Arnulf Rainer ile başlayacak olursak kendisi daha çok soyut eserlerle bilinmekte ve yeninin peşinden koşmaktadır. Eserleri şu an da doğduğu yer olan Baden'deki kendi adıyla bilinen Arnulf Rainer müzesinde ve birbirlerinden ilham aldığı konuşulan Emilio Vedova ile birlikte sergilenmektedir. Bu müzede ikilinin eserleri ilk kez "Titian is watching" adlı sergide bir araya getirilmiştir. Titian aslında bu ikilinin birbiriyle arkadaşlık kurmasını ve sanatsal görüş açısından birbirlerinden etkilenmesini sağlayan kişi olarak adlandırılmaktadır. Her iki ressamda da 16yy'da yaşamış olan Titian'ın izleri görüldüğü için sergiye bu isim verilmiştir. Bu özelliklerin yanı sıra iki ressamın da ikinci dünya savaşının acı izlerini ,o dönemin buhran içindeki yapısını eserlerine çok rahat bir biçimde aktardığını gözleyebiliriz. Son olarak bahsetmemiz gereken nokta ise müzede en çok dikkat ettiğim konulardan biri olan isim konusu. Eserlerinin bir çoğu " ohne title" yani herhangi bir başlığı ve konusu yok. Aslında bir çok soyut ressamın yaptığı gibi anlamı bizim çıkarmamızı istemişlerdi belki... Benim görüşüme göre kendi duygularını ve acılarını aktardığı tablolara tabloyu gören kişilerin de kendi üzüntülerini eklemek istemesi. Eğer bir başlık altında o tabloları inceleyecek olursak bunu sadece o ressamın gözünden incelemiş ve aslına bakarsanız kendi görüşlerimizi ve duyglarımızı bi nebze göz ardı etmiş oluyoruz ama eğer başlıksız bir tabloyla karşı karşıya kalırsak dönemin etkisi,ressamın "genel duyguları" (spesifik ve bir başlığa bağlı olmadan) ve kendi duygularımızı harmanlayarak inceliyoruz. İki ressam da ikinci dünya savaşının etkilerini,savaş psikolojisini v o zamanın acılarını soyut olmasına rağmen net bir şekilde aktarmışlar ve parçaları bizim biirleştirmemizi istemişlerdi.
Bunların yanı sıra Emilio Vedovo 1950'lerin ve 1960'ların başındaki İtalyan Art Informel'in önde gelen temsilcilerinden biriydi.
Bir fabrika işçisi ve bir fotoğrafçı ve bir konservatörün asistanı olarak Carmini'de bir akşam okulunda sanat eğitimi aldı. 1940'larda Vedova, Renato Guttuso, Umberto Vittorini, Ennio Morlotti ve Renato Birolli'yi de içeren anti-Faşist sanatçı ve yazarlar grubuna katıldı. Bu nedenlerden dolayı belki de dönemin siyasi olaylarını ve ekonomik buhranlarını eserlerinde incelemiş ve toplumsal bozulmalar ve bu toplumsal bozulmalar yüzünden yaşanılan sosyal fragmantasyonu eserlerine aktarmaya çalışmıştır.
Siz bu eserler hakkında ne düşünüyorsunuz ?
Yorum Bırakın