Ülkemizde ciddi derece duygulu şarkı söyleyen, söylediği şarkıyı adeta yaşayan birçok grup ve insan var. Bu yazıları okurken bile eminim aklınızda birileri canlanmıştır. Bence bu isimlerden bir tanesi kesinlikle Kıvırcık Ali. Yaptığı müzik tarzı herkese hitap etmese bile şarkıları yorumlamaları, şarkıyı dinleyene adete yaşatması ve daha birçok özelliği ile değerli bir müzisyenimiz.
Asıl adı Ali Özütemiz olan Kıvırcık Ali 11 Ekim 1986 yılında Tokat'ın Turhal ilçesinde Erenli köyünde dünyaya geldi. Kalabalık bir ailede dünyaya gelen Kıvırcık Ali 9 kardeşin en küçüğü idi. O doğduğunda rahmetli babasının ölümünün '40 ekmeği' verilmekteydi ve dedesi "Oğlum geri döndü" diyerek torununa babasının ismini verdi, yani 'Ali'.
Kıvırcık Ali'nin babası, kendi yöresinde Aşık Ali olarak tanınan, o bölgede çok sevilen, bilinen ve değer gören mahalli bir halk ozanıdır. Belki de bağlamaya ve türkülere olan yatkınlığı babasının ona bir armağanıydı.
Yaşı ilerlemeye başladıkça ve okul çağlarına geldiği zaman türküler söylemeye başlamıştı. Bağlamaya ve halk müziğine olan ilgisi gün geçtikçe artmış, köye gelen ozanları kapı aralarından dinleyerek bu işlere ilk adımlarını atmıştı. Yetiştiği yer ve o zamanın durumlarını da göz önünde tutarsak tarlalarda çalışırken, koyun kuzunun peşinde koşarken türküler söylermiş.
Büyüdüğü yılların getirdiği zorluklar zaten her şeyi karmaşık hale getirirken aynı zamanda okul hayatına da etki etti. İlkokuldan sonra maddi imkansızlıklar ve yetersiz koşullardan dolayı okul hayatıma son vermek zorunda kalan Ali'nin öyküsü buradan sonra biraz daha hızlandı ve belki de bu günlere gelmesini sağladı. Büyük abisi Sadık’ın da desteği ile 1983’te İstanbul’a geldi ve burada saz yapım atölyesinde çalışmaya başladı. Bu sırada katıldığı bir ses yarışmasında "aşıklama" dalında birinci oldu. Bir yandan geçimini sağladığı konfeksiyon atölyesinde çalışırken, solfej dersleri alarak ve düğünlerde saz çalarak müzik ile uğraşmaya devam etti.
Bu süreci Kıvırcık Ali şöyle anlattı bir konuşmasında: "1985 yılında ASM Müzik Kursu’na kayıt oldum. 3 ay süren solfej eğitiminden sonra aidatlarımı ödeyemediğim için ayrılmak zorunda kaldım. Oradan ayrıldıktan sonra da 3 yıl kadar konfeksiyon atölyelerinde çalıştım. Bu süreçte gece kulüplerinde, düğün salonlarında vb… bağlama çalarak, zor koşullarda hayata tutunma mücadelesi verdim.”
O dönemlerde gece kulüplerinde, düğün salonlarında çalışırken saçlarının uzun ve kıvırcık olmasından dolayı "Kıvırcık" lakabını aldı ve hepimiz için Kıvırcık Ali olarak kaldı.
1992 yılında Aşık Nuri Yücel'in Hapishane Ranzaları 2 isimli albümüne bağlaması ile katılarak ilk profesyonel stüdyo çalışmasına başlamış oldu. Yıllar geçtikçe yurt içinde ve yurt dışında tanınmaya, tanındıkça sevilmeye başlandı. En başta da yazdığım gibi şarkıları yorumlamaları, dinleyene şarkıyı yaşatması ve birçok şeyi ile bu günlere kadar geldi.
Maalesef 11 Ocak 2011 tarihinde saat 5.30'da kendi aracıyla geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybetti ve genç yaşta aramızdan ayrıldı. Arkasında onu seven birçok kişiyi ve birbirinden değerli birçok parça bıraktı.
Kıvırcık Ali'nin yorumladığı 5 güzel parçayı şu şekilde derledim. Keyifli dinlemeler!
1. Bul Getir
2. Al Ömrümü
3. Unutamadım
4. Isırgan Otu
5. Gül Tükendi, Ben Tükendim
Yorum Bırakın