Till Lindemann'ın Tiyatral Sesinin Metal Müzikle Buluştuğu Albüm: Rosenrot

Till Lindemann'ın Tiyatral Sesinin Metal Müzikle Buluştuğu Albüm: Rosenrot
  • 27
    0
    1
    19
  • Adını 1988'de Ramstein Hava Üssü'nde gerçekleşen hava kazasından alan ve endüstriyel metal türününün Almanca ile birleştiği Neue Deutsche Härte metal müzik akımının dünyaya yayılmasına öncülük etmiş Rammstein, gerek solisti Till Lindemann'ın tiyatral ve tok sesinin öne çıktığı vokallerle, gerek Paul H. Landers, Oliver Riedel, Richard Kruspe üçlüsünün farklı gitar seslerinde yakaladığı uyumla daha önce alışık olmadığımız bir metal müzikle bizleri tanıştırdı, ve tanıştırmaya da devam ediyor.

    90'ların sonlarında David Lynch'in filmi Lost Highway'in film müziklerini yapmasıyla ve filmden bir sene sonra modern rock türündeki Du Hast parçasının pek çok ülkenin müzik listelerinde 1. sıraya oturmasıyla önce Amerika'ya sonra da tüm dünyaya yayılmaya başlayan Rammstein, peşine yayımladığı Mutter ve Reise, Reise albümleriyle dinleyicilere Rammstein'ın tekrarlanan rifflerden, zoraki ritimlerden ve etkileyici görünmeye çalışan alenen erkeksi heriflerden ibaret olmadığını kanıtladı.

     

     

    Rammstein'ı özellikle kendi ülkesinde öne çıkaran özelliği ise 1900'lerin başından bu yana Alman vatandaşlarının yaşadığı kimliksizlik sorunundan etkilenen sanat akımlarını aşması olmuştur. Grup ilk albümünden bu yana tüm eleştirilere rağmen sözlerle, bestelerle ve müzik videolarıyla kendi kimliklerini öne çıkarmaktan çekinmediler. Hazır kimlik demişken Rammstein'ı farklı kılan sesleri ve şarkıları barındıran albüm dediğimizde aklımıza mutlaka 2005'te yayımlanan Rosenrot albümü gelir. 

    Albümün ilginç özelliklerinden biri içerisindeki şarkıların önceki albümler kaydedilirken yazılmış olması. Albümde bulunan Rosenrot, Wo Bist Du, Zerstören, Hilf Mir, Feuer und Wasser ve Ein Leid şarkıları aslında grubun bir önceki albümü Reise, Reise için yazılmış ama sonrasında sanatsal sebeplerle çıkarılmış. Bu şarkıları çöpe atmak istemeyen grup bunun için Reise, Reise Volume Two adlı bir albüm çıkarılmasına karar vermiş.

     

    Ancak kendisini tekrarlamayı sevmeyen grup önceden yayımlanmış bir albümü devam ettirmek yerine yepyeni bir albüm yapmanın kendilerine daha çok yakışacağını düşünerek yeni çıkaracakları albümün devam albümü olmasından vazgeçmiş ve önceden yazdıkları ama yayımlayamadıkları şarkıları da kattıkları albümü kaydetmeye başlamışlar. Bu sebeple de albüm, grubun en kısa sürede dinleyiciyle buluşan albümü olma özelliğini taşımakta.

    Şarkı sözleriyle, müzik videolarıyla ve canlı performanslarıyla sürekli yanlış anlaşımalara maruz kalmış grubun yayımlayamadıkları şarkıları içermesi sebebiyle Rosenrot'a aynı zamanda Rammstein'ın özgürleştiği albüm desek yanlış olmaz.

     

    Rammstein'ın kariyerinde yaşadığı ani yükselişin ardından kendilerini kanıtladıkları ve hem diskografilerine hem de bizlerin müzik listelerine pek çok unutulmaz parça katmış Rosenrot albümünü biraz daha yakından inceleyelim:

    1. BENZIN


    Student ismiyle Reise, Reise albümüne konulması planlanırken yerini Moskau parçasına kaptıran Benzin, bu kez Rosenrot albümünün ilk teklisi olarak karşımıza çıkmakta. Bir Rammstein şarkısına göre daha az endüstriyel olan bu şarkı enerjik havası ve içerdiği heavy metal elementleriyle bizlere adeta bu dinleyeceğiniz albüm öncekilerden farklı, hazır olun diyerek bizi Rammstein'ın yeni dönemine hazırlıyor. 

    1900'lerin başından bu yana artan makineleşme ve buna bağlı olarak ham madde (özellikle de petrol) arayışının artmasından sonra ortaya çıkan yeni dünya ve yeni insanı eleştiren şarkı aynı zamanda dinleyiciye insanların artık makineleştiği bir distopya sunmakta.

    "Benzin, benzin, benzin (Benzin, benzin, benzin)
    Gib mir Benzin (Bana benzin verin)
    Es fließt durch meine Venen (Damarlarımdan akıyor)
    Es schläft in meinen Tränen (Gözyaşlarımda uyuyor)
    Es läuft mir aus den Ohren (Kulaklarımı tüketiyor)
    Herz und Nieren sind Motoren, ja (Kalp ve böbrekler motorlardır, evet)"


    Şarkının klibinde ise itfaiyeci olarak karşımıza çıkan grup üyeleri elektrik direklerini, makineleri, arabaları, trenleri ezip geçerek yanmakta olan bir kadını kurtarmaya çalışmakta. Aslında klibin hikayesine baktığımızda da şarkının sözlerini daha iyi anlayabiliyoruz.

     

    2. MANN GEGEN MANN


    Mann Gegen Mann, Mutter albümü döneminde yazılan bir şarkı olması sebebiyle albümün en eski şarkısı olma özelliğini taşıyor. Benzin'in yarattığı enerjik havayı İskandinav tınılarıyla sürdüren Mann Gegen Mann'da aynı gitar riffi sürekli tekrar etse de grubun ortaya koyduğu  müzik zemini o kadar sağlam ve farklı ki bu durum dinleyiciyi asla sıkmıyor hatta şarkıyı daha akılda kalıcı yapıyor. 

    Bunun yanı sıra şarkı özellikle ilk çıktığı dönemde hem klibiyle hem de şarkı sözleriyle Rammstein'ın en çok eleştiri alan ve tepki toplayan şarkısı olmuştur, hatta bazı ülkelerde klibine yasak bile gelmiştir. Bunun sebebi şarkıda aynı cinsiyetten çiftlere yönelik düşmanlığı anlatması ve klibinde de bir miktar erkek çıplaklığı içermesiydi. Zaten yıllarca yanlış anlaşılmalara maruz kalan grup o dönem homofobik insanların tepkisine çokça maruz kalmıştı. Ancak Mann Gegen Mann hem eleştirdiği düşmanlığı kinayelerle ve iğneleyici bir biçimde anlatmasıyla hem de alışılmışın dışında altyapısıyla pek çok Rammstein dinleyicisinin favori şarkılarından olmuştur.

     

    3. ROSENROT


    Albümde bulunan belki de ilk tipik Rammstein şarkısı olan ve albüme adını veren Rosenrot, Reise, Reise albümü için çoktan kaydedilmiş ancak sonrasında çıkarılmıştır. Bunun sebebi ise grubun şarkının bir tekli olarak yayımlanması gerektiğini düşünmesi ve albümde başka bir tekli için yer kalmamasıydı. Rammstein'ın albümlerini ince eleyip sık dokuması ve albüme konulacak şarkıları matematiksel hesaplamalarla ayarlaması dinleyiciler tarafından oldukça bilinen bir şeydir ve albüme neden Rosenrot adının verildiğini de kolayca anlayabiliyoruz. 

    Şarkının sözlerine baktığımızda kendimizi bir hikaye dinliyormuşuz gibi hissettiriyoruz. Bunun bir sebebi Lindemann'ın tiyatral sesinin yarattığı etki olsa da asıl nedeni şarkının adının ve sözlerinin büyük bir kısmının ünlü Alman masal yazarları Grimm Kardeşler'in yazdığı Schneeweisschen und Rosenrot (Karbeyaz ve Gülkırmızısı) masalından alınmış olması. Bunun yanı sıra şarkının sözlerinin şiirselliği de yazım aşamasında Lindemann'ın Alman şair Johann Wolfgang von Goethe'nin Heidenröslein şiirinden esinlenmiş olması.

     

    Şarkıyı dikkatlice dinlediğimiz zaman şarkının sonundakini gitar riffinin bir önceki albüm Reise, Reise'de bulunan Stein um Stein isimli şarkının nakaratından alındığını fark ediyoruz. Daha sonrasında ise aynı riff grubun üyelerinden Richard Kruspe'nin yan projesi olan Emigrate grubunun In My Tears şarkısında da karşımıza çıkıyor.

     

    4. SPRING


    Reise, Reise albümü için yazılmış Spring Jungle ve Spring Weiter şarkılarının harmanlanması ve yeniden düzenlenmesiyle oluşmuş şarkı, tıpkı Benzin gibi albümde bulunan endüstriyel metal öğelerini en çok içeren parçalardan biri. Gitaristler Richard Zven Kruspe - Bernstein ve Paul H. Landers'ın eşsiz rifflerini içeren şarkıda Lindemann, en çirkin haliyle kalabalık zihniyetinin büyüleyici bir incelemesini bizlere sunuyor. 

    Şarkıda köprünün tepesine çıkan bir adamın hikayesi anlatılmaktadır. Adam, sadece manzaranın keyfini çıkarmak için köprüye çıkmıştır ancak insanlar onun intihar edeceğini düşünerek atlaması için ona bağırmaya başlarlar. Hikayemizin anlatıcısı Till Lindemann ise "Erlose mich, enttausch mich nict, spring fur mich, spring ins Licht" (Kurtar beni, beni hayal kırıklığına uğratma, benim için atla, ışığa atla) sözleriyle adamı ikna etmeye çalışır. Hikayenin sonunda ise adam hala atlamayı reddettiği için Till gizlice köprüye çıkıyor ve onu iterek aşağı atıyor.

    Şarkının hikayesi yazıldığı dönemde yaşanan benzer vakalardan (kaynak bölümünden Hollanda'da yaşanmış örnek bir vakaya ulaşabilirsiniz) ilham alınarak yazılırken dinleyiciye de toplum baskısının sonuçlarını ve insanlığın merak duygusunun ve sansasyonel olaylara karşı duyduğu tutkunun nelere sonuç olabileceğini çok iyi bir şekilde anlatıyor. 

     

    5. WO BIST DU


    Grubun klavyecisi Flake'nin sakin girişiyle başlayan şarkı genel olarak bateri ve klavye ağırlıklı ilerleyen nispeten sakin bir şarkı. Sözlerine baktığımız zaman bir aşk şarkısı olduğunu fark ettiğimiz şarkının sözleri her ne kadar Rammstein için alışılmışın dışında olsa da aynı zamanda zıt duygular çok güzel bir şekilde işleniyor. Şarkı hem giden sevgiliye duyulan özlemi ifade ederken hem de giden kişiyi unutmaya çalışma çabasını bizlere yansıtıyor. 

    "Ich suche dich hinter dem Licht (Seni arıyorum ışığın ardında)
    Wo bist du? Wo bist du? (Neredesin? Neredesin?)
    So allein will ich nicht sein (Bu kadar yalnız olmak istemiyorum)
    Wo bist du? Wo bist du? (Neredesin? Neredesin?)
    Ich such dich unter jedem Stein (Her taşın atlında seni arıyorum)
    Wo bist du? Wo bist du? (Neredesin? Neredesin?)
    Ich schlaf' mit einem Messer ein (Elimde bir bıçakla uyuyakalıyorum)
    Wo bist du? Wo bist du? (Neredesin? Neredesin?)"


    Albümde klavyenin en çok kullanıldığı şarkılardan olan Wo Bist Du? sakin olmasına rağmen bir yandan da arka vokallerin de etkisiyle dinleyicinin içini ürperten bir melodiye sahip. 

     

    6. STIRB NICHT VOR MIR (DON'T DIE BEFORE I DO)


    Önceki albümlerden alınmayan tek şarkı olan Strib Nicht Vor Mir (Don't Die Before I Do) isimli şarkıda Lindemann'a Teksaslı şarkıcı Sharleen Spiteri eşlik ediyor. Şarkı adından da anlaşılacağı üzere yarı İngilizce yarı Almanca, akustik tonlu, hoş bir balad. Bir pop şarkıcısı ile bir metal grubunun yanyana gelmesi akla kolayca gelen bir kombinasyon değil, ancak müzik zemini çoğu Rammstein şarkısından daha akustik ve gitara dayalı, bu nedenle Sharleen parçada hiç göze batmıyor.

    Ayrıca grubun düet yapmak için operatik sese sahip bir kadın şarkıcı seçebilecekken akıllıca davranıp Lindemann'ın bariton sesine tamamen zıt olan daha coşkulu ve duygusal bir tona sahip bir şarkıcı seçmesi şarkıya daha gerçekçi bir his katıyor. Bu durum dinleyiciye aşkın hem karanlık, hem aydınlık tarafını yansıtmaya olanak sağlarken metal ve popun bir araya gelmesi açısından Rammstein'ın daha geniş bir dinleyici kitlesine ulaşmasına aracı oluyor. 

     

    7. ZERSTÖREN


    Albümün 7. şarkısı Zerstören, davulun ve bas gitarın öne çıktığı bir parça olması sebebiyle belki de albümün en rock şarkısı. Şarkı, kendisinin olmayan şeyleri parçalamak, yakmak, yıkmak isteyen birini anlatmakta. Grubun ritim gitartisti Paul Landers, bir ropörtajında şarkının küçük bir çocuk gibi dünyanın dört bir yanını dolaşan ve her şeyi yok eden George W. Bush Jr. hakkında olduğunu ve grubun bu şarkıyı yaratmaya karar vermesinin nedenlerinden birinin Irak Savaşı'nın başlaması olduğunu dile getirmiş. 

    Şarkı bizlere çok tanıdık gelen bir melodiyle başlıyor, çünkü şarkının açılışı aslında bir türküye ait. Başlangıçtaki "Yar yarim, Sen ağlama, ıslanır. aaahhh..." cümlesi Devrim Kaya'nın seslendirdiği Huma Kuşu türküsünden alınmış. Bunun sebebi tam olarak bilinmemekle birlikte şarkının Reise, Reise albümü için yazılırken orijinal adının Zerstören'den önce Ankara olması bunun sebeplerinden biri olabilir. 

     

    8. HILF MIR


    Güçlü bir gitar riffiyle ve bateriyle başlayan ve arkaplanda çalan klavyenin kattığı ürpertici bir atmosfere sahip şarkı ateşle ve kibritle oynayan bir çocuğun ağzından yazılmış. Evde yalnız olan çocuk, kibrit kutusunu bir oyuncak sanar ve onunla oynamaya başlar. Başta ateşin verdiği sıcaklık hissini ve parlaklığı çok seven çocuk daha sonrasında yavaş yavaş yanmaya başlar ve yardım ister.

    "Ich bin verbrannt mit Haut und Haar (Baştan aşağı yandım)
    Verbrannt ist alles ganz und gar (Her şey tamamen yandı)
    Aus der Asche ganz allein (Sadece küller kaldı)
    Steig' ich auf zum Sonnenschein (Güneş ışığına doğru gidiyorum)
    Das Feuer liebt mich (Ateş beni seviyor)
    Das Feuer liebt mich nicht (Ateş beni sevmiyor)
     
    Hilf mir! (Bana yardım et!)"
    Şarkı tıpkı Rosenrot'ta olduğu gibi bir çocuk hikayesinden ilham alınarak yazılmış. Alman yazar Heinrich Hoffmann'ın ürkütücü hikayeler anlatarak çocukları tehlikelere karşı uyardığı 19. yüzyılın ortalarından kalma popüler kitabı Der Struwwelpeter'deki Die gar traurige Geschichte mit dem Feuerzeug (Çakmakla İlgili Üzücü Bir Hikaye) isimli hikayeden ilham alınarak yazılan şarkıda hikayedeki olayların aynısı anlatılmakta. Yavaş ve sakin bir tınıyla başlayan şarkıda olaylar ilerledikçe müziğin sertliği ve sesin yüksekliği artmakta ve çocuğun "Hilf mir!" diye bağırmaya başladığı kısımda hem bateriyi daha çok duymaya başlıyoruz hem de Lindemann'ın sakin sesini daha çok bağırma şeklinde duyuyoruz.

     

    9. TE QUIERO PUTA!


    Albümün 9. şarkısı Te Quiero Puta! albümdeki tamamı yabancı dilde yazılmış tek şarkı olarak karşımıza çıkıyor. İspanyolca olan bu şarkıda Lindemann'a arka vokal olarak o zamanki kız arkadaşı Carmen Zapata eşlik ediyor. Şarkıda Mariachi trompetinin Rammstein'ın tanz metal tarzındaki müziğiyle şaşırtıcı uyumunu görüyoruz. Sözlerinde cinsellik ögeleri bulundurması ne kadar bazı dinleyicilerin şarkıya önyargılı davranmasına sebep olsa da Rammstein'ın şarkılarına alışık olanlar sözlerin altında her zamanki gibi aşırıya kaçmadan yaptıkları kuru Alman mizahını görebiliyor. 

    Şarkı ilk olarak Reise, Reise albümü için Ich Bin adıyla tamamı Almanca olarak yazılmış ve hatta yayımlanan şarkı listesinde de albümün 6. şarkısı olarak yer almış. Albümü yapım aşamasında dinleyenlere göre şarkı tamamen farklı sözler içermekteymiş, örneğin şarkının nakaratı "Ich bin ergeben, so ergeben (Ben sadığım, çok sadık)" şeklindeymiş. Aslında nakarata bakarak da iki şarkının konseptinin birbirinden çok farklı olduğunu anlayabiliriz. Grubun gitaristi Paul, verdiği bir röportajda şarkının Rosenrot döneminde elden geçirildiğini ve ardından Te Quiero Puta! olarak yeni İspanyolca sözlerle piyasaya sürüldüğünü doğrulayarak şarkıda ana gitar riffi ve bateriler değiştirilmediğini ancak sözler tamamen değiştirilip yeni enstrümanların eklendiğini ifade etmiş. 

    Dediğine göre grup üyeleri şarkının ilk halinde bulunan "Ich steckte meinen linken Fuß in einen Pfuhl, der stinken muss" ve "Оmm, wie erleuchtet... Omm, ich bin total erleuchtet" gibi sözleri sevmemiş ve bu yüzden Till şarkı için farklı bir şey bulmak zorunda kalmış. Bu sözlerden bazıları ise 2015 yılında Till'in In stillen Nächten adlı kitabında Hare Krishna şiiri olarak yayımlandı. 

     

    10. FEUER UND WASSER


    Albümün sondan bir önceki şarkısı Feuer und Wasser sürekli tekrar eden bir gitar solosuyla yavaş bir şekilde başlayıp birden elektrogitar ve davul ikilisiyle temposunu arttıran bir şarkı olarak karşımıza çıkıyor. Rammstein'ın en hüzünlü şarkılarından biri olan Feuer und Wasser'da imkansız bir aşk anlatılmaktadır. Hem şarkının atmosferiyle hem de Lindemann'ın başarılı performansıyla şarkıda geçen sözler adeta dinleyicinin içine işliyor ve dinleyicide bir kalp ağrısına sebep oluyor.

    "Ich halt' sie fest mit nassen Händen (Onu ıslak ellerimle tutuyorum)
    Glatt wie ein Fisch und kalt wie Eis (Bir balık kadar yumuşak bir buz kadar soğuk)
    Sie wird sich nicht an mich verschwenden (O benim için kendini harcamayacak)
    Ich weiß (Biliyorum)
     
    Feuer und Wasser kommt nie zusammen (Ateş ve su bir araya gelemezler)
    Kann man nicht binden, sind nicht verwandt (Onları bağlayamazsın, ilişkide olamazlar)
    In Funken versunken steh' ich in Flammen (Kıvılcımlara battım, ateşlerde duruyorum)
    Und bin im Wasser verbrannt (Ve ben suda kavruldum)"

    11. EIN LIED


    Albümün son şarkısı Ein Leid, albümün en yavaş tempolu şarkısı olarak karşımıza çıkıyor. Grubun bas gitaristi Oliver Riedel verdiği bir röportajda şarkının Reise, Reise albümünü kaydettikleri dönemde prova odasında tam olarak on dakikada yazdıklarını anlatıyor. Till Lindemann'ın yazdığı sözlerle gitar temasının bir araya getirilmesiyle oluşan şarkı için Riedel şu sözleri söylemiş: "Asla yeniden üretemeyeceğimiz dürüst ve saf bir andı, bu yüzden şarkının orijinal versiyonunu albüme doğrudan aldık." 

    Açılışın albümdeki en yüksek tempoya sahip Benzin'le yapılması nasıl dinleyiciye yeni bir dönemin kapılarını açmış hissini veriyorsa, kapanışın da Ein Leid'la yapılması dinleyiciye bir dönemin sonuna geldiğini ve yavaş yavaş albüme veda etmesi gerektiği hissini veriyor. İçerisinde sadece ritmik gitar ve bas gitar tınılarını barındıran şarkıda Till Lindemann'ın dinleyicinin içine işleyen akıcı ve tiyatral sesi şarkıyı Rammstein'ın en sakin ve melodik şarkılarından biri yapıyor. Ayrıca grubun klavyecisi Flake'nin şarkıya alttan alttan kattığı ürpertici atmosfer de şarkıyı farklı olmakla beraber başyapıt konumuna yükseltiyor.

    Her ne kadar bu şarkıyla albüme veda etsek de şarkının sözlerine baktığımız zaman Rammstein'ın hayranlarına ve müziğe olan bağlılığını görüyoruz. Dinleyicileri ne zaman kendilerini kötü hissetse, üzgün olsa, hiç umutları kalmasa şarkılarıyla onların yanında olacağını söylüyorlar. Şarkıda müzik için doğduklarını dile getiren grup, aradan geçen 16 yıl boyunca üretkenliklerini kaybetmeden bizlere pek çok güzel şarkı ve albüm bıraktılar ve bırakmaya da devam ediyorlar. Bizlere düşen ise Rosenrot dönemine veda edip hayatlarımıza müzikleriyle dokunan bu grubun sonraki dönemlerinde onlara eşlik etmek. 

    "Wir sind für die Musik geboren (Biz müzik için doğduk)
    Wir sind die Diener eurer Ohren (Biz sizin kulaklarınızın hizmetkarıyız)
    Immer wenn ihr traurig seid (Ne zaman üzgün olursanız olun)
    Spielen wir für euch (Biz sizin için çalacağız)"
     

     

    Rammstein diskografisinde çok önemli bir yere sahip Rosenrot albümü yıllar geçse de her zaman Rammstein'ı tam olarak tanıdığımız, bestelerin orijinalliği, ve şarkıların hikayelerinde kaybolduğumuz bir albüm olarak hem metal müzik tarihinde hem de müzik listelerimizde kendisine yer bulacak.

     

     

                                                                                                                                                                                Kaynak: 1, 2, 3, 4


    Yorumlar (1)
    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.