Phoebe Waller Bridge tarafından canlandırılan merkezinde en yakın arkadaşını trajik bir şekilde kaybetmiş çalkantılı bir hayata tutunmaya çalışan bir kadının öyküsü...

Dördüncü Duvarın Yıkılışı

Dizinin çok önemli vurgusu hepimizin çok fazla alışık olmadığı dördüncü duvarı yıkıyor oluşu. Phoebe bunu son derece zeki örülen diyaloglarla ve her seferinde tam da zamanında yapıyor. Dizide birbirinden farklı ve garip sayılabilecek özellikleri içinde bulunduran karakterler ve aile üyelerinin oluşu Fleabag'in bize hep aktarıcak bir şeylerinin olduğunun kanıtı. Bu bazen iç çekişler, vazgeçişler, hiciv katılmış cümleler ve tutkunun en dayanılmaz hali diyebiliriz. Bu tekniğin en önemli özelliklerinden biri ise bizimle kendiliğinden bir bağ kuruyor olması. Her zaman söyleyecek bir şeylerinin oluşu ve görünenle aslında olanın kahramanımız tarafından açığa vuruluşu sizi dizinin izleyicisinden çıkarıp kendinizi daha yakınlarda hissetmenizi sağlıyor. 

Tek Başınalık ve Mocumentary 

Muhafazakar bir abla pasif bir baba ve itici bir üvey anneye sahip Fleabag. Yalnızlığını yalın bir tek başınalık haline dönüştürmeyi başaran güçlü bir kadından bahsediyoruz. Sık sık geçmişi travmalar halinde karşısına çıksa da bunlarla mücadele edip mocumentary dediğimiz havayla direnişini gösteriyor. Çalkantılı ve absürt bir hayata tutunma çabası diyebiliriz buna üstelik bunu duygusal anlamda onu anlayabilecek herhangi bir kimse olmadan da başarabiliyor. Claire ile olan abla kardeş ilişkisine bakacak olursak  alışık olduğumuz abla figürünün aksine korumacı destekleyici bir içgüdüye sahip değil Claire. Claire’in skolastik düşünce yapısı aralarındaki zıtlığın en belirgin göstergesi. Aile bireylerinin arasındaki zıtlık ve anlam karmaşası bu iki kardeşi kendi dünyalarında zorunlu ama kalıcı olmayan bir yalnızlığa sürüklemiş.

Karizmatik bir Papaz veee evet bu bir aşk hikayesi

2. sezona geldiğimizde bu sefer kurgunun bize ''This is a love story'' şeklinde kahramanımız tarafından belirtilmesi daha duygusal bir çatışmanın başlayacağının ön repliğiydi. Andrew Scott o kadar karizmatik bir rolle diziye dahil oldu ki onu sürekli izlemek istedik. Zaten Phoebe bir röportajında bu rolü Andrew Scott için yazdığını söylüyor. Bu çekici papazımız parlak bir geçmişe sahip olmasa da umudu dinde bulmuş bir adam. ''Love is awful'' repliği de bize aşkla ilgili çok da iyi tecrübeleri olmadığını ve doğru olanı bulmanın güç gerektirdiğini söylüyor. Yani kendisi bir aşk adamı değil hatta ideolojik olarak karşısında diyebiliriz. Ama hayatın ideolojik bir meselenin dışında düşünülenle eylemler arasında yakın bir bağı bulunmadığını ilerleyen zamanlarda görüyoruz nereden mi tabiki Fleabag ile arasında olan çekimden. İkilinin arasında çok tatlı bir detay da Fleabag in dördüncü duvarı yıkıp bizimle konuşuyor olmasını sadece ve sadece papazımızın fark ediyor oluşu.. Bu detay ikili arasındaki duygusal yoğunluğun bir kanıtı adeta. 

Tilki Meselesi

İzlerken merak uyandıran ve anlamını sorgulatan bir ögeydi tilki benim için. Tilkinin ne zaman ve hangi diyaloglardan sonra ortaya çıktığını ele alırsak bildiğimiz üzere rahibimizin dinsel nedenlerden dolayı cinsel bir birliktelik yaşaması imkansız. Tilki tam da Fleabag'in rahip olmayla kendini ilişkilendiremediği bu kısıtlamaların saçmalığından bahsettiği sıralarda ortaya çıkıyor. Rahip tilkiyi ansızın görüyor ve bundan ciddi anlamda ürküyordu. Ne yazık ki rahibimiz bu romantik hislerden ve depresif aşkından vazgeçip Flebag'i arkasında bırakmayı seçmiş ve bizi üzmüştü. Tilkinin sembolik olarak rahibin arkasından gelmesi ve onu izlemesi tabiki bu aşkı içinde bir yerlerde devam ettireceğinin bir göstergesiydi.

 

 Fleabag dikkat çeken zekice kurgulanmış kişisel bir komedi. Çoğu zaman komik unsurların derin kaynağının yine acılar ve travmalar olduğunu anlatan kısa ama vurucu bir dizi. En sonunda rahibimizin aşkını değil de Tanrıyı seçmesi dizi de dördüncü duvarın kırılışı gibi kalplerimizi kırsa da Fleabag hayatın terk edişlerine çoktan alışmış kendi iç sesini haykırabilen bir kadın. 2. sezonun girişinde yüzü kan revan içinde kalmışken kameraya aynı alaycı tavrıyla bunun bir aşk hikayesi olduğunu zaten söylemişti.

Hayatın en derininde olan hüznün belki de hiç aşılmaması gereken bir duygu olduğunu hissettiren dizi...