Bazı diziler vardır ki, pek bilinmese de izlenmese de yine de yaptığı çığır açıcı etkilerle televizyon tarihine ismini altın harflerle yazdırmayı başarmıştır. Pek çok kişinin adını bile duymadığı bir dizi olan BBC dizisi Inside No:9 da bunlardan biri. Bir kara komedi örneği olan bu yapımda her bölüm farklı konu ve oyunculara sahip. Bölümler arasında ortak öğelerden biri her bölümün "9" numaralı bir mekânda geçmesi. 9 numaralı ev, 9 numaralı daire ya da 9 numaralı kompartıman gibi. Yani dizinin ilk sahnelerinde mutlaka "9" sayısını bir yerde görüyoruz. Bu 9 numaralı mekanlar bazı bölümlerde çok daha farklı ve yaratıcı şekillerde önümüze çıkabiliyor. Örneğin bir bölümde her şeyi 9 numaralı bir güvenlik kamerasından izliyoruz. Bir başka bölümde ise mekân bir otelin 9. katının koridoru. Özgün bir figürün bu denli yaratıcı kullanımı dizi ve filmler arasında eşine az rastlanan bir başarı. Bu da diziye olan hayranlığı ve saygıyı artıran özelliklerden biri şüphesiz.

Bölümler arası bir diğer ortak özellikten bahsedecek olursak her bölümde oynayan iki oyuncudan bahsedebiliriz. Bu iki oyuncu aynı zamanda dizinin hem yapımcısı hem de senaristi. Alfred Hitchcock misali kendi yapımlarında oyunculuk yaparak bir nevi bölümlerin altına imzalarını atıyorlar.  Ve harika bir iş çıkardıklarını söylemek gerek.

Bu dizi yaptığı bir bölümle ilgileri inanılmaz bir şekilde üzerine çekti. Öyle ki, dizi tarihinde eşine zor rastlanan bir olaylar zincirine sahne oldu bu bölüm. Bölümde neler yaşandığı ile ilgili ayrıntılı bir analiz yapacağım. Ama önce neler planlandığı ya da "öyle gösterildiği" ile ilgili bir bilgi vermek daha doğru olacak.

Öncelikle dizi, Cadılar Bayramı için özel bir bölüm yayınlayacağını duyurdu. Ve bu bölüm için özel bir format kullanacağını, dizinin bu bölümünün "canlı" olarak yayınlanacağını, yani bir tür canlı tiyatro havası verileceğini aktardılar. Yayın yeri olarak da lanetli ve hayaletli diye ünlenen Granada Stüdyoları seçildi. Cadılar Bayramı için harika bir konsept! Pek tabi hayranlar bu haber üzerine sabırsızlıkla bu bölümü beklemeye başladılar.

Ve özel bölüm her zamanki gibi 9 sayısının ihtişamıyla başladı. 9 numaralı dairedeyiz! Ve gayet sorunsuz ve sakin bir şekilde yaklaşık 5 dakika bölümü izliyoruz. Sonrasında her şey başlıyor… Önce bölümde ses arızası yaşanıyor. Ekran başındakiler ses arızasından habersiz rollerine devam eden aktörleri birkaç dakika daha sessiz bir şekilde izliyor. Sonra bölüme ara veriliyor ve arızanın kısa bir süre içinde düzeltilip bölüme devam edileceği bildiriliyor. Gerçekten talihsiz bir canlı yayın kazası... Neyse ki arıza düzeltiliyor. Bölüm bir süre daha sorunsuz bir şekilde ilerliyor. Derken aynı arıza yine karşımıza çıkıyor. Beklendiği gibi yayın yine durduruluyor. Bu sefer ekrandan yapılan bildirimde yaşanan aksaklık için özür dileniyor ve “bölümün ileri bir tarihe ertelendiği” bilgisi veriliyor. Büyük bir hayal kırıklığı… Yoksa lanetli Granada stüdyolarının mistik olaylarından biri miydi? Nedeni ne olursa olsun aylarca yapılan hazırlık ve yeni bir konsept deneme cesareti boşa gidiyor. Bu arada kanal, iptal edilen bölüm yerine bir bakıma teselli ikramiyesi olarak önceki bölümlerden birini yayınlıyor. İzleyiciler doğal olarak inanılmaz tepki gösteriyorlar. İnsanları bu kadar beklentiye sokup bu kadar beceriksizlik yapılır mıydı? Ve dalga geçer gibi o kadar beklentiye girmiş izleyiciye eski bölümlerden biri mi layık görülmüştü? Sonra ise dizinin yayınlanan eski bölümünde bir şey dikkati çekiyor... Bir hayalet. Halbuki bu detay bölümün önceki yayınlanan versiyonunda yer almıyordu. Bu görüntüden sonra ekran tekrar stüdyoya dönüyor ve stüdyoya dadanmış hayalet görüntüleri görüyoruz. Ve böylece izleyiciler inanılmaz bir twistle gerçeği öğreniyorlar. Meğer iptal edilen bölüm, canlı yayın kazaları, erteleme bildirisi, hepsi ama hepsi bu bölümün zekice kurgulanmış parçalarıymış! Yapımcılar bize meğerse "canlı yayında kurgu içinde kurgu" gibi hiç denenmemiş, özgün bir ters köşe ile Inside No: 9'un önceki bölümlerini bile anlamlı hale getiren müthiş bir bölüm izletmek istemiş.

İzleyiciler olarak hala bu twistin etkisindeyken bu sefer dizi oyuncularının set arkasından görüntülerini izliyoruz. Hiçbir şeyden habersiz sosyal medyadan gelen uyarılara ve tepkilere cevap vermeye, seyirciyle iletişim kurmaya çalışıyorlar. Sette hayaletler dolaşırken onlar kendi hallerinde takılıyorlar (!) Ama tabi sonra bölümün sonlarına doğru gerilim dozu biraz daha artıyor ve olaylar çok daha heyecanlı hale geliyor. Sanki o kadar ters köşe yetmezmiş gibi bir de bir de gerilim dozu yüksek, korku dolu bir bölüm izleterek izleyiciyi daha da mest etmeyi başarıyorlar.

Böyle bir zekâ ürünü diziye böyle zeka ürünü bir özel bölüm layık olurdu zaten. Yıllar sonra bile hatırlanacak özgün bir konsept, sanatın ve zekanın müthiş kombinasyonuyla bir başyapıt...