bilinen sarayı yöneten ve İngiltere'deki krallığını genişletmeye çalışan ancak engellenip yok edilen asırlık bir vampir, büyücü ve Transilvanya asilzadesidir.  Drakula’nın yalnızca insanları beslenilecek av olarak ve ezilecek hizmetkarlar olarak görmesi ve bir ölümsüz olarak korkunç derecede acımasız ve kalpsiz olması onu kötü kurgusal karakterler arasına koyar. Yalnızca birine veya bir şeye ihtiyacı olduğunda son derece nazik ve kibar olan manipülatif biridir o da.  Aşırı kibirli ve gururlu olması onu ona karşı gelen herkesi küçük görme fikrine itmiştir. Ayrıca yüzyılların deneyimi ve bilgisi ile son derece zeki bir karakterdir ve bu zekiliğiyle izleri nasıl örteceğini, yanlış ipuçlarını nasıl yaratacağını ve düşmanlarını nasıl bir şekilde yönlendirmesi gerektiğini çok iyi bilir. Zaten hepsi yeteneklerini hep kötüye kullandıkları için bu kadar kötü olarak anılmışlardır. Onların bu kadar kötü olması aslında insanlara ders verir niteliktedir çünkü yaptıkları davranışların sorunları ve sonuçları insanlara ahlaki yönden düşünme fırsatı verir.

    Kaynak: 1


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.