BEKLİYORUM
Öyle bir havada gel ki,vazgeçmek mümkün olmasın!
Öyle bir zamanda gel ki vazgeçmek mümkün olmasın.
ellerimde koparmaya çalıştığım zincirlerden kalma yara izleri
yeni yeni iyileşmeye yüz tutmuş olsun.
gözlerimde öyle bir karanlık olsun ki, gören kör oldum sansın.
yanaklarım kurumuş olsun göz yaşlarımdan, dudaklarımsa çatlak çatlak.
öyle bir zamanda gel ki vazgeçmek mümkün olmasın.
belki bin tane aşktan geçmiş olayım ve hiçbiri olmasın gözümde.
hiçbiri tamamlayamamış olsun cümlelerimi,
hiç biri bağlayamamış olsun geceyi sabaha.
hiçbirinin gülüşünün her anı senin kadar aklıma işlenmemiş olsun.
hiçbirinin hayali en güzel haliyle barınamamış olsun beynimde.
hiçbirinin izi kalmamış olsun bedenimde.
öyle bir zamanda gel ki vazgeçmek mümkün olmasın.
sessizce ağladığım anları kimse çığlık çığlığa hıçkırıklara dönüştürememiş olsun.
ellerim kimsenin üzerinde eriyip gitmemiş olsun, gezinse bile.
dudaklarım senin adını söylerkenki gibi kıvrılmamış olsun hiç bi ad’a yeterince.
yerine koymaya çalıştığım her beden yok olup gitmiş olsun kumlar aktıkça tane tane.
unuttuğumu sandığım, vazgeçtiğimi sandığım,
sevmediğimi sandığım öyle bir zamanda gel ki
yerçekimine karşı koysun damarlarımda beni yaşatan her zerre.
öyle bir zamanda gel ki vazgeçmek mümkün olmasın
Ünlü Türk şair ve yazar Orhan Veli Kanık, yada daha çok bilinen ismiyle Orhan Veli, 13 Nisan 1914 yılında İstanbul’un Beykoz semtine bağlı Yalıköyü’nde, Cumhurbaşkanlığı Armoni Orkestrası şefi, klarnet üstadı Mehmet Veli Kanık ile Fatma Nigar Hanım’ın ilk çocukları olarak dünyaya geldi. Mizah yazarı Adnan Veli Kanık’ın ağabeyi olan ünlü şairin, Füruzan (Yolyapan) adlı bir de kızkardeşi vardır.
Çocukluğu İstanbul'un Cihangir ve Beykoz semtlerinde geçti. İlkokulu Galatasaray Lisesi'nde yatılı olarak okudu. Babasının Cumhurbaşkanlığı Bando Şefi olması üzerine dördüncü sınıfta iken ailesi İstanbul'dan ayrılınca Ankara Gazi Okulu'na geçti ve ertesi sene Ankara Erkek Lisesi'ne başladı.
En yakın arkadaşlarından Oktay Rıfat , Melih Cevdet ile 16 yaşında tanıştı. Bu iki arkadaşıyla birlikte lise yıllarında hazırladığı Sesimiz dergisinde ilk yazılarını yayımladı.
1936 yılı Aralık ayında Varlık Dergisi'nde Mehmet Ali Sel adı ile yayınladı. 1941’de lise arkadaşları Oktay Rıfat ve Melih Cevdet Anday ile birlikte Garip adlı şiir kitabını çıkartarak Garip Şiir Akımının öncülerinden oldu. Şiirlerinde yalın bir halk dili kullandı, yergi ve gülmeceden yararlanarak, sıradan yaşantıların şiirinin de yazılabileceğini gösterdi.
Yazın Yaşamı
Orhan Veli'nin edebiyata ilgisi daha ilkokul sıralarında başlamış, lise öğrencisiyken Oktay Rifat ve Melih Cevdet Anday ile arkadaş olmuş, bu dostluk Türk şiirinde bir dönemin başlangıcını oluşturmuştur. Lise sıralarında öğretmenleri olan Ahmet Hamdi Tanpınar, Rıfkı Melul Meriç, Halil Vedat Fıratlı ve Yahya Saim Sinanoğlu'nun yakın ilgisini görmüştür. Lisede Oktay Rifat ve Melih Cevdet'le Sesimiz diye bir dergi çıkarmıştır. Orhan Veli, daha ilk okul beşinci sınıfta iken yazmaya başlamış, ilk öyküsü, eski yazıyla yayımlanan Çocuk Dünyası adlı dergide çıkmıştır. Orhan Veli'nin düzyazıdan şiire dönmesinde, kendisinden iki sınıf önde olan Hıfzı Oğuz Bekata'nın etkisi olduğunu bildirmektedir kardeşi Adnan Veli. Kanık'ın ilk şiirleri Nahit Sırrı Örik'in teşvikiyle Varlık dergisinde yayımlanmış, şair bu şiirlerin bazıların Mehmet Ali Sel imzasını kullanmıştır. Kanık, dönemin İnsan, Ses, Gençlik, Küllük, İnkılapçı Gençlik gibi dergilerinde de yazmıştır (1936-1942).
Orhan Veli, Moliere'den Rimbaud'ya La Fontaine'den Musset'ye uzanan bir çok da çeviri yapmıştır.
Orhan Veli’nin şöhreti şairliğindedir. Şiirlerini, Garip (1941), Vazgeçemediğim (1945), Destan Gibi (1946), Yenisi (1947), Karşı (1949) adlı küçük kitaplarda toplamıştır. Bu şiirlerin hepsi ölümünden sonra Bütün Şiirler (1951) adıyla yayınlanmıştır. Ayrıca güzel bir halk diliyle nazma çektiği Nasreddin Hoca Hikayeleri vardır.
Yorum Bırakın