Eser 1434 yılında, 57 x 83.7 cm boyutlarında yapılmış. Eserin orjinalini, Lonrda ‘da Ulusal Galeri ‘de görebilirsiniz.

Arnolfini ‘nin Evlenmesi tablosunda Jan Van Eyck, Giovanni di Nicolao Arnolfini ve eşi Giovanna (Jeanne) Cenami ‘yi Brudge ‘deki evlerinde resmetmiş. Eserle ilgili diğer detaylar ise şöyle ;


• Kıyafetler
Resimde en dikkat çekici noktalardan biri, Arnolfini ve eşi Giovanna Cenami ‘nin kıyafetleri. Tabloda kullanılan kürklü ve pahalı kumaşlardan yapılmış kıyafetler, bir tüccar olan Arnolfini’ nin statüsünü ve zenginliğini  gösteriyor. Arnolfini’nin siyah ağırlıklı kıyafetleri asaleti simgelerken, eşinin yeşil kıyafeti umudu, beyaz örtüsü ise, saflığı ve temizliği simgelemektedir. Eşinin kat kat, kolları  ve boyun kısmı kürklü  kıyafeti özellikle o dönemin burjuvazisinin modasını gösteren bir tarzda resmedilmiş. Bu nedenle hamile imajı da vermekte. Arnolfini ‘nin şapkası, el yapımı siyah asil bir renkte.

 

İmza
O döneme kadar resimlerde imza kullanılması pek yaygın bir şey değildi. Tek yaratıcı Tanrı olduğundan, kilise, ressamların eserlerine imza atmasını hoş karşılamıyordu. Resimde imza kullanılmasının ilk örneklerinden olan Arnolfini ‘nin Evlenmesi ‘nde Jan Van Eyck, avize ve ayna arasına kendi imzasını koymuş ve bize “Jan van Eyck buradaydı 1434” (Johannes van Eyck fuit hic 1434) demiştir.


• Ayna

Arnolfini ‘nin Evlenmesi tablosunun ortasında çok önemli bir detay yer alır. Orta yerde bir iç bükey ayna bulunur ve bu bir tablo içinde kullanılan ilk aynadır. Dikkatli bakıldığında aynanın içinde 4 kişi görülür. Aydana, Arnolfini ve eşi sırtı dönük şekilde dururken, kırmızı kıyafetleri ile Jan Van Eyck ve yanındaki öğrencisi olduğu düşünülen mavi kıyafetli bir kişi de bize doğru bakmaktadır.
Aynanın etrafında dikkatli gözlerden kaçmayacak 10 figür bulunur. Bu figürler İsa ‘nın çarmıha gerilmesini 10 ayrı figürle bize anlatır.


• Köpek
Çiftin ellerinin altında duran küçük köpek figüründen bahsetmiştik. Özellikle bu tür yumuşak ve tüylü köpekler Flaman ressamlar tarafından sadakat sembolü olarak tablolarla yer buluyor.


• Portakallar
Resimde Arnolfini’nin hemen arkasında, pencere önünde ve pencerenin altında portakallar var. Portakal 15. yüzyılda çok pahalı bir meyve ve Brugge’a diğer ülkelerden getiriliyor. Arnolfini zaten ticaretle uğraşan bir adam ve portakalları Brugge’a getiren tüccar olması çok muhtemel.

•Terlikler
Resimde Arnolfini’ye ve Giovanna’ya ait terliklere de yer verilmiş. Bu terlikler odaya, içe dönük şekilde çıkarılmış. Arnolfini’nin takunyaları ile ilgili görüşler Eski Ahit’e dayanıyor.
Musa’nın ikinci kitabı olan ve Büyük Göç’ü anlatan bölüme gönderme olduğu üzerinde durulmakta. Bahsi geçen bölümde şu satırlar yazılı;
“Çarıklarını çıkar. Çünkü bastığın yer kutsal topraktır.”
Bu satırlar bize bulunulan mekanın kutsal olduğunu söylüyor.

Heykelcik, Süpürge
Yatak başlığının ucunda ahşaptan bir heykelcik var. Bu heykel figür Azize Margaret, doğumun koruyucu meleği. Elinde bir haç tutuyor. Azize Margaret hamile kadınları ve bebekleri koruyan bir koruyucu. Burada aklımıza Giovanna’nın hamile olup olmadığı sorusu geliyor. Kim bilebilir belki evet belki de sadece dönem giysilerinden kaynaklanıyor
Tablonun her tarafında Hristiyanlığa dair detayları gördük. Yatağın başlığında asılı olan küçük süpürge ve aynanın yanında duran tespih de Hristiyanlığın iki temel öğüdü olan ‘çalışma’ ve ‘dua etme’yi simgelemekte.


• Birleşen Eller
Bu tablo, figürlerin yaşamlarının yüce, önemli, kutsal bir anının tasviri olduğu izlenimi vermekte. Genç kadın sağ elini, Arnolfini’nin sol elinin üzerine koymuş. Arnolfini ise sağ elini, sanki bu birleşmenin kanıtıymış gibi havaya kaldırmış. Bir noterden, tanıklık yapmasının istenilişi gibi, ya da bir sanatçıya bu önemli anı sonsuzlaştırması için poz verir gibi durmuş.

 

Vernon Hyde Minor, Sanat Tarihinin Tarihi isimli kitabında şu ifadeleri kullanıyor;
Bir izleyicinin Arnolfini’nin Evlenmesi tablosuna yaklaşıp tüm ayrıntılara dikkatle bakması ve bir yandan da bir sanatçının küçük bir resme bu kadar çok ayrıntıyı sığdırabilmesine neredeyse inanamayarak başını sallaması, Londra’da National Gallery’de hemen her gün gerçekleşen sıradan bir olaydır.