Azeri asıllı İranlı öğretmen, yazar, eleştirmen Samed Behrengi 24 Haziran 1939’da Tebriz’in Çerendâb Mahallesi’nde doğdu. Babası yoksulluktan Kafkasya'ya göç etmek zorunda kaldı, bir daha geri dönmedi. Behrengi, zor şartlarda Tebriz Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünü tamamladı. Ardından öğretmen oldu ve Doğu Azerbaycan'ın Azarşehir, Mamaghan, Ghandzhahan, Gogan ve Akhirjan köylerinde yoksul çocuklarla ilgilendi.
Azerbaycan halk edebiyatını inceledi. Dilden dile dolaşan öyküleri derleyerek Azeri Türkçesi ve Farsça olarak yeniden kaleme aldı. İran’ın eğitim sistemini tespit etti ve çözüm yolları üretti. İran, Fars ve Azerbaycan kültürü üzerinde incelemeler yaptı. Azeri halk efsanesinden esinlenerek “Talkhun” müstear ismini kullandı.
Özgürlük, barış, eşitlik, aydınlanma gibi kavramları ustaca kitaplarına aktarmakla birlikte alegorik masal ve öyküler de yazdı. Zamanının Şah yönetimine karşı masal ve hikâyeler yazarak karşı koymaya çalışmış, başkaldırmıştır. Bu noktada idealist bir öğretmen olan Bahrengi dikkatleri üstüne çekmiştir. Yapıtlarında toplumsal eleştiriye ağırlık vermesi nedeniyle de İran gizli polisi Savak'ça tarafından izlenmiş ve 1968’de daha 29 yaşında iken Aras ırmağında boğularak yaşamını yitirdiyse de, şüpheli ölümünden Savak sorumlu tutulmuştur (Bazı söylentilere göre Samed Behrengi cesur açıklamaları yüzünden Şah yönetiminin gizli polis örgütü tarafından suikasta kurban gitmiştir).
Zamanında Adine isimli haftalık bir gazete çıkarmış ancak dönemin baskıcı işleyişi yüzünden dergi varlığını sürdürememiştir.
Kitapları dünya üzerinde birçok farklı dile çevrilen Behrengi'nin kitaplarına göz atalım;
- Küçük Kara Balık
- Bir Şeftali Bin Şeftali
- Pancarcı Çocuk
- Kel Güvercinci
- Sevgi Masalı
- Püsküllü Deve
- Bir Vardı Bir Yoktu
- Bu Gelen Köroğludur
- Çıngıraklı Deve
- Tarhun
- Ulduz Kız'ın Kargaları
- Bir Günlük Düş
- Yıldız ile Kargalar
Behrengi'nin Küçük Kara Balık kitabı yirminin üzerinde dile çevrilmiş, Ortadoğu’da bazı ülkelerde ve yazarın ait olduğu topraklarda “tehlikeli” eserlerden biri olarak görülmüştür. Ancak Behrengi’nin kendi ifadesiyle “ölümü ve insanlara öğrettikleri” hafızalardan silinmeyeceğe benziyor. Küçük Kara Balık yasaklara rağmen hala dünya çapında ününü koruyor. Ayrıca kitabı okursanız şayet çocuk kitabı olmadığını da muhakkak anlayacaksınız bence. Kitaptan birkaç alıntı paylaşalım o zaman :)
Hayat gerçekten bir avuç yerde durmadan dönüp durmak, sonra da yaşlanıp ölüp gitmek mi yoksa bu dünyada başka türlü yaşamak da mümkün mü? (sf. 13)
"Ben ne kötümserim ne de korkak. Ben gözümle gördüğümü, aklımla anladığımı söylüyorum, o kadar!" (sf. 25)
"Dünya çok büyüktür, her yeri dolaşamazsın ki!"
"Olsun. Gücüm yettiği yere kadar giderim." (sf. 35)
Kara Balık, "Siz gereğinden fazla düşüyorsunuz. Ama yalnızca düşünmek olmaz ki! Yola koyulursak korkularımız tümden kaybolur gider," diye karşılık vermiş. (sf. 38)
"Şimdi ölüm çok kolay uğrayabilir bana! Ama ben yaşayabildiği sürece ölümü karşılamaya gitmemeliyim. Elbette, bir gün ölümle karşılaşırsam -ki karşılaşacağım- önemli değil, önemli olan şu ki benim yaşamım veya ölümüm başkalarının yaşamını nasıl etkileyecek." (sf. 45)
Bu arada dipnot olarak şu bilgiyi vereyim sizlere. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın E-Cepte uygulamasını google play'den indirdiğinizde Behrengi'nin kitapları da dahil olmak üzere birçok kitabı ücretsiz okuyabilirsiniz. Sağlıklı günler dilerim, bilgiyle kalın :)
Yorum Bırakın